TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Milli Savunma Bakanlığı'nın 2021 yılı kesin hesabı ile 2023 yılı bütçe kanun teklifi görüşmeleri Bakan Hulusi Akar'ın katılımıyla görüşüldü. Görüşmelerde söz alan HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, sözlerine; "Taksim'de gerçekleşen terör saldırısını ve Karkarmış'ta gerçekleşen saldırıyı kınıyorum, lanetliyorum. Hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet; yaralılara acil şifa diliyorum" diyerek başladı.
'Lanetliyoruz, kınıyoruz, rahmet diliyoruz ama bu olaylar bir türlü bitmiyor'
Paylan, Bakan Akar'a, "Sayın Bakan, biz yıllardır böyle olaylarda hep lanetliyoruz, kınıyoruz, rahmet diliyoruz ama bu olaylar bir türlü bitmiyor. Bizlerin de sizin de sorumluluğunuz. Siz artık bir asker değilsiniz, bir siyasi sorumluluğunuz var. Bu olayları boşa çıkarmak ve bir daha böyle olayların yaşanmamasını sağlamaktır. Sayın Bakan, bu tip olaylarda hep olayın görünen tarafı vardır ve görmemiz istenen bir fotoğraf vardır. Bir de büyük fotoğraf vardır. Görülen tarafını elbette değerlendirmek gerekir ama arkasındaki büyük fotoğrafı da görmek ve değerlendirmek lazım" dedi.
'Engel olmaya çalışan askerler vardı'
Siyasi analiz yaptıklarını ifade eden Paylan, "Ben siyasi bir analiz yapmışım. 2016 bütçesini görüşüyoruz sayın Bakan. Seçim olduğu için şubat ayında görüşüyoruz. O zaman siz Genelkurmay Başkanısınız. O koltukta oturan da İsmet Yılmaz, dönemin Milli Savunma Bakanı. Hep şu yorumu yapıyorum; ‘bakın her yerde bombalar patlıyor, bu bombaların patlaması konusunda ne yapıyorsunuz sayın Bakan’ diyorum. Çatışmalar var ve bu çatışmalarda bizim gördüğümüz bir darbe dinamiği var diyorum. Biz Cizre'ye 60 milletvekili yürümeye çalışıyorduk çatışmaları durdurmak için; karşımıza askerler çıktı. Bizi ortaya götürmemek için mermiyi namlunun ağzına sürdüler. Niye? Biz oraya gitsek çatışmaları durdurma olasılığımız vardı. Ama buna engel olmaya çalışan askerler vardı" diye konuştu.
'Etrafınızdaki FETÖ'cüleri görmediniz'
Bakan Akar'a şu anda da "bir darbe dinamiği" olduğunu söyleyen Paylan, şöyle konuştu:
"Bir devlet aklı yalnızca güvenlikçi anlayışa teslim etmişse darbe dinamikleri devreye geçer. Buna karşı sorumluluk alın sayın Bakan diye haykırıyorum, o anda arkadaşların bağırmaları var. İftira atıyorsun, devletimize hakaret ediyorsun diyorlar. Tutanaklar burada. Aynı bugün olduğu gibi bağırıyor arkadaşlarımız karşıdan. Darbeden yalnızca dört ay öncesinden bahsediyoruz. Biz bu dinamiği görmüşüz sayın Bakan. Siz o günlerde Genelkurmay Başkanıydınız. Siz o dinamiği görmediniz. Etrafınızdaki FETÖ'cüleri görmediniz. Ceylanpınar'da iki polisimiz öldürüldüğü zaman bu istihbaratı veren alçakların darbeciler olduğunu görmediniz. Efendim onu örgüt gönderdi, öldürdü dediğinde biz bunun böyle olmayabileceğini söylediğimizde bize hakaret ettiniz. Ortada bir darbe dinamiği vardı sayın Bakan."
'Siz hala asker gibi davranıyorsunuz, siyasetçi gibi değil'
Paylan, 2015 seçimleri sonrası 33 yurttaşın yaşamını yitirdiği Suruç saldırısını hatırlatırken, "Hemen ardından iki polisimiz Ceylanpınar'da öldürüldü. Ankara Gar Katliamı oldu. Şehir çatışmaları başladı. Biz dedik ki burada bir darbe dinamiği var. Soruşturalım, üst akla bakalım dedik. Uluslararası ayakları olabilir dedik sayın Bakan. Siz Genelkurmay Başkanı’ydınız, gördünüz mü o dinamiği? Görmediniz. Bakın biz gördük. Bizler savaş karşıtıyız. Sorunların müzakere ile çözülmesini savunuyoruz. Memlekette bir Kürt sorun var, demokrasi sorunu var. Ama siz hala bir asker gibi davranıyorsunuz, bir siyasetçi gibi değil" diyerek Bakan Akar'ı eleştirdi.
'Benim üç kardeşim ÖSO'da öldü' diyor'
Taksim'deki saldırının zanlısının ifadelerini Bakan Akar'a okuyup okumadığını soran Paylan, "Ne diyor ifadelerinde; 'Ben üç kardeşim ÖSO'da (Özgür Suriye Ordusu) öldü' diyor. 'Şu anda bir kardeşim daha ÖSO'da savaşıyor, yaralandı ÖSO'ya döndü' diyor. 'Diğer kardeşlerimi de öldürmekle tehdit ettiler' diyor. Ya kendi ifadesinde bile bağlantılarına bakıyorsunuz, getiren kişinin ağabeyi ÖSO'da, öbürünün kardeşi ÖSO'da, MÜSİAD bağlantıları, MHP bağlantısı geçiyorum, o konuda eğer ki bir HDP'li çıksaydı ne olurdu? Kıyamet kopardı. Bu kadar şaibe var ortada, ne yapıyorsunuz biliyor musunuz? Ceylanpınar'da yaptığınızı yapıyorsunuz. Okuyamadınız, Ceylanpınar'da iki polisimiz öldürüldüğünde dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu ile toplantı yaptınız. O size uçakları kaldırma emri verdi. Ve o uçaklarla gidin bombalayın dedi. Çatışmalı dönem ondan sonra başladı" diye konuştu.
'Taksim'deki terör olayı yeni bir darbe dinamiğinin bir parçası olabilir'
Paylan, "İstanbul Taksim'deki terör olayı yeni bir darbe dinamiğinin bir parçası olabilir. Buna bir bakalım. Bu kadar ÖSO bağlantısı var. Kobani'den emir geldi deniyor. Önce deniyor ki 'Afrin'den girmiş.' Afrin kimin kontrolünde? HTŞ'nin kontrolünde, Türkiye'nin silahlı kuvvetlerinin belli unsurları var. İdlip'e baktığımızde; 'İdlip'ten girmiş' deniyor. İdlip'te kimler var? Bu kişi aylar önce Türkiye'ye girmiş, kimler tarafından himaye edilmiş? Türkiye'de himaye edenlerin hepsi bakıyorsunuz Özgür Suriye Ordusu'nun temsilcileri. Siz diyorsunuz ki bunu örgüt yaptı. Buna inanın; niye? Çünkü 'Bizim operasyon yapmamız lazım. Buna inanın' diyorsunuz" dedi.