TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2023 yılı bütçe kanun teklifi görüşülüyor. CHP Grubu adına söz alan Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, şunları söyledi:
“Sayın Bakan güzel bir sunum yaptı ancak sanki 20 yıldan beri yöneten hükümetin bir üyesi gibi değil de yeni bakanlığa aday gibi bir konuşma yaptı Sayın Bakan. Öncelikle şunu vurgulamak isterim ki inşallah önümüzdeki dönemde yerlerimiz değişecek. Orada sizin yerinizde Millet İttifakı’ndan bir arkadaş oturacak.
Çalışma Bakanlığı bütçesi içerisinde en önemli kalemlerden birisi de Sosyal Güvenlik Kurumu. 2008’de yeniden yapılandırılarak yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu üzerinden 14 yıl geçti. AKP iktidarı üzerinden ise 20 yıl geçti. 20 yıldır açıklarını kapatmak şöyle dursun açık maalesef 106 katına çıkmış durumda. Sosyal Güvenlik’te devrim yaptık denildi. Şimdi sistem mali açıdan sürdürülebilirliği maalesef kaybetmiş durumda.
“AKP’nin SGK açığı, Kılıçdaroğlu’nun 106 katı”
Sık sık CHP ile ilgili bir propaganda var. 20 yıldan beri yapılıyor. AKP Genel Başkanı Erdoğan ve sözcüleri, sakız gibi ‘SSK’yı Kılıçdaroğlu batırdı’ diye bir algı operasyonu yapmaya çalışıyorlar. Birazdan rakamlarla da göstereceğim bunun nasıl bir manipülasyon olduğunu ve maalesef 20 yıldan beri kendi beceriksizliklerini kapatmaya yönelik hamleler olduğunu söylemek isterim.
Kılıçdaroğlu’nun toplam görev yaptığı sürede 4 milyon 572 bin açık var SSK’da. 2003-2022 yılları arasında SGK’nın toplam açığı ise 482,5 milyar lira. Yani AKP’nin SGK açığı, Kılıçdaroğlu’nun 106 katı. Bunun nasıl bir yalan olduğu, nasıl bir manipülasyon olduğunu burada hem sizlerle hem de kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.
“Seçimi kaybedeceğiniz anlaşılıyor”
EYT, sayın Bakan, siz bakan olmadan önce de sayın AKP Genel Başkanı’nın da bu konuyla ilgili çok çetin söylemleri var. ‘Seçimi kaybetsem de bunu çözmeyeceğim. Bunu çözmek mümkün değil. Ülke bunu kaldıramaz’ dedi. Bu dönüşün de sebebi hem EYT derneklerinin büyük mücadelesi hem de Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki duyarlılığının da etkili olduğunu düşünüyoruz. Buradan da seçimi kaybedeceğiniz anlaşılıyor.
“Önemli olan emekli maaşını yükseltmek değil, alım gücünü yükseltmek”
Bu EYT meselesi önemli bir mesele, mutlaka çözülmesi gerekiyor ama bu EYT meselesinde daha bir önemli mesele var. Emekli aylıklarıyla ilgili sorunu çözmek gerekiyor. Temel mesele ne verdiğiniz değil, emeklinin ya da asgari ücretlinin ne alabildiğidir. Alım gücüne göre emekli aylıklarına göre yüzde 40 zam geliyor. Ancak 2500’ün alım gücü 3500’den daha yüksek. Yani önemli olan emekli maaşını yükseltmek değil, alım gücünü yükseltmek.
“Emekli maaşı ikramiyesi, evin tuvaletini bile alamıyor”
Memur maaşları, 20 yıl içerisinde çok fazla kayba uğruyor. Emekli maaşı ikramiyesi, 1982’de bir buçuk ev alabilirken bir memur emeklisi, 2022’de 0.15 bir ev alabiliyor. Ne yani? Evin tuvaletini bile alamıyor. İşçi emeklilerinin durumu daha vahim. Eskiden işçi emekli olunca evini, arabasını alırdı. Burada işçi emeklisi var mı bilmiyorum. Çoğu patron çocuğuna benziyor buradan bakınca AKP’lilere. Emekliler açısından da kötü bir tabloyla karşı karşıyayız.
“Sendikalaşma, her derdin devası diye düşünüyoruz”
Siz geçmişte sendikacılığı da iyi bilen birisiniz. Sizin de söylediğiniz rakamlara göre maalesef Türkiye’deki sendikalaşma rakamları son derece kötü durumda. Sayın Bakan, bu sendikalaşma, her derdin devası diye düşünüyoruz. Bugün aktif, pasif sigortalı oranı 1.94, artıracaksak bunu da kayıt dışını yok ederek artırmak lazım. Ayrıca, kurumsal bir firma, sendikalı işçi çalıştırıyor. Karşısındaki rakip olduğu sendikalı işçi çalıştırmıyor. Dolayısıyla bir haksız rekabet oluyor. Bunu da düzeltmek lazım. Belki de işverene bir eğitim vermek lazım. Sendikalaşmanın düşman olmadığını aslında onun da faydasına olan bir şeyi burada anlatmak lazım.
“Önemli olan, asgari ücretin alım gücünü artırmaktır"
Bir başka konu asgari ücret… Önemli olan asgari ücretin alım gücünü artırmaktır. Yoksa asgari ücreti 10 bin yaptınız, enflasyon yüzde 85 olduğu sürece bunu bir anlamı olmadığını söylemek isterim.