İktidar medyasından Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, 'CHP'nin Atatürk İstismarı' başlıklı yazısında CHP'li isimlere yönelik ithamlarda bulundu.
Selvi'nin hedef aldığı isimlerden eski CHP Milletvekili tutuklu Aykut Erdoğdu cephesinden yazıya tepki geldi. Silivri'deki Marmara Ceazevi'nde tutuklu bulunan Erdoğdu'nun eşi Tuba Torun, "Aykut Erdoğdu ismi insanların -işte ne yazık ki böyle- ikide bir üzerinden spekülasyon yaratmaya çalışılmak suretiyle konuşulmayı sağlayacağı kadar büyük bir isim olabilir ama ona çamur atmaya sizin gücünüz yetmez" dedi.
SELVİ'YE ERDOĞLU CEPHESİNDEN YANIT
Hürriyet yazarı Abulkadir Selvi kaleme aldığı köşe yazısında Atatürk, "CHP'lilerin yolsuzluklarının, sahte diplomalarının üstünü örtecek bir örtü mü?" diyerek "Eski CHP milletvekili Aykut Erdoğdu, IBB yolsuzluk ve rüşvet soruş turmasında İSTAÇ'ta bir rüşvet işine aracılık ettiği iddiasıyla tutuklandı. Mahkemeden tutuklama kararı çıkınca Aykut Erdoğdu ne dedi: 'Bugün Cumhuriyet yıkıldı. Senin rüşvete aracılık etmenle Cumhuriyet'in ne alakası var? Cumhuriyet yıkılacaksa, milletvekilliği yapmış birisinin rüşvete aracılık etmesiyle yıkılır"' ifadelerini kullandı.
"BENCE SİZ DE DİNLENİN BİRAZ ARTIK, BU KADARI SİZİN İÇİN DE YORUCU OLMUŞ OLMALI"
Selvi'nin yazısında yer alan ifadelere tepki gösteren Tuba Torun, "Aykut Erdoğdu; kendi tutuklanması için değil, ülkenin Cumhuriyetçilerinin, Vatanseverlerinin ve Demokratlarının haksız ve hukuksuz şekilde tutuklu şekilde yargılanmalarla sindirilme çabası için Cumhuriyetin yıkılıyor olmasına dikkat çekmiştir" ifadelerini kullandığı sosyal medya paylaşımında şunlara yer verdi:
- "Aykut Erdoğdu, hem bürokrasi yıllarını hem de siyaset dönemini Cumhuriyetin bir neferi ve bir Vatan evladı olarak yolsuzluklarla mücadeleye adamıştır. Tutuklandığındaki ilk tepkisi “Vatan Sağolsun” olmuştur. Aslını inkar edenler, gazete köşelerinde tutunmak için her fırsatta insanların itibarına dil uzatanlar bu vicdani ve onurlu duruşu anlayamaz.
- Diğer yandan; Aykut Erdoğdu’yu siyasi iktidar gibi siz de daha yargılanmadan infaz etmişsiniz. Madem çok kaşıdınız anlatayım: Aykut Erdoğdu -kreş yapılmak amacıyla bağışa aracılık etmek iddiasıyla- üzerine atılan rüşvete aracılık suçunu işlemedi. Ortada bir çelişkilerle dolu ve husumetli olunan kişinin etkin pişmanlık ifadesinden ve 4. evre kanser hastası olan birinin raporsuz “hatırlamıyorum”larla dolu ifadesinden başka bir şey yok.
- Aykut Erdoğdu’nun edindiği bir “menfaat” hiç yok, kanıtı da yok. Dosyaya konulan dekont rüşvet verdiği iddia edilen şirketin o şirket yöneticisine gönderdiği paranın dekontu. Ve o şirket yöneticisi ile Aykut Erdoğdu’nun en fazla 256 metre yan yana geldiğinin kanıtını savcılık bizzat kendisi koymuş dosyaya. O mesafe de Aykut Ankara’da her gün geçtiği anayoldan kaynaklı. Yani Aykut’un herhangi bir para almadığı iddianın kendisiyle sabit.
- Bunların hepsi ispatlanacak fakat haksız yere içeride geçirilen zamanlar geri gelmeyecek. Büyükleriniz ve siz tam da bu yüzden “şimdiden” infaz ediyorsunuz bu suçsuz kişileri. Velhasıl Abdulkadir Bey bizim açıklayamayacağımız hiçbir şey yok fakat zamanı geldiğinde söyleyeceğimiz çok sözümüz var.
- Aykut Erdoğdu ismi insanların -işte ne yazık ki böyle- ikide bir üzerinden spekülasyon yaratmaya çalışılmak suretiyle konuşulmayı sağlayacağı kadar büyük bir isim olabilir ama ona çamur atmaya sizin gücünüz yetmez. Çünkü onun üzerinde durmaz. Durmuyor da. Bence siz de dinlenin biraz artık, bu kadarı sizin için de yorucu olmuş olmalı. Sağlıcakla."