CHP Parti Sözcüsü Zeynel Emre, Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran’ın adli kontrolle serbest bırakılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Emre, yargı süreciyle ilgili hukuk ilkelerine dikkat çekerek şunları söyledi:
- "Bu kişi gelmiş Türkiye'ye kendi şeyiyle testleri yapmış, kendisine güveniyor. Dolayısıyla tekrardan bir gözaltı işlemi, davet ya da yurt dışı çıkış yasağı yönündeki bir tasarrufun bizim kanunlarımızdaki yer alan o kanunun amacıyla örtüşmediğini değerlendiriyoruz"
"BU UYGULAMALAR DOĞRU DEĞİL"
Emre, ceza alt sınırına da vurgu yaparak şöyle devam etti:
- "Çünkü kendisine atfedilen suçlamanın alt sınırı belli. Alt sınırı 2 yıldır. Bu olayın doğruluğu, yanlışlığı bir yana çünkü biz siyasetçiyiz, biz yargıç değiliz. Biz burada bir hâkim gibi karar veremeyiz. Herkese eşit uygulansın deriz hukuk. Karine tutuksuz yargılama dolayısıyla da insan özgürlüğünü ön planda tutan şey yani bu uygulamaların biz doğru olduğunu düşünmüyoruz. Çünkü örtüştüğünü görmüyoruz. Genel Başkanımız da dün bu minvalde bir açıklama yaptı. Başkanvekiliyle yapmış olduğu görüşmeden bahsederek"
Emre, açıklamasının sonunda hukuk devleti vurgusunu yineledi:
- "Bu kim olursa olsun. Yani kendine güvenen, kaçmayan, adliyeye giden, testlerini yaptıran alt sınırı bu yani suçun mağduru kamu hukuku ve bu yönüyle baktığımız zaman yaygın uygulamanın herkese eşit olması gerektiği ve onun da şüphesiz özgürlükleri sınırlamadan uzak ta ki kesinleşmiş mahkûmiyet kararı olana kadar. Ki ülkemizde çıkan o infaz düzenlemelerini falan düşündüğümüzde de arkadaşlar bu adı geçenlerin birçoğunun yarın öbür gün kararlar kesinleşse bile yani bir günlük yatarı olmayacağını görebileceğiz hep birlikte"
Emre, CHP'li Ümit Dikbayır ve CHP'li İnan Akgün'ün ismini geçtiği tartışmaya ilişkin de şunları ifade etti:
"Tabii şunu istemeyiz. Hiçbir milletvekilimiz basına düşecek şekilde bir tartışma olsun falan istemeyiz. Ama Cumhuriyet Halk Partisi'nde yıllardır böyle farklı görüşler farklı platformlarda dile getiriliyor. Dile getiriliyor. Ve biz de hep diyoruz ki eğer bizimle ilgili bir düşünceyi tartışılacaksa orada baz alınması gereken temel şey partinin seçilmişlerinin yetkililerinin partinin Genel Başkanının, parti sözcüsünün, grup başkan vekillerinin söylenenlerinin parti adına bağlayıcılığı. Yani o nedenle bizim yani bugüne kadar yaptığımız açıklamalar hem de bu toplantının başında benim söylediklerime baktığınız zaman partimizin görüşünün ne olduğu açıktır. Ha çok detay belki önemli mi ama o sanıyorum Ümit Bey'in konuşması da bize katılmadan evvelki bir partimize katılmadan evvelki bir konuşma. Hani detay belki ama onu da vurgulamış olalım."