Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın konuğu olan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, iktidarın belediyelere salladığı borç sopası hakkınad konuştu.
İmamoğlu, başta Türkiye'nin faiz ödemelerie ve İBB'nin sosyal yardımlarını hatırlattı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB'ye gelen sosyal yardım taleplerinde büyük artış olduğunu açıkladı. İmamoğlu 2023'ün ilk 9 ayında 871 bin olan talep sayısı, 2024'ün aynı döneminde 1 milyon 773 bine ulaşarak iki katına çıktığını bildirdi.
İmamoğlu, bu artışı ekonomik sorunlara bağladı ve iktidarı eleştirdi. İmamoğlu , Türkiye'nin 2025 yılında 1 trilyon 950 milyar lira faiz ödemesi yapacağını belirterek, bu rakamın İBB'nin yıllık sosyal yardım bütçesinin iki katı olduğunu vurguladı.
İmamoğlu, hükümeti belediyelere haciz uygulama ve vergi borçlarını kesme politikaları nedeniyle eleştirdi. Belediyelerin gelir sorunları olduğunu ve merkezi idare ile yerel idarenin iş birliği yapması gerektiğini söyledi.
İmamoğlu, belediyelerin SGK prim borçlarının toplam SGK alacakları içindeki payının yüzde 2,7 olduğunu belirterek, hükümetin bu konuda belediyelere baskı yapmasını eleştirdi.
"AK PARTİLİ BELEDİYELERİN BORÇLARINI BENDEN KESİYORSUN"
İmamoğlu, "Birincisi, daha biz Cumhuriyet Halk Partili belediyeler olarak iki katına çıktı ya sayımız. Ya daha çıkalı yedi ay oldu. Yani, AK Partili belediyelerin borçlarını benden kesiyorsun. Şu andaki vergi borcumuz, SGK borcumuz, 2019'da devraldığımız vergi, SGK, ya İGDAŞ faturasını bile Botaş'A ödememişler. Bu borçlarla yan yana koyduğumuzda var ya, yedide biri değil. Biz daha borçlu bir belediye aldık, vergi açısından, SGK açısından. Yedide biri bile değil. " dedi.
İmamoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'le görüşmesini de anlattı.
İmamoğlu, "Kalkıyorsunuz siz İstanbul'un veya başka şehirlerin SGK borcundan haciz koymaya. Ya da hiç haber vermeden, hiçbir düzen oluşturmadan faiz, vergi, borçlarını kesmeye. Yani bizim iki-üç ayda borçlarımızı kesti aldılar. Ben gittim, maliye bakanına dedim, Sayın Bakanım, bakınız, belediyeler dış kapının mandalı değil. Belediyeler başkasının bir iradesi ya da hükümeti değil, bu milletin" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, belediyelerden istenen borçların AKP'li dönemden kaldığını da vurguladı. İmamoğlu şöyle konuştu:
"Bu yılın ilk dokuz ayında, ekim ayına kadar olan süreçte İBB'ye gelen sosyal yardım talepleri, geçen yılın aynı dönemine göre tam yüzde 113,4 arttı.
Bakın, pandemiden bahsetmiyoruz. Hiçbir şeyden bahsetmiyoruz. Yani 2023 ve 24'ten bahsediyoruz. Hani sözüm ona, 2023'ten bu yana başlayan yeni bir ekonomiyi düzeltme ve toparlama pozisyonunda bir ülkenin geldiği durum. Yani, ne oldu biliyor musunuz?
Aynı süreçte, yani 2023'te 871.000 kişi sosyal yardım talebinde bulunuyor, 2023'te. Ya, bakın şimdi, 871.000 kişi, 871.000 kişi, bu sene, aynı dönemde, 2024 yılında tam 1.773.000 kişi. İnanılmaz. İki katı! Belediyeye başvuran sayısı.
Şimdi, bu realiteden uzaklaşırsanız, o zaman işte gelirsiniz Ekrem İmamoğlu'nun, işte eşinin bir videosuyla, efendime söyleyeyim, ya da dava açarak, ya da uydurma davalarda Ekrem İmamoğlu'nu siyasi yasaklı hale getirmeye çalışırsanız, bu gerçeklerden uzaklaşırsınız. Bunun adı, yani, bir insanın, bir yöneticinin aklının önüne hırsını koyması, ihtirasını koyması, koltuğu, kendi koltuğu zannetmesi
Bütün bu kavramlar üzerinden, bütün bu kavramlar üzerinden, onun için diyorum ki, acilen kendimize gelmeliyiz.
Bakın, ne diyorum biliyor musunuz? İktidarı, muhalefeti, acilen bir araya gelmeliyiz diyorum. Bakın, Suriye meselesi, bazı konuları Suriye'ye bağlayacağım çünkü önemli bir gündemimiz. önemli. Niye, bir araya gelmeliyiz biliyor musunuz? Bu bizim beka meselemiz. Bu meselenin iktidarı, işte muhalefeti olmaz.
Acilen bir araya gelmeliyiz. Bakın, şu an Türkiye'de iki tane iktidar var. Bir tanesi merkezi idare, öbürü yerel idare. Demokrasiye inanıyorsak, bu iki erkin güçlerini doğru şekilde birlikte kullanabilme becerisini de gösterebilmeliyiz.
siz, bu gerçeklerden uzak durur, kulaklarınızı tıkar, meseleyi bir sonraki genel seçimde, efendim, , Sayın Cumhurbaşkanını tekrar aday yapmaya, birilerini yargılayıp siyasi yasaklı hale getirmeye, Ekrem İmamoğlu'nu siyasi arenadan dışına itmeye dönük birtakım uydurma işlerin peşinde koşarsanız, vallahi kaybederiz. Billahi kaybederiz. Bunu kaybedeni sadece iktidar olmaz. Milletçe kaybederiz.
Bakın, bir kayıp noktasını açmak isterim size. Çok vahim rakamlar bunlar. Ben, bu rakamları verirken de üzülüyorum. Türkiye kaybeder. Evet. Türkiye, 2025 yılında, bakın, daha doğrusu şöyle söyleyeyim, bakın faiz gideri, faiz giderinin bütçedeki payı,
2017 yılında yüzde 8,4 iken,. 2024'te yüzde 11,6'ya çıkmış, faiz giderimiz. Yani, sadece 2017'den bu döneme iki katına doğru gidiyor. Bunun anlamı ne biliyor musunuz ? Rejim!
2018'de değişen başkanlık sisteminin bizi getirdiği durumdur bu. Daha ileri gidiyorum. Bakın, 2025 yılında Bir trilyon dokuz yüz elli milyar. faiz ödemesi yapılacak, 2025 yılında. Bakın, 1 trilyon 950 milyar lira faiz ödemesi yapılacak. Ayda ne kadar biliyor musunuz?
Yüz altmış iki milyar Türk lirası. Günde ne kadar? Beş buçuk milyar lira biz faiz ödemesi yapacağız.
Peki, İBB'nin şu söylediğim o büyük, büyük sosyal yardım bütçelerini konuşuyoruz ya, Evet, ne kadarmış mesela? bakın, On bir milyar sekiz yüz milyon Türk lirası. Bizim sosyal yardım bütçemiz var.
Türkiye'nin önümüzdeki sene iki günlük faiz ödemesiyle ben İstanbul'da milletin hayatını kolaylaştırıyorum.
Ekonominin geldiği duruma bakar mısınız? Çok çarpıcı bir karşılaştırma. Yani, siz milletin cebinden alıp faiz ödemesi yapacaksınız. Daha ileriye gideyim, Türkiye'nin sadece, Türkiye'nin sadece, , iki günde ödeyeceği faiz bizim yıllık sosyal, , yardım bütçemize eşit.
Daha da önemlisi, Hazine aslında. Türkiye'nin ödeyeceği yıllık faiz, Türkiye'nin ödeyeceği yıllık faiz, Evet. İstanbul'un bütçesinin dört katı.
Kalkıyorsunuz siz İstanbul'un veya başka şehirlerin SGK borcundan haciz koymaya.
Ya da hiç haber vermeden, hiçbir düzen oluşturmadan faiz, vergi, borçlarını kesmeye. Yani bizim iki-üç ayda borçlarımızı kesti aldılar.
Ben gittim, maliye bakanına dedim, Sayın Bakanım, bakınız, belediyeler dış kapının mandalı değil. Belediyeler başkasının bir iradesi ya da hükümeti değil, bu milletin.
Oturup konuşalım, yapılandıralım. Bakın, belediyelerin başka sorunları var. Belediyelerin gelir sorunu var. Türkiye'deki yerel yönetimlerin tamamı maaş dahi ödeyemeyecek bir bütçeye sahip.
Gelin bunları çözelim. Bunlara bütüncül bir mesele içerisinde bakalım. Bu meselenin içerisinde belediyelerin gelirleri nasıl geliştirilir? Belediyelerin gelirleri nasıl geliştirilir? Belediyeler yerelde vatandaşına daha hızlı ve daha güçlü nasıl hizmet yapar?
Belediyelerin bu şekilde olması bu milletin huzuru için gereklidir. Bunları konuşalım, bunları yapalım. Yok!
vergi borçlarını kes. Sigorta borçlarından dolayı, yani, akıl alır gibi değil. Bir rakam vereyim mi size?
Hani diyorlar ya, " SGK borçlarını ödesinler kardeşim, niye ödemiyorlar"
Birincisi, daha biz Cumhuriyet Halk Partili belediyeler olarak iki katına çıktı ya sayımız. Ya daha çıkalı yedi ay oldu. Yani, AK Partili belediyelerin borçlarını benden kesiyorsun.
Şu andaki vergi borcumuz, SGK borcumuz, 2019'da devraldığımız vergi, SGK, ya İGDAŞ faturasını bile Botaş ödememişler.
Bu borçlarla yan yana koyduğumuzda var ya, yedide biri değil. Yani biz daha borçlu bir belediye aldık, vergi açısından, SGK açısından. Yedide biri bile değil.
Bakın, bir örnek vereceğim. Bu kadar bağırıyorlar ya, SGK, SGK... diye
SGK'nın 2024 gelirleri üç buçuk trilyonu aşacak. Peki belediyelerin toplam SGK var, bütün belediyelerin, ya Türkiye'deki bütün belediyelerin, CHP'li değil yani. Biz bu arada bütün belediyeleri hesaba kattığınızda aslında,,üçte biriyiz. Belediyelerin üçte biri bize ait. Doksan altı milyar Türk lirası. , belediye prim borçlarının, SGK'nın bütün borçları, yani alacaklarının içerisindeki payı ne kadar biliyor musun?
Yüzde 2,7 ! Ya niye belediyelerin peşine düşüyorsun