CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 3 Ekim akşamı Twitter hesabından yayınladığı bir video ile kamu kurumlarında başörtüsünü ‘yasal güvence’ altına almak için Meclis’e kanun teklifi vereceklerini duyurdu. Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerinin ardından, CHP grubu tüm vekillerin imzasıyla söz konusu teklifi dün Meclis Başkanlığı’na sundu.
Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na dün gerçekleştirdiği grup toplantısında "Gelin çözümü yasa değil anayasa düzeyinde sağlayalım" çağrısında bulunmuş ve "Ben arkadaşlarıma talimatı bugün burada veriyorum. Adalet Bakanım başta olmak üzere Anayasa Komisyonundaki arkadaşlarım hep birlikte çalışmalarını süratle hazırlayacaklar, önümüze getirecekler" ifadelerini kullanmıştı.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise, bu çağrının ardından “Desteklememek için Anayasa değişikliği önerip başka değişiklikler için fırsat kolluyorlar” dedi.
Anayasaya LGBT karşıtı madde
Yandaş Yeni Şafak'ın yazarı Ersin Çelik, Erdoğan'ın anayasa teklifinin altında LGBT karşıtı maddenin olduğunu yazdı.
Çelik şunları söyledi:
Cumhurbaşkanı önceki akşam yaptığı konuşmada da değinerek, “sapkın akımlar küresel güçlerin teşviki ile günden güne yayılıyor. Aile müessesesinin tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar büyük saldırı altında olduğunu görüyoruz” dedi.
Bizim mevcut Anayasa’mızda ise ailenin korunmasıyla ilgili bir “açık” var. Erdoğan’ın dünkü sözleri de mevcut Anayasa’nın 41. Maddesi’ne denk düşüyor.
Ağustos ayında, Türkiye’de lezbiyen olduklarını ilan eden iki kadının çocuk sahibi olduklarını ve bu “yeni aile tipi” ile sosyal medyalarından yayınlar yaptıkları gündeme gelmişti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da inceleme yapmış ve lezbiyen ilişki yaşayan kadınlardan birinin bebeğin annesi, diğerinin de halası olduğunu tespit ettiklerini açıklamıştı. Yani her şey “görünürde” yasaldı. Çünkü Anayasa’nın 41. Maddesi şöyle diyor: “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.”
Dikkat ederseniz Anayasa’daki aile tanımında “erkek” ifadesi geçmiyor. Mesela “eşler arasında” deniliyor, “ananın ve çocukların korunması” vurgusu yapılıyor ama “erkeğe” ya da “babaya” değinilmiyor.
Bu köşeden bir kez daha aktardığım yeni tip aile örneğinde de görüldüğü gibi homoseksüel ilişki yaşayan iki kadının Türkiye’de çocuk sahibi olup, “aile” kabul edilmesinin önünde hukuki bir engel yok. Aileyi temelden sarsacak, “yeni aile tiplerini meşrulaştıracak” bu açığı ortadan kaldırmak için de Anayasa değişikliği yapılmalı.