Anlaşılan o ki Erdoğan aklına geleni vaat olarak sunuyor. Veya sabah yanına giren/girebilen parlak fikrini(!) sunuyor, Erdoğan beğenirse ilk çıktığı kürsüde ilan ediyor.
İstanbul’a kentsel dönüşüm müjdesi de böyle bir şey galiba. Erdoğan yarısı devletten yarısı sizden paranız yoksa düşük faizli kredi de veririz dediği proje…
Proje dedim ama ortada fikir var proje yok…
Neden mi yok? İzah edeyim…
Kaç konut yenilecek?
İlk etapta 300 bin konut…
Şehircilik Bakanı Kurum önceki akşam ahaber’e çıktı. İstanbul’a depremden nasıl kurtaracaklarını ballandıra, ballandıra anlattı. Karşısında her zaman olduğu gibi gazetecilik vasfını yitirmiş gazeteciler vardı.
İçlerinden biri çıkıp deprem 21 yıl sonra mı aklınıza geldi demedi…
İçlerinden biri çıkıp 21 yıl ne yaptınız diye sormadı…
İçlerinden biri çıkıp 23 yıldır toplanan deprem paralarını nereye harcadınız diyen olmadı…
Bakan Türkiye ilk defa depremle tanışmış veya iktidara dün gelmişler gibi sunum yaptı. Zannedersin ki derin bir çalışmanın sonucunu anlatıyor…
Ne gezer!
Kendisini dinleyenlerden biri laf lafı açsın niyetiyle 300 bin konuttu dönüştürmekten söz ediyorsunuz 5 bin 250 lira kira yardımı yetecek mi diye sormaz mı?
Bakan Kurum Bağcılar da falan bulur diye geçiştirmeye çalıştı ama olmadı.
Öyle ya… Kentsel dönüşümle 300 bin konut yenilecekse, o konutlarda yaşayan insanlar nereye gidecek?
Dört kişilik aile üzerinden hesap yapsan 1 milyon 200 bin kişi eder. Konut başına üç kişilik ortalama koysan 900 bin kişi yapar.
Bu insanlar evleri yeniden yapılana veya güçlendirilene kadar nerede yaşayacak?
Belli ki Bakan bu konuyu düşünmemiş. Belli ki cin fikirli biri ‘efendim durum kritik seçimi kaybediyoruz aklınıza ne gelirse vaat edin’ demiş. Erdoğan’ın da aklına İstanbulluların deprem korkusu gelmiş.
İktidarının 21 yılında kentsel dönüşümün ipine asılmış…
Asılmış da nasıl olacak?
300 bin konut dönüştürülürken insanlar nerede yaşayacak?
Şehircilik Bakanı’na soruldu…
Önce tahta evler yaparız dedi… Söylediğine kendi de inanmamış olacak ki…
Çelikten evler kurarız diyerek lafı çevirdi… O da olmadı…
Konteynerde karar kıldı.
300 bin konteynerli kent. Nerede nasıl kurulacak?
O an herkes anladı ki Bakan ne yapacağını bilmiyor?
O an herkes anladı ki Bakan seçmeni tavlamak için sallıyor…
O an herkes anladı ki kentsel dönüşüm 14 Mayıs’a kadar. Arkası yok…
Zaten Bakan da 14 Mayıs’tan sonra yok…
Diyelim ki adam Kadıköy’de oturuyor. Evi kentsel dönüşüme girdi. 5 bin 250 liraya kiralık ev bulamayacağına göre göçecek…
Ya Van’a, Kars’a, Yozgat’a, Kırşehir’e, Kastamonu’na gidecek…
Veya Şehircilik Bakanı’nın canlı yayında bulduğu formüle evet diyecek… Ömerli sırtlarında, Çatalca tarlalarında kurulan konteynerlerde yaşamını sürdürecek.
Muhalefete ‘devlet böyle yönetilmez’ diye akıl veren. Devletin nasıl yönetileceği konusunda ukalalık yapmaktan çekinmeyen Bakan’ın tahta evler, çelikten evler, konteynır evler yaparız derken yüz halini görseydiniz.
Acıdım valla…