Yorumcular diyor ki; Kılıçdaroğlu’nun yani muhalefetin yüzde 48 oy alması çok kıymetli…
Yorumcular diyor ki; muhalefet ilk defa bu seviyeye çıktı…
Yorumcular diyor ki; muhalefetin yüzde 48’i koruması lazım…
Yorumcular diyor ki; önümüzde yerel seçim var. İlk defa yüzde 48’i gördüler, bu oranı yüzde 51’e taşımalarının önünde hiçbir engel yok…
Yorumcular diyor ki; Neden yüzde 48’de kaldılar diye sormayalım, soruşturmayalım. Demokrasi adına 6’lı masayı dağıtmayalım…
Ben diyorum ki tam tersi…
Soralım, soruşturalım. Dibine kadar araştıralım. Muhalefet nerede yanlış yaptı; bulalım, çıkaralım. Kimler gece gündüz çalıştı, kimler üstüne yattı gözler önüne serelim. Kimler ilk turun sonunda karalar bağlarken kimler zafer fotoğrafları çektirdiler açıklayalım. Deşifre edelim…
Gizlimiz saklımız kalmasın…
Parti devleti iktidarına karşı… AKP’li bakanlara, valilere, hakimlere, savcılara polis müdürlerine, jandarmaya karşı yüzde 48 başarıdır diye üzerine yatmayalım…
Yüzde 48 başarısızlıktır!
Neden mi?
Erdoğan 2014 seçimlerinde yüzde 51,7 ile cumhurbaşkanı seçildi. Yüzde 52 diyelim.
Rakibi kimdi?
MHP’nin CHP’yi kandırmasıyla Ekmeleddin İnsanoğlu… Erdoğan, ‘Ekmeleddin Bey altı dil biliyormuş. Devletin başına mütercim mi seçeceğiz cumhurbaşkanı mı?’ diyerek yüzde 52 ile Saray’a oturdu.
2018 oyu yüzde 52,5…
Muhalefetin kaç?
Yüzde: 47,5…
Geldik 2023’e… Pazar günü yapılan seçimlere…
Erdoğan’ın oyu kaç?
Yüzde 52,1…
Muhalefetin oyu kaç?
Yüzde 47,8…
Yani 52’ye 48… Beş yıl önce de aynıydı, 10 yıl önce de… Muhalefet yüzde 48’de takıldı kaldı. Bu seçim sonucuna bakarak çok kıymetli diyenlere soruyorum; muhalefet eşeğin kuyruğu gibi on yıldır aynı yerde. Bu oy oranının nesi kıymetli, nesi önemli?
Demem şudur:
Muhalefet bloğunun aldığı oy oranını küçümsemiyorum. Neden yüzde 48’e takıldıklarını sorgulamak istiyorum.
Kendileri de sorgulamazlarsa….
Üzerine yatarlarsa…
Başarı gibi sunarlarsa…
Bir sonraki seçimde avuçlarını yalarlar…
CHP’ye bakıyorsun içine almadığı parti yok yine yüzde 25… 2015’te de yüzde 25’ti… İyi Partiye bakalım. Akşener’in gezmediği il ilçe yok, neredeyse çıkmadığı kanal yok oyu yüzde 10 bile değil. Ambargolu olduğu 2018 seçiminin gerisinde…
Davutoğlu ve Babacan’ın meğer seçmeni yokmuş!
Diyorum ki; oturup sorgulayalım. Sorgulamazsak ilerleyemeyiz.
Futboldan örnek vereyim. Hata üzerine hata yapan takım yenilir. Antrenör ekranlara çıkar ‘bu maç bitti önümüzdeki maçlara bakıyoruz’ der.
Hatırladınız değil mi? Klasik cümledir kaybeden; ‘önümüzdeki maçlara bakıyoruz’ diyerek geçiştirir.
Kaybettiği maçı sorgulamaz…
Sorgulamadığı için de bir sonraki maçı yine kaybeder…
Futboldan bir örnek daha vereyim…
Milli takım 1970’li, 80’li yıllarda 1-0, bilemedin 2-0 yeniliyordu. Yedi, sekiz gol yemediğimiz için şerefli mağlubiyet deniliyordu…
Yanılmıyorsam isim babası merhum Coşkun Özarı’ydı…
Lütfen… N’olur!... Muhalefet yüzde 48’e yüzde 52 yenilgiye şerefli mağlubiyet demesin. Yorumcular da öyle…
Mağlubiyet mağlubiyettir.
Mağlubiyetlerin nedenini iyi tahlili etmeyen galibiyete ulaşamaz…
Konuşacağımız daha çok konu var… Hafta uzun Allah nasip ederse bol bol konuşup tartışacağız.