'Uçakta gazetecilik' krizinde İsmail Saymaz'dan bomba iddia!

İsmail Saymaz, Erdoğan’ın ABD dönüşü uçağında soruların önceden hazırlanmasını “utanç verici mizansen” olarak niteledi. Soruların elenip sansürlendiğini, F-35 gibi kritik konuların özellikle sorulmadığını belirten Saymaz, “Bu gazetecilik değil” dedi. Saymaz, "Ama ne yaparlar söyleyeyim? Sızdıranı bulur atarlar. Yollarına devam ederler" dedi.

Halktv.com.tr Yazarı İsmail Saymaz, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın ABD ziyaretinden dönüşünde uçakta gazetecilere yöneltilen soruların önceden hazırlandığın ortaya çıkmasının ardından çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Halk TV'de Gözde Şeker'in sunduğu Yeni Bir Sabah'a konuk olan Saymaz’a göre bu tablo, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde daha önce benzeri görülmemiş bir uygulama.

"PELİN ÇİFT'İN NE İŞİ VAR?"

Saymaz, uçağa alınan kişilerin “gazeteci olup olmadığına bakılmadan” seçildiğini söyledi ve ekledi:

  • “İletişim Başkanlığı, Cumhurbaşkanı’na biat etmiş ya da ona duygusal, ideolojik bağlılık hisseden herkesi topluyor.”

Bu kişiler arasında televizyoncu Pelin Çift gibi isimlerin de yer aldığını belirten Saymaz, “Tarih programı yapıyor diye o uçakta ne işi var? Anlamak mümkün değil,” dedi.

Saymaz, gazetecilere önceden hangi konuların sorulamayacağının bildirildiğini ve ardından da soruların tek tek alınıp elendiğini söyledi.

"ÇÜNKÜ SORMAYIN DEMİŞLER"

Önceden diyorlar ki, soru sorabilirsiniz fakat şu şu konulara girmeyeceksiniz. Bak önceden bu yapılıyor” diyen Saymaz, örnek olarak F-35 konusunu gösterdi:

  • “Kardeşim siz kafayı mı yediniz? Niye F-35 sormadınız? Çünkü sormayın demişler.”

"UTANÇ VERİCİ BİR DURUM"

Saymaz, uçakta yapılan görüşmelerin bir mizansenden ibaret olduğunu vurguladı:

  • “Soruların önceden belli olduğu, soru soranların önceden belli olduğu… Utanç verici bir durumdur. Rezilliktir o. Başka hiçbir şey değil.”

SORULMAYAN O SORULAR

Saymaz, ABD seyahati sırasında kamuoyunun cevabını merak ettiği birçok sorunun gündeme getirilmediğini söyledi:

  • “F-35 projesi ne olacak? S-400’e bu kadar para verdik, şimdi ne yapacağız?”
  • “F-16’lar alınacak mı?”
  • “Durup dururken 250-300 Boeing alıyoruz. Neden?”
  • “Halkbank meselesi ne oldu? Bu konu neden Trump'ın yanında aniden açıldı?”
  • “Heybeliada Ruhban Okulu konusu Trump tarafından mı açıldı? Erdoğan neden ‘Üzerimize düşeni yaparız’ dedi?”
  • “Trump dedi ki: Türkler Rusya'dan petrol ve gaz alamayacak. Niye almayacağız? Sormadılar.”

"SİZ AMERİKA'YA İPHONE ALMAYA MI GİTTİNİZ"

Bu soruların hiçbirinin gündeme gelmemesine tepki gösteren Saymaz, “Siz Amerika’ya iPhone bakmaya mı gittiniz? Çarşı pazar mı dolaştınız?” diye sordu.

Saymaz, yaşananları gazetecilik olarak nitelemiyor:

  • “Efendim zaten soruları da bir de üstelik önceden verdiyseniz, cevapları da size doğrudan verilmediğine göre, yani uçak indikten sonra temizlenip elinize teslim edildiyse, bunun neresi gazetecilik faaliyeti?”

Saymaz, konunun ilk kez tartışılmadığını, benzer uygulamaların daha önce de yaşandığını hatırlattı. Örneğin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terör örgütü PKK'nın lideri Öcalan’la ilgili önerisine ilişkin soruların da Erdoğan'a yöneltilmediğini belirtti. “O gün de ‘sormayın’ dediler bize,” diyen Saymaz, bu defa meselenin ayyuka çıktığını söyledi.

İletişim Başkanlığı'nın önceden hazırladığı soruların 'sızdırıldığını' aktaran Saymaz, 'sızdıran kişinin' kovulacağını söyledi.

AKP'li Gazeteci Mehmet Çek'in İletişim Başkanı Burhanettin Duran'a 'operasyon' yapıldığı sözlerini hatırlatan Saymaz, şunları ifade etti:

  • "Şimdi bu konu patladı. Bu konu bu rezalet ayyuka çıktı. Ama ne yaparlar söyleyeyim? Sızdıranı bulur atarlar. Yollarına devam ederler."

Siyaset Haberleri