İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu, Halk TV'ye konuk oldu. Ekrem İmamoğlu, kapatılma tartışması içine sokulan kreşler hakkında konuştu.
İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtlayan Ekrem İmamoğlu, İstanbul'daki özel kreşlerin İBB'nin kreşlerinden 10 kat pahalı olduğunu ifade etti.
İmamoğlu, ücretsiz hizmet verilen kreşler olduğunu da dile getirdi. İmamoğlu, gelir eşitsizliğinin şaha kalktığı İstanbul'da kreşlerin dar gelirli aileler ve çocuklar için hem psikolojik hem de maddi büyük bir önem arz ettiğini açıkladı. İmamoğlu şunları ifade etti:
"Şimdi 105 aktif kreşimiz var ve 33 kreşimiz de şu anda inşaat halinde. Yani gitseniz ya bitmek üzeredir ya işte kaba inşaatı bitmiştir. Yani bu ne demek oluyor? Aslında 140 sayısını yakaladık. Aslında tasarlanmış, tasarlanmış ve başlamak üzere olan ya da yapılan bir projenin örneğin KİPTAŞ bir yerde bir proje yapıyor, o projenin bir bölümüne, ee, kreş yerleştirilecektir.
Ama henüz o proje canlanmadığı için orada henüz o bölüme de geçilmemiş olabilir. Aslında bütün bunlarla beraber biz sadece önümüzdeki senenin sonuna doğru 156'ya yakın kreşin sahibi olan bir mekanizmaya ulaşacağız. Ve bu ne demek biliyor musunuz? 20 bin çocuk demek. Yani bu neydi biliyor musunuz? Sıfırdı. 20 bin anne demek.
Bana, bir gün dedi ki vatandaşın biri pazarda: "Ya sıfır olamaz!" dedi. "Yalan konuşuyorsun." Dedim ki Sıfır mıydı? sıfır. Ya bir tane bile olamazdı. Siz 2018, 2019'a geldiğinizde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin hiç kreşi yoktu.
Kreş bir yılda aslında çocuğu anaokuluna hazırlıyor. Ne demek? Ve devletin anaokuluna gidiyor ya da özel bir okulda anaokuluna gidiyor.
Bu çocuğu okul öncesi eğitime hazırlıyor anaokulu. o bir yıl var ya olağanüstü bir katkı sunuyor çocuğa. Yani bu eğitimi alamayanla alan arasındaki açılan fark o kadar büyük ki o evrede. İşte biz bu haksızlığı, bu eşitsizliği ortadan kaldırma çabasındayız.
Ücretli olanın ücreti 2.500 TL. Şu anda en ucuzu bunun 10 katı. En ucuzu 10 katı. Özele gidin, 15 bin TL 20 bin tl. Tabii tabii. En ucuzu 10 katı. Öyle öyle.
Ben sorumluluğumu yerine getiriyorum. Ben ne dedim? Bu şehrin çocuklarını eşitlemek benim hayatımın en büyük ideali.
Yani benim ihtiyacı olan bir anne-babanın ya da çalışamayan bir anne-babanın çocuğunu alıp yetiştirmek, ona verdiğimiz bu hizmet sadece o anne-babaya mı? Memlekete hizmet, millete hizmet. Teşekkür etmeleri lazım Sayın Başkan.
Şimdi o çocuk hayatı boyunca onu unutmayacak. Ve o çocuk neye bağlanacak biliyor musunuz? Şehrine, memleketine. Onun etnik kökenine bakılır mı? Onun siyasi görüşüne bakılır mı? Çocuk iyi yetişecek Sayın Başkan, iyi yetişecek. Eşitledik, o çocuğu cumhuriyetin en büyük değeri."