İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener hakkında 6 yıl önce bir FETÖ soruşturması başlatıldı. 2019'un Mayıs ayında ise soruşturmaya gizlilik kararı getirildi. Akşener'in hiç ifadeye çağrılmadığı soruşturmaya gizli tanık girdiğini halktv.com.tr'den Seyhan Avşar yazdı.
Halk TV'deki Sansürsüz programında Barış Pehlivan soruşturmaya ilişkin yeni bilgileri paylaştı. Soruşturmanın başlatıldığı tarih olan 6 yıl öncesinde İYİ Parti'nin henüz kurulmamış olduğunu hatırlatan Pehlivan, 2016 yılının 15 Temmuz darbe girişimi sonrasına işaret ettiğini belirtti. Pehlivan bu meselenin 15 Temmuz darbe girişiminin ardından mı yoksa Akşener'in MHP lideri Devlet Bahçeli ile arasının bozulup MHP'den ihraç edilmesiyle mi ilgili olduğunu sordu.
Pehlivan sözlerine şöyle devam etti:
Ben ikinci yanıtın daha ihtimal dahilinde olduğunu düşünüyorum. Yani Akşener'in MHP'nin liderliğine oynamasından sonra MHP tarafından ihraç edilmesiyle birlikte Akşener maalesef Türkiye'de bazı devlet kurumları tarafından da ayrıca hedef haline getiriliyor. Bir şekilde Akşener'in siyasette olmaması için Türkiye'nin devlet kurumlarının da devreye sokulduğu meselesiyle karşı karşıyayız.
2016 yılından sonra Türkiye'nin dört bir yanından Türkiye'nin yargı sistemine, emniyet sistemine ihbar mektupları geliyor. FETÖ ile ilişkili vesaire.
'Bu soruşturmanın içeriği ne?'
Benim FETÖ ile mücadeleyi ne kadar önemsediğimi biliyorsunuz zaten. Ancak bununla birlikte şunu da önemsiyorum: FETÖ ile mücadelenin bir siyasi merdiven haline getirilmesinin de çok ama çok tehlikeli gören birisiyim.
Akşener'in MHP'den ihraç edilmesinin ardından yeni bir siyasi hareket kurmasını engellemek için yani İYİ Parti'yi kurmasını engellemesi için acaba neler yapıldı o süreçte? İşte bu FETÖ soruşturması o döneme denk geliyor.
6 yıldır kapanmayan Sayın Akşener'i FETÖ ile ilişkilendirmeye çalışan bir soruşturma meselesinden bahsediyoruz. Bu soruşturmanın içeriği ne? 2019'da gizlilik kararı alınıyor, içine gizli tanıklar konuluyor ve altını çiziyorum hala kapanmıyor.
'Deniyor ki; Meral Akşener'i o süreçte susturmak isteyenler vardı'
Bu soruşturmanın içinde ne olabilir ki hala açık tutuyorlar. Bu saydıklarımın hepsinin bir iddia olduğunun altını çizeyim. Ben bu soruşturmayı yakından bilen yargı dünyasından konuştum yayın öncesi. İddialarımın kaynağının bu dosyayı bilen yargı dünyası olduğunun altını çiziyorum.
Deniyor ki; Meral Akşener'i o süreçte susturmak isteyenler vardı. Ve acaba oluşturulmuş bazı ihbar mektupları mı yazıldı? Bazı duyduklarımı soru olarak sormak zorundayım. Ayrıca cezaevindeki bazı FETÖ'cüler, belki bazı vaatler karşılığında Akşener aleyhine ifadeler mi verdi? Soru olarak sormak zorundayım.
'Devletteki görevliler evrak yakma görüntüsü mü ortaya çıkardı?'
Ayrıca 15 Temmuz darbe girişiminden önce Akşener MHP liderliğine oynarken demişti ki 'yurtta sulh olması gerekiyor ben bu ülkenin başbakanı olacağım' demişti. 15 Temmuz'dan evvel demişti. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra sayın Akşener'in o darbe girişiminden önceki 'başbakan olacağım' sözü acaba Türkiye güvenlik bürokrasisi tarafından 'ya Akşener darbeyi biliyordu' denerek acaba dillendirilmek mi istendi FETÖ ile ilişkilendirilmek için.
Acaba yine maalesef devletteki bazı görevliler evrak yakma görüntüsü mü ortaya çıkardı? O görüntülerle Akşener mi ilişkilendirilmek istendi? Acaba bazı yargı mensuplarının önüne bunların hepsi yığıldı hadi Akşener'i bu deliller aracılığıyla gözaltına alın talimatı mı verilmek istendi.
'Yargıda direnenler oldu'
Altını çiziyorum, çok önemli bir iddia ortaya atıyorum: Akşener'in siyasi kariyerini, siyasi hedeflerini engellemek için Akşener'i gözaltına aldırmak isteyenler oldu. Yargıda buna direnenler vardı. Dediler ki 'Bu dediğiniz evrak yakma görüntüleri, bu adamlar kim, bu evraklar ne, burası neresi? Böyle delilsiz insan gözaltına alınabilir mi? Bir kadın ben başbakan olacağım dedi diye FETÖ ile ilişkilendirilebilir mi? İçeriği sorunlu bir ihbar metni ya da şüpheli bir insanın dedikleri üzerinden bir siyasi lider FETÖ ile ilişkilendirilebilir mi?' diye diye direnenler oldu. Direnenler tasfiye edildi ama.
'Acaba dediler buradan mı yürüyelim?'
Şimdi baktılar ki bu tutmuyor. Hatırlar mısınız yine 2016'da Yeniçağ yazarları Yavuz Selim Demirağ ve Servet Avcı'ya bir operasyon düzenlendi. FETÖ operasyonuydu o. Acaba dediler buradan mı yürüyelim Meral Akşener'e. Meral Akşener'i buraya mı bağlayalım diyerek yine bir kez daha tazyik uygulandı yine direnenler oldu bu da tutmadı. Birden fazla koldan Akşener'in bir şekilde susturulması, İYİ Parti'nin kurulma aşamasının gerçekleştirilmemesi ve gözaltına alınmak istenmesinden bahsediyorum. Ve buna direnen yargı mensuplarından ve güvenlik bürokrasisinden bazı isimler olduğu iddiasını ortaya atıyorum.
'Dosya hala açık'
Ancak ve ancak 2016'da oluşturulan bu dosya, halen kapatılmadığını unutmayalım. Yani Akşener'i gözaltına alma niyetli dosya hala açık. Hala da Akşener ifadeye çağrılmadı Akşener 'ben ifade vermek istiyorum' demesine rağmen.
'Çok daha büyük bir kumpas var'
Ben bu duyduklarımı İYİ Parti Genel Sekreteri ve Akşener'in avukatı Uğur Poyraz'a sordum, kendisini ilk kez bu kadar net ve sert gördüm.
Dedi ki 'Barış Bey sizin duyduklarınızdan çok daha büyük bir kumpas ve oyun var. Nasıl bir kumpas olduğunu biz biliyoruz ve Uğur Poyraz olarak ben bunda rol oynayan, imza atan herkesin başına bu kumpası geçirmeye yemin ettim.'
Yine konuştuğum bir yargı mensubundan duyduğum 'Barış Bey bu soruşturma bir kaplama işti. Kaplama iş uydurulmuş, kılıfına geçirilmiş, amaca hizmet etmek için aslına gerçeklikle bir ilgisi olmayan operasyonlara bizim koyduğumuz bir addır.'