Onlarca örneği var da ülkenin yönetilmediğine dair son örnek elektriğe yapılan zam. Milletin faturaları üçe katlanınca iktidar mensupları ne yapacağını ne diyeceğini şaşırdı.
Konutlarda 150 kilovat saate yüzde 52 üzerine yüzde 127 oranında zam yaptılar. Bunu da kademeli tarifeyle yoksulu koruyoruz diye yutturdular.
İlk gelen büyük yalanı ortaya çıkardı.
Yoksulun faturası iki kat arttı. Orta gelirlinin iki buçuk kat, esnafın üç/ dört kat arttı…
İktidar üzerine doğalgaz zammını, haftada neredeyse iki kere yaptığı akaryakıt zammını yapıştırınca halk patlama noktasına geldi. Memleketin tek konusu fatura oldu…
Eskiden kafelerde çay/ kahve sohbetleri yapılırdı. Eskiden iki bira içilerek efkâr dağıtılırdı. Eskiden iş çıkışı lokantada buluşulur dertleşilirdi. Eskiden öğle yemekleri esnaf lokantalarında yenirdi. Eskiden haftada bir gün de olsa dönerciye gidilirdi. İskender kebap yenirdi.
Halka bunlar çok görüldü.
Görüyorum, genci/ yaşlısı parklarda buluşuyor, cadde kenarlarındaki banklarda oturup simit yiyerek sohbet ediyor.
Tek konu; eve gelen faturalar.
İktidar veya tek kişilik hükümet yaptığı hatayı anladı düzeltmenin yolunu arıyor. 150 kilovata kadar olan yüzde 52’lik zam dilimini 210 kilovata çıkardılar. İşe yaramadı.
Şimdi 230 kilovata çıkarırsak ne olur diye hesap yapıyorlarmış.
Uzmanlara göre o da işe yaramaz. Öfkeyi kesmez.
Peki esnaf ne olacak?
Herkes dükkanının camına gelen faturayı yapıştırıyor. Artık zincir marketler dışında soğuk içecek almayı unutun. Dondurma artık hepten yok.
Algida gibi ürünlerin buzdolapları var ya, bakkal artık nasıl koysun, büfe nasıl çalıştırsın.
Manşetten verilen haberlere göre, iktidar mensupları çare arıyormuş. Enerji Bakanı daha somut bir gelişme yok dedi. AKP Genel Başkan Vekili durumun farkında olduklarını beyan etti.
Ne diyelim; günaydın.
Bu nasıl ülke yönetimidir… Elektriğe yüzde 127 oranında zam yaparken, benzin fiyatını bir yılda 7 liradan 15 liraya çıkartırken halkın bunu kaldıramayacağını hesap etmedi mi?
Etmemiş demek…
Ülke yönetilmiyor demem bundan.
Yoksa!.. Halkı beka meselesi diyerek, din kalkanı kullanarak, terörle korkutarak susturacağınızı mı düşündüler...
Adam ağır faturalar altında ezilmiş ölüm döşeğinde ağzını açmasa ölecek; bas bas bağırıyor.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Dağ, bu haykırışı büyük pişkinlikle karşılayarak kendilerine yontmuş.. Demiş ki; ‘Vatandaş şikayetlerini bize getiriyorsa hala ümidi bizdedir’
Halktan kopmanın bariz örneği.
Vatandaş tepkisini kime karşı gösterecek. Almanya şansölyesine değil herhalde, Fransa cumhurbaşkanına da değil. Bu ülkeyi yönetenlere, zam kararını verenlere, hayatı kendisine dar edenlere gösterecek.
AKP Genel Başkan Vekili Kurtulmuş’a ‘halk yine de çözerse AKP çözer, çözerse yine Erdoğan çözer’ diyormuş.
Galiba sarıldıkları son ip bu…
İnsan sormadan edemiyor; planınız ülkeyi çukura batırıp oradan çıkararak kahramanlık hikayesi yazmak mıydı?
Bir yıl içinde işleri toparlayınca dış güçlerin oyununu kırdık, boyun eğmedik destanı yazdık diye seçime gitmek miydi?
Çözerse yine Erdoğan çözer sloganının alt yapı hazırlığı bu muydu?
Galiba buydu ama gaza fazla basınca araba yoldan çıktı, uçurumdan aşağıya takla atarak yuvarlanıyor. Nereye çarparak duracağı belli değil.
Maliye Bakanı yuvarlanan arabanın önüne çelik ağ çekip durdurmak, büyük felaketi önlemek için Londra’da para dileniyor. Dış güç ilan ettiği finansçılarla masaya oturuyor. Cumhurbaşkanı swap yapabilmek için Arap ülkelerine şirin gözükmeye çalışıyor. El sıkışmanın yollarını arıyor.
15 Temmuz darbe girişiminin finansörü ilan ettiği BAE emirini turkuaz halılarla karşılıyor.
Peki bunlar olurken TBMM ne yapıyor diyecek siniz?
Tatil de…
Evet evet; 22 Aralık’ta tatile çıktılar,4 Ocak Salı günü döndüler. 5 Ocak günü yeniden tatile çıktılar, 11 Ocak’ta döndüler. 20 Ocak’ta başlayan karne tatili 1 Şubat gününe kadar sürdü. 3 Şubat’ta yeniden 12 günlük tatil kararı aldılar.
Bugün 10 Şubat. 15 Şubat Salı günü dönecekler. Perşembe akşamı yeniden tatil kararı alırlarsa şaşırmayın.
Saray böyle istiyor. Yasama organını zaten işlevsiz de tamamen devre dışına çıkarmanın hazırlığını yapıyorlar…
Meclisiz Türkiye’ye alıştırmaya çalışıyorlar.
Abdülhamit Meclis’i kapatmıştı. Bunlar tatil adı altında çalışamaz hale getiriyorlar.
Durum budur.