Merkez Bankası’nın bu ay da faizi neden yüzde 14 ‘te tuttuğunun gerekçesini okuyunca…
Yok, yok aklıma Erdoğan’ın ‘nass yüzünden faiz indirdik’ açıklaması gelmedi. Nass çoktan rafa kalktı.
Gazeteci Kaşıkçı’nın dosyasının kalktığı gibi.
Nass yok. Nass’ın sözünü eden de yok. Altı aydır Erdoğan’ın ağzından dinimizin gereği sözünü duydunuz mu?
Neyse mevzu bu değil… Merkez Bankası’nın faizi sabit tutma kararının gerekçesini okuyunca yine aklıma Ajda Pekkan’ın 35 yıl önce söylediği şarkının sözleri geldi.
Ne zaman açıklama yapsalar aklıma o meşhur şarkının sözleri geliyor:
‘Aynı sözler söylediğin, hep boş sözler.
Kolay sözler
Bu her günkü sudan sözler, boş vaatler’
Ajda muhteşem sesiyle devam ediyordu; palavra, palavra, palavra... Hepsi palavra…
Siyasetçilerin atıp tutmalarına, abartmalarına, aslında yalanlarına alıştık.
Ama köklü bir kurumun aldatmaya kalkması, siyasete alet olması, doğruyu söylememesi insanı çileden çıkartıyor.
Merkez Bankası Başkanı politika faizini neden yüzde 19’dan 14’e indirdiğini neden aralık ayından beri aynı seviyede tuttuğunu açıklar mı?
Güya her ay açıklıyorlar ama boş sözlerle…
MB’nin geçen yıl ekim ayından bugüne yaptığı açıklamaları yan yana koyun kes yapıştır metodu izlemişler…
Hep aynı cümleler, boş sözler!...
Enflasyon anamızı ağlattı, MB hala ‘enflasyon geçici, dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmekteyiz’ diyor…
Enflasyon yüzde beşe inene kadar bu politikalarını kararlılıkla sürdüreceklermiş.
Yandık ki ne yandık… Sadece biz değil çoluk çocuğumuz da yandı…
Yüzde 20 ile devraldıkları enflasyonu yüzde 80’e çıkardılar, hala aynı kalıp cümlelerle milleti kandırmaya, aldatmaya çalışıyorlar…
Enflasyonu yüzde beşe indireceklermiş!..
Gülmeyin… Erdoğan kendine biat edenleri, itaat edenleri topladı Para Kurulu oluşturdu. Saray ne derse onu yapıyorlar!...
Hayır öyle değil, özgür irademizle karar verdik diyorlarsa özgür iradeleriyle açıklama yapsınlar…
İhracatı attırdık, büyümeyi sağladık palavrasını sıkmasınlar.
Yemezler…
Bu yılın ocak-mayıs döneminde ihracat 102 milyar 504 milyon dolar, ithalat 145 milyar 757 milyar dolar oldu.
Saray’ın güdümündeki Para Kurulu kuru yükseltip ihracatı attıracağım derken ithalatı patlattı.
Cari açık 25 milyar dolara çıktı…
Türkiye modeli dedikleri dünyada eşi benzeri olmayan yöntemin hedefi cari açığı kapatarak kuru düşürmek, kurun enflasyon üzerindeki baskısını ortadan kaldırarak enflasyonu aşağıya indirmek ucuz kredilerle yatırımı sağlamak istihdamı arttırmaktı.
Hala aynı masalı anlatıyorlar ama tam tersi oldu…
Tüketici kredileri yüze 30’a, ticari krediler yüzde 25’ye dayandı… 7 lira 30 kuruş olan doları 17 lira 30 kuruşa çıkardılar…
Ben de Erdoğan gibi bir eyyy çekeyim mi?
Eeyyy Merkez Bankası Başkanı…
Eeyyy Para politikası Kurulu üyeleri…
Eeyyy Maliye Bakanı…
Eeyyy Ticaret Bakanı….
Eeyyy tüm bakanlar…
Eeyyy Saray’ın aklım başımda diyen danışmanları…
Eeyyy AKP’nin yöneticileri, genel başkan yardımcıları, grup başkan vekilleri, sözcüsü…
Eeyyy bu millete borcu olan bürokratlar…
Eeyyy AKP milletvekilleri…
Sizi o koltuklara dört yüz dörtle yapıştırmadılar. İnsan içine çıkamaz hale geldiğinizin farkında değil misiniz?
Gece başınızın yastığa koyunca rahat uyumak istiyorsanız yapacağınız tek bir hareket var. Atacağınız tek bir imza…
Biliyorum bu satırları okuyanların kahir ekseriyeti istifa etmesi gereken kişi Erdoğan diyecektir.
Doğru sorumlu o… Ama Cumhurbaşkanları istifa edemiyor. Çünkü istifasını verecek kendinin üzerinde makam yok.
Seçime gidebilir. Önündeki tek şık bu. Bir daha aday olur, olmaz kendi bileceği iş. Ama tek çözüm bu, sandığın seçmenin önüne konulması…
Erdoğan yanaşmıyor…
Bu yüzden Türkiye her geçen gün bataklığa daha da saplanıyor. Filmlerde görmüşünüzdür. Yanlışlıkla bataklığa giren kişi hareket ettikçe batar ya…
Türkiye’nin de hali bu…
Bir hafta müsaadenizle…
Türkiye’nin bu hali insanı yoruyor. Sadece yazı kaleme almıyorum, sadece halktv.com.tr okurlarına seslenmiyorum. Biliyorsunuz her sabah Halk TV de üç saat ekrandayım. 08-11 arası. Zor iş, yorucu iş. Beyni dinlendirmek lazım. Müsaadenizle