İnsanlar hayat pahalılığı altında eziliyormuş, asgari ücretlinin parası pul olmuş, çocukların yüzü gülmüyormuş, eğitimli gençler Almanya’ya kaçıyormuş, orta teknoloji sarmalını kıramadığımız için yıllardır yerimizde sayıyormuşuz, iki yüz yıl önce sanayi devrimini kaçırdığımız gibi şimdi de bilim ve ileri teknoloji devrimini kaçırıyormuşuz…
İktidar medyasının bunlar umurunda değil…
Tek dertleri var; CHP…
CHP’de kavga çıksa zil takıp oynayacaklar. Ülkenin bütün sorunları bitecek diyeceğim ama onlara göre sorunumuz yok.
Türkiye Erdoğan’ın kaptanlığında şahlandı gidiyor… MHP Genel Başkanı gibi en tepedeki yüzde beşe bakıp uçtuğumuzu düşünüyorlar…
Kendileri gibi bir eli yağda bir el balda olan kitleyle muhatap oldukları için, onların yaşantısını örnek gösterip Avrupa’dan bile iyiyiz diyorlar…
Veya gerçekleri biliyorlar ama Saray’ın gözüne girmek için başka telden çalıyorlar…
Rahat at koşturdukları, istedikleri gibi kalem oynattıkları tek konu CHP… Ne yazarsan yaz!
O takımın elebaşısı Abdülkadir Selvi…
Haftada bir, bazen mutlaka iki CHP’nin içine dönük bir yazı patlatıyor…
Genellikle olası cumhurbaşkanı adaylarını yarıştırıyor…
O ve onun tayfası; bir ara Özel ile İmamoğlu’nu kapıştırmaya kalktı. Küs olduklarını iddia etti. Özel’in performansından İmamoğlu’nun rahatsız olduğunu söyledi…
Daha sonra İmamoğlu’nun Kılıçdaroğlu’na yakınlaştığını, eylül kurultayının seçimli hale getirilmesinin planlandığını Özel’in bunu engellemeye çalıştığını gündeme getirdi.
Demirel’in “Cumhurbaşkanlığı hiçbir faninin elinin tersiyle iteceği bir makam değil” sözüne belki on yazısında atıf yaparak CHP’deki potansiyel cumhurbaşkanı adaylarının son durumunu yazdı…
Kim avantajlı kim değil diye kendince analizler yaptı…
Özgür Özel/Ekrem İmamoğlu/ Mansur Yavaş kadın voleybol takımımızın maçını seyretmek aynı zamanda İstanbul Evi’ni açmak için Paris’e gitti. Yavaş uçakta; ‘partiniz sizi aday gösterirse cumhurbaşkanı adayı olur musunuz?’ sorusuna, ‘elbette bu yükün altına girerim. Cumhurbaşkanı adayı olurum” dedi ya alın size yeni yarış…
Özel mi, İmamoğlu mu, Yavaş mı?
Kim önde diye başlığı at; bir hafta Özel’in, öteki hafta Yavaş’ın bir sonraki hafta İmamoğlu’nun şanslı olduğunu yaz. Duruma göre bir hafta birisi arayı açsın, sonraki hafta öteki yakalasın, daha sonra ikisi kapışırken aradan en zayıf görünen aday öne fırlasın…
Seçime kadar uydur uydur yaz…
Niye mi dertleri CHP sorusuna gelince…
Millet İttifakı tutmuştu. 6’lı masa çekim alanı haline gelmişti. Saray bavulunu toplamaya başlamıştı. Son virajda malum hatalar oldu. Önce Davutoğlu’nun ‘kararları ortak alacağız, her birimizin mutlaka imzası olacak’ açıklaması masaya ilk darbeyi vurdu. Akşener’in masadan kalkıp Millet İttifakı’nı milletten kopmakla suçlaması masayı devirdi.
Erdoğan’ın kurgu videosu, sahte cennet pazarlaması seçmenin rotasını değiştirdi…
Altılı masa diye bir ittifak kalmadı ama 31 Mart’ta gördük ki seçmenin önemli bölümü hala ittifak halinde. Ama tek parti çatısı altında…
O parti de CHP.
Anketler cumhurbaşkanlığı seçiminde de bu eğilimin devam edeceğini söylüyor. Yani çatı zoraki ittifak değil şemsiye CHP olacak…
Bu sebeple CHP’lileri nasıl birbirine düşürürüz. Nasıl kavga çıkartırız. Çıkartamazsak bile nasıl kavga varmış gibi gösteririz, seçmenin kafasını nasıl karıştırırız diye uğraşıyorlar…
Anlayacağınız tek dertleri var; CHP...