MHP'li Feti Yıldız'dan 'vatandaşlık' açıklaması

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, 'Terörsüz Türkiye' süreci ile gündeme gelen Anayasa'daki vatandaşlık maddesine ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, 'Terörsüz Türkiye' adı verilen süreçle gündeme gelen Anyasa'daki vatandaşlık tanımına dair değerlendirmelerde bulundu.

FETİ YILDIZ'DAN VATANDAŞLIK DEĞERLENDİRMESİ

"Maddede Türklük tamamen Türk Devletine vatandaş olmakla tanımlanarak halen 1924’teki düzenlemeye önemli ölçüde uyulmaya devam edilmiştir" diyen Feti Yıldız, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede şunlara yer verdi:

  • "Vatandaşlık tanımlamayı gerektirmeyen devlet ile birey arasındaki hukuki ilişkidir. Bu düzenleme milleti/ulusu Türk olarak isimlendirmekte ve bunu vatandaşlık itibariyle/temelinde yapmaktadır. Dolayısıyla hem modern ve medeni hem demokratik hukuk devletinde olduğu gibi devlet ile birey ilişkisini vatandaşlık statüsü temelinde ve vatandaşlığı esas alan milli egemenlik şeklinde tanımlamaktadır. Nitekim bu tanımlamaya bağlı olarak Beşinci Fasıl “Türklerin Hukuku Ammesi” başlığı altında 66 ıncımaddede “Türkler kanun nazarında müsavi ve bilâistisna kanuna riayetle mükelleftirler."
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız

​​​​​​​​​​​​​​"Her türlü zümre, sınıf, aile ve fert imtiyazları mülga ve memnudur.” Denilerek Türklüğün en üst ve tek hukuki-siyasi kimlik olarak tanındığı, bu tanınırlığa dayalı olarak ulus olmanın temel şartı olan kanun önünde eşitliğin sağlandığı hükme bağlanmıştır. Devam eden cümlede devlet ile birey arasında vatandaşlık ve milletin üyesi olma dışında herhangi bir statü ve sözleşmenin olmayacağı şeklindeki hüküm ise doğrudan temsili demokrasinin ve hukuk devletinin temel ilkesi olan vatandaşlık statüsünün tek muteber statü olarak belirlenmesine yöneliktir. Böylece vatandaşların vatandaşlık nedeniyle üyesi olduğu ve vatandaş olarak oluşturdukları milletin dışında hiçbir hukuki-siyasi statü söz konusu olmamaktadır. Devamında 70, 82 ve 87 inci maddelerde “Türklerin” diğer temel hak ve özgürlükleri ile siyasi ve sosyal hakları tanımlanmıştır." ifadelerini kullanan MHP Genel Başkan Yardımcısı değerlendirmesine şöyle devam etti:

  • "1945’te yapılan Türkçeleştirme faaliyetinde 88 inci madde “Türkiye'de din ve ırk ayırd edilmeksizin vatandaşlık bakımından herkese <<Türk>> denir.”Şeklinde sadece tercüme edilmekle kalınmayarak kısmen anlam değişikliğini de içerecek şekilde değişikliğe uğramıştır. Fakat buradaki tanımlama da yine milleti yani Türklüğü vatandaşlık temelinde tanımlama şeklindedir. 1961 Anayasasında 54 üncü maddede “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.”denilmekle 1924’deki tanımlamanın dışına çıkılmıştır. 1924 anayasası millete Türktür denilmemekte millete Türk denilir denilmektedir. İkisi arasındaki fark birisinin ontolojik tespit diğerinin ise kavramsal tanımlama olmasıdır."
  • "1924’deki formülasyona göre millete Türk denilir çünkü millet devletin hukuki ve siyasi olarak inşa ettiği bir gerçekliktir. Hukuki-siyasi kişilik olarak anayasa buna isim vermekte ve buna “Türk” denilir demektedir. 1961’deki düzenleme ise Türklüğü sanki kendiliğinden var olan bir gerçeklikmiş gibi ele alarak doğrudan her vatandaşın zorunlu olarak Türk olduğunu hükme bağlamaktadır. 24 anayasası Türk denilmeyi vatandaşlık itibariyle kaydına bağlarken aslında milletin nasıl oluştuğunu ve ne şekilde tanımlayacağını hükme bağlamıştır. 1982 Anayasası 66 ncı maddede “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.”"
  • "Şeklindeki düzenleme ile 61 Anayasasındaki 54 üncü maddeyi aynen korumuştur. Fakat bu maddede de sanıldığı gibi tanımlanan vatandaşlık değildir. Nitekim vatandaşlık tanımlanmayı gerektiren bir husus olmayıp ancak vatandaşlığın nasıl kazanılacağı ve kaybedileceği anayasal düzenleme konusu olabilir."
  • "Nasıl ki anayasa kişiliği tanımlama ihtiyacı duymayıp kişinin hak ve özgürlüklerini tanımlıyorsa aynı şekilde anayasa, devlet ile birey arasındaki hukuki-siyasi ilişki olan vatandaşlığı tanımlama ihtiyacı duymamaktadır. Bu maddede tanımlanan husus millettir. Yani egemenliğin sahibi olan milletin kim olduğu bu maddede vatandaşlık temelli olarak tanımlandığı için çoğu kişi bunu vatandaşlık tanımı olarak anlamaktadır. Maddede Türklük tamamen Türk Devletine vatandaş olmakla tanımlanarak halen 1924’teki düzenlemeye önemli ölçüde uyulmaya devam edilmiştir."

Siyaset Haberleri