AKP Genel Başkanı dün partisinin il genel başkanlarını topladı, uzun bir konuşma yaptı. Konuşmasının temel direği yerel seçimdi. İl başkanlarını motive etti.
‘Muhalefetin dağınık yapısı nedeniyle gelecek seçim dahil hiçbir seçimi çantana keklik’ görmeyin dedi…
Uyarısı yerindeydi. Çünkü…
6’lı Masa bu hatayı yaptı; ‘ekonomik kriz var, üstüne deprem oldu, devlet depremin altında kaldı, üç gün sonra depremzedelere ulaştı, insanlar enkaz altında soğuktan dondu bunun faturası ağır olur, seçimi kazanmamız çantada keklik’ dedi.
Ağır yenilgi aldı…
Erdoğan, AKP’nin oy oranını yüzde 35’e indiğini yerel seçimlerin çok riskli olduğunu görmüyor mu?
Görüyor ki il başkanlarını temmuz sıcağında Ankara’da topladı…
Görüyor ki ‘tartışmamız zaferimize rağmen partimizin oylarında negatif ayrışmanın farkındayız’ dedi… (yani ay kaybının)
Görüyor ki ‘mahalli idareler seçimlerine diğer seçimlerden daha fazla aşılmazı gerekir’ dedi…
Görüyor ki ‘kadrolarımızı yeni yüzlerle güçlendireceğiz. Bunu ekim ayında yapmayı planladığımız büyük kongrede yapacağız’ dedi…
Görüyor ki sekiz ay önceden seçim startını verdi…
Muhalefet ne yapıyor?
14 Mayıs yenilgisinin travmasını hala üzerinden atamadı. Yenilginin suçlusunu bulsalar rahatlayacaklar. Ama yenilginin müsebbibinin kendileri olduğunu altı genel başkan da biliyor.
Moral bozmak istemem ama gerçek şu:
Cumhur İttifakı dimdik ayakta…
Millet ittifakı paramparça… Birbirleriyle küs birbirleriyle neredeyse kanlı bıçaklı.
CHP toparlanacak, yol haritasını belirleyecek…
Millet ittifakı ve Özgürlük ve Emek İttifakı işbirliği yapacak…
CHP, İyi parti, HDP, Saadet, TİP, Gelecek, Deva, sol birleşenler ortak aday üzerinde anlayacak. Ve İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Antalya, Aydın, Denizli, Muğla, Trabzon, Ordu, Edirne, Kars, Diyarbakır, daha saymayayım yoruldum 81 ilde bu motivasyonla seçime girilecek…
81 ilden vaz geçtim 25 kritik ilde diyelim…
Mümkün mü?
Bu satırları okurken aklınıza ‘ölme eşeğim ölme’ sözü geldi değil mi?
Benim de!...
Dilerim Rusya gibi olmayız…
Dilerim muhalefetsiz bir dönemin kapısı açılmaz…
Dilerim muhalefet partileri çıkar hesaplarını bırakır demokrasiye şahlandırmak için her türlü fedakarlığı yapar…
Akşener seçimden önce ne demişti?
‘Bu son seçim olabilir’ demişti. Yerel seçim kaybedilirse bu son seçim olabilir.
Yok yok sandık konulmaz anlamında söylemiyorum, bundan böyle eriyen biten varlık nedeni ortadan kalkan cılız muhalefetle seçime gidileceğini söylüyorum. Rusya’daki gibi!...
Uyarıyorum gidişat bu yönde…
Yazıya son noktayı koymadan önce Erdoğan’ın konuşmasında altını çizdiğim birkaç ifadesine de değinmek istiyorum…
Dedi ki; bu rekorun sahibi ve başarının sahibi önce rabbimiz, sonra da basiret ve ferasetiyle tüm oyunları bozan aziz milletimizdir…
Rabbimiz Erdoğan’ın da rabbi, benim de senin de… Seçimde rabbimiz de mi taraf tuttu? Dinimiz onların tekelinde mi? Rabbimiz 27 milyonun yanında 25 milyonun karşısında mı? Onlar Allah’ın kuluysa bizler neyiz?
Erdoğan’ın bu sözlerini çok tehlikeli buluyorum. İnsanları dinden soğutur. Rabbimiz yarattığı kullar arasında taraf tutar mı?
Haşa!...
Diyanet bir açıklama yapar herhalde diyeceğim ama Saray’dan korkar; getirmez!
Erdoğan muhalefeti suçlayarak dedi ki; ‘siyasi tarihimize kara leke olarak geçecek pek çok örnekle karşılaştık. Seçimi kazanmak uğruna her şeyi yaptılar’
Bunun içine Karayılan’ın Kılıçdaroğlu’nu ‘haydi haydi’ diye desteklediği algısı yaratılan kurgu videoyu da katalım mı?
Yoksa…
AKP gençliğinin kıvrak zekasının ürünü olarak mı kabul edelim!..
Ne dersiniz?