Kalp ve damar hastalıkları, dünyanın dört bir tarafında yaşanan ölümlerin en büyük sebeplerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Biraz daha derine inecek olursak; kalp ve damar hastalıkları, dünya genelinde her yıl neredeyse 20 milyon insanın hayatını kaybetmesine yol açarken, bu sayı Türkiye sınırları içerisinde neredeyse 200 bin kişiyi bulmaktadır. Bu nedenle kalp hastalıkları ve korunma yolları, herkesin bilinçli olması gereken önemli bir toplumsal sorun haline gelmiştir.
Kış ayları yaklaşırken havaların soğuması ile birlikte, başta 60 yaş üzeri bireyler ve kalp rahatsızlıkları olan kişilerde tansiyon değişiklikleri, kalp atış hızında yükseklik ve damarlarda büzüşmeler görülebiliyor. Bu durum da kalbin yükünü artırarak başta kalp krizi olmak üzere tüm kalp hastalıkları risklerini artırabiliyor. En önemli belirtileri göğüs ağrısı, nefes darlığı, terleme veya bulantı olan kalp krizi, hayati risklere neden olabilen en önemli kalp hastalıklarının başında geliyor. Kalp hastalıkları riskini en aza indirmek için kronik rahatsızlıkları olanların ilaçlarını doktorlarının tavsiye ettiği şekilde kullanması, fiziksel yönden aktif kalması, Akdeniz tipi beslenme planı uygulaması, sigara kullanımından uzak durması, kafein tüketimini sınırlandırması gerekiyor.
Diyabet, tansiyon veya kolesterolünüz varsa dikkat!
Sonbahar ve kış aylarının soğuk günlerinde kapalı alanlarda ve hareketsiz şekilde geçirilen süreler de artmaktadır. Bu durum da özellikle diyabet, yüksek tansiyon, kalp hastalığı gibi kronik rahatsızlıkları olan bireyleri ve belirli bir yaşın üzerindeki kişileri olumsuz etkilemektedir. Bu dönemde hayati riske neden olabilecek ani kalp krizlerinde de artış görülmektedir. Kalp rahatsızlıkları her zaman net hastalık belirtileri ile ortaya çıkmamaktadır. Kalp krizi esnasında her zaman sinema filmlerinde gördüğümüz gibi endişe verici bir göğüs ağrısı ve ardından yere düşme gibi durumlar yaşanmamaktadır. Bazı kalp semptomları göğüste bile olmayabilir ve neler olduğunu anlamak her zaman kolay değildir. Kişi 60 yaşın üzerindeyse, ailede kalp hastalığı öyküsü varsa, fazla kiloluysa, diyabet, yüksek kolesterol veya yüksek tansiyonu varsa kalp açısından daha dikkatli olmak zorundadır. Özellikle şu belirtiler varsa her zamankinden daha fazla özen gösterilmesi gerekir;
Göğüs rahatsızlığı: Hastaların bazen “üzerimde fil oturuyormuş gibi” şeklinde tarif ettiği, çimdikleme ya da yanma hissi ile gelen ve genellikle de birkaç dakikadan uzun süren göğüs ağrıları bir kalp krizinin belirtisi olabilir. Ancak sadece anlık, çok kısa bir ağrıysa veya dokunulduğunda daha fazla acıtan bir noktaysa, muhtemelen kalple ilgili bir hastalık belirtisi olmayabilir. Ancak kişi bu tip ağrılar yaşıyorsa, doğru teşhis ve tedavi için mutlaka alanında uzman bir hekim tarafından muayene edilmelidir. Çünkü bazen atipik ağrılar da kalp ağrısı ile karışabilir.
Bulantı, hazımsızlık, mide yanması veya mide ağrısı: Bazı insanlar kalp krizi sırasında bu semptomlara sahiptir. Tabii ki, kalple ilgisi olmayan birçok nedenden dolayı da mide rahatsızlığı olabilir. Ancak bunun kalp krizi sırasında da olabileceğinin farkında olunmalıdır. Kişi böyle hissediyorsa ve de ailesinde kalp hastalığı öyküsü varsa risk altında olabilir. Bu nedenle şikayetler ihmal edilmeden, en kısa zamanda doktora başvurulması gerekir.
Kola yayılan ağrı: Bir başka klasik kalp krizi belirtisi ise büyük bölümü kol olmak üzere vücudun sol tarafına yayılan ağrılardır. Kalp krizi ağrıları genellikle göğüsten başlayarak dışa doğru hareket eder. Ancak bu ağrılar bazen sadece kol ağrısı da olabilir.
Baş dönmesi ve baygınlık hissi: Baygınlık, baş dönmeleri ya da denge kayıpları gibi rahatsızlıklar birçok nedenden kaynaklanıyor olabilir. Ancak kişi aniden dengesiz hissediyorsa, göğüs rahatsızlığı veya nefes darlığı yaşıyorsa bu durum da kalp krizi belirtisi olabilir, hemen bir doktora başvurulması gerekir.
Boğaz veya çene ağrısı: Genellikle tek başına boğaz veya çene ağrısı kalple ilgili bir ağrı olarak düşünülmemektedir. Büyük olasılıkla bunlar kas sorunu, soğuk algınlığı veya sinüs probleminden kaynaklanan ağrılardır. Ancak göğsün ortasından boğaza veya çeneye yayılan ağrı ya da baskı varsa, bu kalp krizinin belirtisi olabilir.
Çabuk yorulmak: Merdiven çıkmak veya arabadan bir şeyler taşımak gibi geçmişte yapmakta sorun yaşanılmayan bir işi yaptıktan sonra kişi aniden kendini yorgun veya bitkin hissediyorsa kalp krizi riski altında olabilir.
Terleme: Belirgin bir sebep olmadan soğuk ter atmak kalp krizine işaret edebilir. Bu, diğer semptomlardan herhangi biriyle birlikte olursa, hemen hastaneye gitmek uygun olacaktır.
Bacaklar, ayaklar veya ayak bileklerinde şişlik: Bu şikayetler kalbin kanı gerektiği kadar etkili bir şekilde pompalamadığının bir işareti olabilir. Kalp yeterince kan pompalayamadığında özellikle vücudun alt bölgelerinde şişkinlik görülebilir.
Düzensiz kalp atışı: Kişi gergin veya heyecanlı olduğunda kalbin hızlı atması veya anlık anormal atması normaldir. Ancak kalbin birkaç saniyeden daha uzun süre anormal attığı hissediliyorsa ve bu sık sık oluyorsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Bu durum çoğu zaman, çok fazla kafein tüketimi veya yetersiz uyku gibi sebeplerden kaynaklanır. Ancak bazen, tedavi gerektiren ritim problemlerine de işaret edebilir.
Nefes darlığı: Altta yatan ciddi bir problemden kaynaklanabilen, açıklanamayan nefes darlığı asla göz ardı edilmemelidir. Özellikle yeni ve hızlıca gelişmiş nefes darlığı mutlaka dikkate alınmalıdır.
Kaynak: portal.saglikliturkiye.org