Herkes hayret içinde HTŞ denen örgüt 21 günde Esad’ı nasıl devirdi?
Halep’i, Şam’ı nasıl aldı?
Neredeyse tek kurşun atmadan, neredeyse kimsenin burnu kanamadan yönetime nasıl el koydu?
Şam ordusu silahlarını, tanklarını, toplarını bırakarak neden kaçtı?
Tek bir yanıtı var; Esad pes etti de ondan… Esad kaçtı da ondan…
Çünkü O ordu Suriye halkının ordusu değildi ki Esad’ın ordusuydu, Esad tası tarağı toplayınca ordu da üniformasını çıkardı.
Meselenin en basit özeti bu…
Ağır silahlarla gelen HTŞ’ li milislerin önlerine çıkmadılar, kentleri teslim ettiler. HTŞ güneye doğru ilerlerken ÖSO’ da PKK/YPG üzerine yürüdü. Kritik yer Münbiç’i aldı…
İlginçtir PKK/YPG teröristleri de direnç göstermedi.
O zaman soru şu…
Neler oluyor veya ne oldu?
Bana göre maç sahada değil masada kazanıldı.
Nasıl mı? Anlatayım…
HTŞ 21 günde Şam’a indi diyoruz ya belki bunun hazırlığı 21 ay sürdü. 20’den fazla birbiriyle geçinemeyen radikal İslamcı grup HTŞ şemsiyesi altında toplandı. HTŞ lideri Colani’nin komutanlığını kabul etti. (Artık Ahmet mı desek. Gerçek adı Ahmet El Şara.) HTŞ militanları aklınıza gelen bütün ağır silahlara sahip oldu.
Acaba kim verdi?
Sadece İdlib’teki değil diğer bölgelerdeki muhalif örgütlerde silahlandırıldı. Birbirleriyle koordinasyonu sağlandı?
Acaba kim sağladı?
Zamanlama ise taktire şayandı. Acaba düğmeye kim bastı?
Doğru zamanlama, iyi organizasyon, lojistik destek diktatörü devirdi. Arkasında Ankara’nın olduğu muhakkak. Emeği geçenlere kutlarım. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir süre önce müjdelerim olacak demişti bu operasyonu kastettiyse şapka çıkarırım.
Gelelim bundan sonra ne olacağı meselesine…
Suriye kolay kolay toparlanmaz. Kısa sürede kentlerde güvenlik sağlanırsa gerisi gelir. İş uzarsa kargaşa çıkar, her silahlı grup başına buyruk hareket etmeye kalkar…
Esad gitti diye sevinelim ama Suriye’nin her an Afganistan olabileceği tehlikesini de göz ardı etmeyelim. Hep tetikte olalım…
Bizim için iyi haber…. Türkiye’deki milyonlarca Suriyeli için dönüş yolu açıldı. Kalmaları için gerekçe kalmadı. Önce kayıt dışı yaşayanlardan başlayarak geri dönüş hızlandırılmalı. Özellikle Suriyeli gençler bir an önce gitmeliler. (Okuyanlar hariç) Gitsinler mahallelerine, evlerine sahip çıksınlar. Gecikirlerse birileri el koyabilir!...
Türkiye’deki rahat hayatı bırakıp yıkık kentlere dönmekte ayak sürtenler olacaktır… Zorla geri gönderecek halimiz yok ama geçici koruma statülerini kaldırma hakkımız var!..
Ayrıca Suriye’nin iş bilen çalışacak insana ihtiyacı var, mühendise, mimara, doktora, yargıca, güvenlik elamanına… Sokaklarda pırıl pırıl Suriyeli gençleri görüyorum. Yeni Suriye’nin polis gücü olabilirler… Meslek sahibi olanlar burada öğrendiklerini borada uygulayabilirler…
Bakalım koşa koşa geri dönecekler mi yoksa milli duyguları ölmüş mü?
Göreceğiz...