TBMM'de Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında Tören Salonu’nda 20. kez toplandı.
Toplantıda konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, ortak raporun vakit kaybetmeden hazırlanması gerektiğini belirterek şu çağrıyı yaptı:
"Burada, hazırlayacağımız rapor konusunda arkadaşlarımızın fikirlerine başvuracağız. Söylenecek sözü olan son olarak söylesin. Sonra da partilerin görevlendirdiği arkadaşlar bir araya gelerek müşterek raporu hazırlasın. Bunu da geciktirmeden yapmak zorundayız"
MHP’nin hazırlık sürecine ilişkin yaklaşımını anlatan Yıldız, partilerinin bazı kıstasları olduğunu vurguladı. "Bu rapor hazırlanırken bizim Milliyetçi Hareket Partisi olarak bazı görüşlerimiz, kıstaslarımız, kriterlerimiz vardır" diyen Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Terörsüz Türkiye ideali askeri operasyonların ötesinde hukukun üstünlüğü, ekonomik refah, demokratik katılım, toplumsal dayanışma ilkeleri ile temellendirilmiş bir devlet vizyonunu ifade etmektedir. Bu vizyonun başarısı yalnızca iç güvenliğin sağlanmasına değil Türkiye'nin bölgesel barış mimarisi içerisindeki konumuna da doğrudan katkı yapacaktır. Türkiye'de beka kavramı yalnızca siyasal literatürde değil, toplumsal hafızamızda da tarihsel derinliği olan bir güvenlik paradigmasını ifade eder. Osmanlı-Türk İmparatorluğu'nun son yüzyılında yaşananlar kolektif bilinçte süreklilik kazanan varlık yokluk endişesi doğurmuştur. Dolayısıyla modern Türkiye'de terörle mücadele yalnızca güncel bir güvenlik politikası değil, devletin devamlılığını, toprak bütünlüğünü, anayasal kimliğini koruma iradesinin kurumsal hafızasıdır"
"BUNLAR TARTIŞILAMAZ"
Yıldız, beka kavramının Anayasa’nın ilk dört maddesiyle tanımlandığını vurguladı. Devletin dili, bayrağı, üniter yapısı gibi unsurların vazgeçilmez olduğunu söyledi.
"Türkiye'nin üniter devlet yapısı, toprak bütünlüğü, Türkçenin resmi dil statüsü, Türk milleti üst kimliği, laik Cumhuriyet ilkesi hiçbir siyasi pazarlığa konu edilemeyecek temel değerlerdir, Milliyetçi Hareket Partisine göre" diyen Yıldız, demokratikleşmenin bu çerçevenin korunmasıyla mümkün olacağını şu ifadelerle vurguladı:
"Demokratikleşme adımları ancak bu çizgiler korunarak, mevcut anayasal çerçeve içinde yapılabilir. Terörle mücadelede kararlılıklar taviz verilmeden, hukukun üstünlüğü ilkesinden sapılmadan ve ulusal güvenlik kaygıları göz ardı edilmeden yapılacak reformlar, bu gibi düzenlemeler elbette ülkemizin geleceği için faydalı olacaktır. Terörsüz Türkiye hedefi Türk milletini kucaklayan, toplumsal barışı ve huzuru tesis eden kutlu bir hedeftir. Ancak bu hedefe ulaşma yolunda atılacak adımlar devletin temellerini sarsmayacak, üniter yapıyı bozmayacak, teröre yeni hareket alanları açmayacak şekilde planlanmak zorundadır"