CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, başörtüsü düzenlemesine yönelik anayasa değişikliği konusunda dün AKP heyeti ile görüştüklerini hatırlatarak, "Siyaset açık kapı işidir. Kabul ettik, görüştük. Niye geldiler? Biz 4 Ekim'de samimi bir kanun teklifi verdik. Kadın özgürlüğü, kadının kılık kıyafet özgürlüğü ile ilgili samimi bir kanun teklifi verdik. Şimdiye kadar AK Parti bunu kabul etseydi 10 Ekim'de bu yasalaşmış olurdu. Zaten fiilen ortadan kalkmış, olmayan bir sorun ile ilgili yasal da bir teminat olurdu" dedi.
Engin Altay, partisinin başörtüsü ile ilgili yasa teklifinin, 'helalleşme' vizyonunun parçası olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
Geçmişte yaşanmış kimi acılar, üzüntüler için böyle bir yasal düzenlemenin hoş, güzel olacağını düşündük fakat Erdoğan bunu gollük bir pas olarak değerlendirdi. Neyi gollük bir pas olarak değerlendirdi aslında Erdoğan? Başörtüsünü. Neyi? Kadının özgürlüğünü. Erdoğan, kadının özgürlüğünü istemek sana gollük bir pas oluyorsa vay Türkiye'nin geldiği hale. Böyle bakmamak lazım. Başörtüsü Erdoğan için hep bir istismar, menfaat konusudur. Şimdi sulandırılmış bir anayasa değişiklik önerisi ile geldiler. 'Efendim biz size teklif getirmedik ama biz 24'üncü ve 41'inci maddelerde düzenlemeler istiyoruz' diyorlar. Niye kardeşim? 'E böyle yapalım' diyorlar. Bizim bir kanun teklifimiz var, gelin bunu kabul edelim. 'Yok biz bunu böyle yapalım'. Biz de 'Samimiyiz, kanun teklifimizi arkasındayız' dedik. Seçime 7 ay kala anayasa değişikliği bir art niyet işidir. Seçime 7 ay var, bir anayasa değişecekse yeni Meclis değiştirir. 'Darbe anayasası' diye nitelendirdiğimiz anayasa, 19 seferde 184 değişikliğe uğramış ama hala berbat bir anayasa var. İki madde ile çözülecek mi? İki madde ile o berbat anayasa, özgürlükçü sivil bir anayasa olacaksa eyvallah ama böyle bir şey yok. Ne var? Erdoğan gollük pası aklınca gole çevirecek. Yemezler. Temel hak ve özgürlükler referandum konusu olamaz.