Galatasaray, dün kulüp Başkanı Dursun Özbek’in RAMS Park’ta basın toplantısı düzenleyerek gündeme dair açıklamalarda bulunacağını duyurmuştu.
Özbek’in merakla beklenen açıklaması başladı.
Galatasaray Başkanının futbolu sarsan bahis soruşturmasından tutuklanan Metehan Baltacı ve bahis soruşturmasına ilişkin konuşması bekleniyor.
Özbek, ayrıca TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun "Bizimle konuşurken kuzu, kameraları görünce aslan yavrusu” sözlerine yanıt verip vermeyeceği ise merak konusu.
Özbek’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Bildiğiniz gibi Salı akşamı Monaco maçında istemediğimiz bir sonuç aldık. Bundan dolayı da son derece üzüntülüyüz. Ama inanıyorum ki Şampiyonlar Ligi iddiamız devam etmesine engel olmayacak bu aldığımız sonuç. Sene başında takımımız için önemli hedefler koymuştuk. Önümüzde iki tane daha önemli maçımız var. Şimdi futbolcularımızla, teknik heyetimizle, yöneticilerimizle, taraftarımızla bu iki maça konsantreyiz. Ben takımımıza güveniyorum, bu maçların sonunda Şampiyonlar Ligi'nde yolumuza devam edeceğimize de yürekten inanıyorum.
HACIOSMANOĞLU'NA SERT TEPKİ
Monaco maçındaki konsantrasyonumuz bozulmasın diye bu toplantı için bekledim. Ama artık susmak mümkün değil. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı bu önemli maçımızdan saatler önce kameralar karşısına geçerek yaptığı maksatlı açıklamayla tarafsızlığını kaybetmiştir. Göreve geldiğinden beri iki tane olağanüstü açıklama yaptı. İkisinde de kulübümüze cevap vermek için.
Sanki Türk futbolunda başka problem yokmuş gibi uçaktan iner inmez bize laf yetiştirmek için kamera karşısına geçiyor. Ya benim belki de en önemli Şampiyonlar Ligi maçımın olduğu gün bu açıklamaları yapıyorsun. Ya zaten yaptığın bu konuşmalarla, bu icraatla sen başarıyı aslında Monaco'ya dilemiş vaziyettesin.
"'KUZU', 'ASLAN' KELİMELERİNE İSİM VEREREK NETLEŞTİRMESİ GEREKİYOR"
Sayın Başkanın sarf ettiği sözlerin hepsinin ama hepsinin anlamı var. Ben buradan sadece Türk futbol kamuoyuna değil, bütün Türkiye'ye soruyorum: "Köpeksiz köyde çomaksız geziyorlar" lafı bir federasyon başkanına yakışıyor mu? Sayın Başkan şunu açıklamak zorunda: Bu söylemdeki köpek kim? Çomaksız gezen kim? Yine konuşmasının içinde bahsettiği işte "kuzu", "aslan" kelimelerine isim vererek netleştirmesi gerekiyor. Olayın detayına girdiğimiz zaman...
Kuzu kelimesi söyleniş şekliyle baktığınız zaman bambaşka bir anlam taşıyor. Kuzu kelimesi "Bizi kuzu gibi dinlediler" dendiği zaman içinde şu anlamı barındırıyor: Yani sen benim karşımda öyle bir pozisyondasın ki ağzını bile açamazsın, laf bile diyemezsin. Yüzde yüz tehdit içeren bir kelime.
Kaldı ki konuşmanın içinde durmadan 'Dursun abi, Dursun abi' diye bahsediyorsun bana. Sonra da mikrofonların karşısına geçtiğin zaman da 'Kuzu gibi dinlediler bizi' diyorsun. Ya ben oraya size, federasyon yetkililerine, bir maçla ilgili çektiğimiz videoları ve onları anlatmaya geldik. Biz size bir şeyler anlattık. Biz size çektiğimiz videolarla pozisyonları gösterdik, bunları anlattık. Sen ne demişsin de ben kuzu gibi dinlemişim?
Aksine bu jargonun içine, Türk futboluna bu jargonu sokmak son derece hatalı, son derece yanlış bir şey. Çünkü bu şunu çağrıştırıyor; yani sen bu jargonla konuştuğun zaman, ben de sana 'Sen de beni koyun gibi dinledin' mi diyeceğim yani?
Değerli basın mensupları, bu seviyeye inmemeye çalışıyoruz. Bu seviye Türk futboluna yakışan bir seviye değil. Kim olursan ol, nereden gelirsen gel, bu üslupla bu federasyon başkanlığı koltuğu doldurulamaz.
Biz videoyu izlettik. Bir videoyla ilgili yorumu, Sayın Başkanın, o maçta Fenerbahçe'nin hakkı yenmiş diye açıklama yaptı. Ya biz sizden adaleti isterken ve uygulamanın eşitlik ilkesine bağlı olmasını isterken biz burada takım ayrımı yapmıyoruz. İster Galatasaray'a, ister Fenerbahçe'ye, ister Beşiktaş'a, ister diğer kulüplere kime yapılırsa yapılsın; eğer uygulamada bir hata varsa, bir hak yeme varsa bunun arkasından cezanın gelmesi lazım.
Ama eğer sen bunu getirip 'Efendim biz zaten ceza verecektik' -duyumları söylüyorum- 'Ama siz buraya federasyona geldiniz onun için biz cezayı vermekten vazgeçtik.' Hepinize soruyorum ya, böyle bir hukuksal uygulama, böyle bir adalet anlayışı olabilir mi ya?
Orada biz pozisyonları incelerken bize hiçbir şey demedin. Bir daha mikrofonun karşısına geçince Fenerbahçe'nin hakkının yendiği konusunda açıklama yapıyorsun. Her iki halde de, ister Galatasaray ister Fenerbahçe'nin hakkı yenmişse, burada bugüne kadar yapılan uygulamaya bağlı olarak bu haksızlığa sebep olan kişinin ceza alması gerekirdi.
Sayın Başkan, sen Türk futbolunun en tarafsız olması gereken kurumun başındasın. Maç pozisyonları hakkında konuşuyorsun ya, yorum yapıyorsun ya. Yayıncı kuruluşa Galatasaray lehinde yorum yaptıkları için aba altından sopa gösteriyorsun. Bir basın toplantısı yapıyorsun, sadece Galatasaray'ı konuşuyorsun ya. Böyle bir konuşma tarzıyla, böyle bir gündemle yaptığın basın toplantısında bir de tarafsız olduğunuzu zannediyorsun. Tarafsızlığın sizin en büyük şiarınız olması gerekiyor.
"GALATASARAY BAŞKANINA CEZA VERE VERE KOLTUĞUNDAN ONU İNDİREYİM DÜŞÜNCESİNDEYİM"
Bir başka konu değerli arkadaşlar; disiplin talimatlarının arkasına saklanıp bize her konuşmamızda ceza veriyorsunuz. Bu da ayrı bir tutarsızlık. Geçmişte de bunları söyledik. Seçim döneminde 'Başkanlar konuşsun, onlar ceza almayacak' dedin. Sonra bundan vazgeçtin. Amacının şu olduğunu düşünüyorum: Ben Galatasaray Başkanına ceza vere vere, yasa gereği başkanlık koltuğundan onu indireyim düşüncesindeyim ben.
Ya siz zaten konuşmalarımıza bağlı olarak disiplin yönetmeliği çerçevesinde cezayı veriyorsunuz. Gerek para cezası gerek hak mahrumiyeti, bunları veriyorsunuz. Bu yetmiyor; yaptığınız basın toplantılarıyla bir de ağzınıza geleni konuşuyorsunuz. Size kim ceza verecek? Sen disiplin yönetmeliğiyle cevap vermek zorundasın. Yarım saatlik, kırk beş dakikalık bir basın toplantısının konusu sadece Galatasaray olamaz.
"GALATASARAY NEFRETİ AYYUKA ÇIKMIŞTIR"
Bugün geldiğimiz nokta son derece net. Bugünkü Türkiye Futbol Federasyonu'nun Galatasaray'a karşı tutumu artık gizlenemez hale gelmiştir. Galatasaray nefreti ayyuka çıkmıştır. Bütün taraftarlarımız bilmelidir ki şu anda Türkiye Futbol Federasyonu Galatasaray nefretiyle yönetilmekte. Biz ne kadar kavgaya girmek istemesek, gerginlikten uzak durmaya çalışsak da onlar tam tersini yapmaya çalışıyorlar. Aldıkları tutarsız, adaletsiz kararlarla 'Kuzu gibi dinlediler' demekle bu gerginliği en üst seviyeye taşıyorsun.
"ŞİMDİ TAM KENETLENME ZAMANI. ÇÜNKÜ BAŞKA GALATASARAY YOK"
Bu takım son üç sezon tüm ittifakları yenerek şampiyon oldu. Yine her zamanki gibi birlikte başaracağız. Şimdi kenetlenme zamanı değerli Galatasaraylılar, değerli taraftarlarım, değerli Galatasaray'ı sevenler. Şimdi tam kenetlenme zamanı. Dört bir taraftan yaylım ateşine tutulmuşuz. Bu sabahki çıkan haberlere bakın. Çıkan haberlere, bugünkü yapılan uygulamalara baktığınız zaman amacın ne olduğu kesin. Ama herkesin şunu iyi bilmesi lazım; hiç kimse Galatasaray'ın hak ettiğini, hakkını elinden alamaz. Bunları çok gördük. Son üç sene içinde bunların hepsini yaşadık. Arkadaşlar, değerli arkadaşlarım, yol arkadaşlarım, değerli taraftarım, değerli camiamın üyeleri; şimdi tam kenetlenme zamanı. Çünkü başka Galatasaray yok.
ICARDI SORUSUNA BET YANIT: BİR PROBLEM YOK
Icardi ile Galatasaray'ın ne problemi olabilir ya? Ne problemi? Icardi bizim en önemli oyuncularımızdan bir tanesi. Galatasaray'a son üç sene içinde verdiği, yaptığı hizmeti kim yadsıyabilir? Kim inkar edebilir? Evet, kendisi çok önemli bir sakatlık dönemi geçirdi. Yaklaşık bir seneye yakındır iyileşmesi için bekliyoruz. Giderek düzeliyor. Sembol olmuş bir isim, Galatasaray'ın ikon futbolcuları arasında yer almış birisi. Yani Galatasaray yönetimini bu kadar vefasız göstermek kimin işine geliyor ya?
"DÖRT BİR TARAFTAN YAYLIM ATEŞİNDEYİZ"
Onun için tekrar aynı lafıma geliyorum. Dört bir taraftan yaylım ateşindeyiz. Herkes Galatasaray'ı geldiği seviyeden aşağı çekmek için elinden geleni yapıyor. Elinden geleni yapıyor. Bunların hiçbirisi bizi etkilemez. Biz doğru bildiğimiz yolda gidiyoruz. Biz başarı odaklıyız. Yaptığımız işlere bakın; biz bir proje yapıyoruz, arkamızdan diğer kulüpler geliyor.
Dolayısıyla Galatasaray Spor Kulübü, Türkiye'nin en büyük kulübü olarak bu öncülükle de gurur duyuyor. Ama bu şekilde saçma sapan olaylarla, haberlerle Galatasaray'ı karıştırmak, içini bozmak istiyorlar. Hiç kimse Galatasaray'ı bozamaz. Herkes haber yaparken de haddini bilsin.
Galatasaray tek yumruktur, sırt sırtadır. Bugün daha fazla buna ihtiyacı vardır. Her zaman öyle olmuştur; bugün çok daha fazla buna ihtiyacı vardır. Taraftarım, camiam şundan emin olsun: Biz son üç senede benzer olaylardan geçtik ve olaydan başarıyla çıktık. Bu sene de aynı benzer olayları; biraz daha kıvamı yükselmiş, biraz daha etkisini artırmak suretiyle katılanlar olmuş... Ama hiç kimse merak etmesin. Galatasaray koyduğu hedefe ulaşacaktır ve taraftarını da sezon sonunda memnun edecektir."