MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM Partililerin elini sıkmasıyla başlayan süreç terör örgütü elebaşı Öcalan'ın serbest kalma önersine kadar uzandı.
Bahçeli, elebaşının dışarı çıkartacak 'Umut Hakkı' düzenlemesini tartışamaya açtı.
Bahçeli, bu sözlerinin de arkasında olduğunu dün (5 Kasım) söyledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP liderine tepki gösterdi. Partisinin Eskişehir'deki Yükseköğretim Buluşması'nda konuşan Özgür Özel, şunları dile getirdi:
"ERDOĞAN SEÇİLSİN DİYE BAHÇELİ ÖCALAN'I SERBEST BIRAKMAYI GÖZE ALMIŞ"
"Dün Sayın Bahçeli’nin açıklamalarıyla birlikte bir gerçek ortaya çıktı. Bir anda gündeme bir bomba düşüyor malum. Önce ‘gel anayasayı değiştirelim’ dediler. O kapıyı kapıdık. Sonra dediler ‘İsrail, Türkiye’ye saldıracak, gündemi ele almak için kapalı oturuma çağırdık, ‘anlat bakalım’ dedik, anlatamadılar. O gündemden bir şekilde Türkiye’yi kurtardık yoksa her akşam İsrail ile Türkiye’nin fırkateyn sayılarını karşılaştırmaya meyletmiş, o talimatı almış bir medya düzeni vardı. Umudu değil, korkuyu örgütlemeye kalkıyorlardı, ona engel olduk. Şimdi, ‘Kürt sorunu yoktur ama Türkiye’nin terör sorunu vardır. Onu bitirmek için de birisi gelmelidir, bu kürsüye çıkmalıdır. Bir konuşma yapmalıdır ve bütün sorunlar bitmelidir’ diyen bir anlayış dün ağzındaki baklayı çıkarttı. ‘Ne olur Abdullah Öcalan gelse, konuşsa, umut hakkından yararlansa yani serbest kalsa ama bir yandan da Anayasa değişse ve Recep Tayyip Erdoğan yeniden bu ülkenin cumhurbaşkanı olsa. Ondan başka bir seçenek yoktur’ dedi. Yani Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidarda tutabilmek için Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan’ı serbest bırakmayı bile göze alabilirmiş. Türkiye’de yaşanan bütün meseleler bir demokrasi sorunu. Yani Türkiye iyi olsun diye değil, birileri iktidarı korusun diye bakış açısı var. Öyle olunca orada bir samimiyet olmadığı çok açık.
"ŞEHİT ANNELERİNİN GÖZÜNE NASIL BAKACAKSIN"
Bir sorun konuşulacaksa yeri Meclis’tir. Masanın etrafında tüm siyasi partiler yerlerini almalıdır. Açık ve şeffaf olunmalıdır ve toplumsal mutabakat sağlanmalıdır. Biz CHP olarak en temel yaklaşımımız şudur ki hiçbir Kürt, ‘ben ikinci sınıf vatandaş hissetmiyorum’ diyene kadar bu sorun demokratik yollarla çözülmelidir. Ama bu sorun çözülürken olmazsa olmaz kırmızı çizgimiz toplumsal mutabakat olmalı ve şehit ailelerinin, şehit annelerinin, şehit çocuklarının, şehit eşlerinin ve gazilerimizin gözünü içine bakamayacağımız hiçbir çözüm üretilmemelidir. Birini getirip de apar topar Meclis kürsüsüne çıkarmaya kalktığınızda ben o gözlerin içine bakamam. Devlet Bahçeli nasıl bakacak bilemiyorum.