Dün bu köşede, Sinan Ateş’i öldüren Eray Özyağci’nin işlediği ilk cinayeti yazdım.
Pek bilinmeyen cinayetin tarihi, 22 Kasım 2020.
Yer, İstanbul’un Pendik ilçesi.
Özyağci ve suç ortağı Ömer Veysel Altun, yaşadıkları Esenyalı Mahallesi’nde, uyuşturucu satışı ve hakimiyet kavgasından ötürü Pirana Kafe’yi basıp çocukluk arkadaşlarını taradı.
Bu küçük çaplı katliam girişiminde olayla hiçbir ilgisi olmayan Bilal Mükanoğlu ölürken, Adem ve Ömer Varol kardeşlerle Onurcan Ercan sakat kaldı.
İki suç ortağı iki buçuk yıl boyunca İstanbul’da firar gezdikleri halde yakalanamadı!
Özyağci, bugünler Ferhat Önen’e 14 kurşun sıktı.
Darıca’da tahsilat için Doğukan Çep’le mekan kurşunladı.
Ve Sinan Ateş’i öldürdüler.
Peki, Altun’a ne oldu?
Açıklıyorum…
O da İzmir’de bir cinayete imza attı.
Fakat yanlış dükkanı tarayıp yanlış insanı, 73 yaşındaki emekli öğretmen Zihni Beyaz’ı öldürdü, iki insanı yaraladı!
İstanbul’dan İzmir’e, Türkiye’den Ekvator’a uzanan; Selefi bir cemaat lideriyle uyuşturucu kaçakçısını yan yana getiren, akılalmaz bir cinayetin öyküsü bu.
Emekli öğretmen can verdi
Emekli öğretmen Zihni Beyaz, Muğla Akyaka’da dostu Cevdet Öztürk’le restoran açmaya karar verdi.
İki ortak mutfak malzemeleri almak için 17 Nisan 2023’te İzmir’e geldi.
‘Erin Endüstriyel Mutfak Malzemeleri’ adlı dükkanda fiyatları uygun buldular.
Alışverişi tamamlayıp malzemeleri paketlettirdiler.
Dükkandan çıkarken silahlar patladı.
Hareket halindeki bir motosikletin üzerinden yağmur gibi ateş edildi.
Ateş edenler hiç duraksamadan kaçtı.
Göbeğinden yaralanan Beyaz, hayatını kaybetti.
Öztürk ile dükkan sahibi Mahsum Erin de vuruldu.
Birkaç bina ilerideki Dündar Endüstriyel Mutfak Malzemeleri’ne kurşun isabet etti.
Öztürk, “Kimsenin bizi takip edip ateş ettiğini düşünmüyorum. Benim tahminim, olayın bizimle ilgisi olmadığıdır” dedi.
Doğru tahmin etmişti.
Saldırganların asıl hedefi, Dündar Endüstriyel’in sahibi Engin Dündar’dı.
Selefiler-İsmailağa kavgası
Dündar, İsmailağa tarikatının müridiydi.
İsmailağacılar ile ‘Vasat Kitabevi’ diye bilinen selefi cemaatin lideri Ramazan Karadağ arasında 2019’dan bu yana gerilim vardı.
‘Ebu Haris’ lakabıyla tanınan Karadağ, 23 Temmuz 2022 günü iki İsmailağacı tarafından vuruldu. Dündar da bu saldırıdan yargılanıp ceza aldı.
Dündar, 15 Nisan 2023 günü Karadağ’ın cemaatinden Mervan Cenan tarafından “Ebu Haris’in selamı var. Bugün değilse yarın, elbet seni öldüreceğiz” diye tehdit edildi.
Peki, ama nasıl?
Bizzat mı vuracaklardı?
Hayır.
Uyuşturucu kaçakçısı sofi
Uyuşturucu kaçakçısı diye bilinen ve birkaç yıldır Karadağ’ın videoları ile radikalleşen Aslan Alkan devreye girdi.
‘Sofi’ lakaplı Alkan, yakın çevresine “Karadağ’ı vuranlar Allah düşmanı. İntikamını alacağım. Din kardeşimi vuranı ben de vuracağım” diyordu.
Sinan Ateş’ten sonra prensi oldu
O tarihte Arnavutluk’a kaçmış olsa da Türkiye’deki bağlantıları koruyordu.
Örneğin, Eray Özyağci’nin Pendik’teki suç ortağı Ömer Veysel Altun’u yanına aldı.
Çep ve Özyağci tutuklanınca Altun yalnız kalmıştı.
Aslan, Altun’u ekibine katarak, üç prensinden biri yaptı.
Öteki Mustafa Kemal Aygün’dü.
Bu ismi şuradan hatırlayabilirsiniz: Özyağci, Ülkü Ocakları’ndan Tolgahan Demirbaş’ın davayla bağını koparmak için, kendisini araçla kaçıranın kişinin Mustafa Kemal olduğunu iddia etmişti.
O Mustafa Kemal, bu Mustafa Kemal’di.
20 yıla kadar cezası bulunan ve firari dolaşam Olcay Canpolat da üçüncüsüydü.
Celal Dayı
Aslan ayrıca, Çep ve Özyağci’nin “Dayı” dediği Celal Sayar’la el ele verdi. “Ebu Haris’in intikamını alma” planını birlikte organize ettiler. Aygün’ü organizasyon ayağına aldılar.
Altun ve Canpolat’ı tetikçi olarak belirlediler.
Alkan, Canpolat’a “İzmir’de bir kişinin hocalarına vurduğunu, yaralanmasını istediklerini” söyledi.
Alkan, kabul etti.
Tetikçiler ambulansla götürüldü
Bütün organizasyonu Sayar gerçekleştirdi.
Tetikçiler ve silahlar 14 Nisan 2023’te özel ambulansla İzmir’e taşındı.
Sayar, İzmir’de yaşayan Suat Konuk’u arayarak, “İstanbul’dan kardeşlerim gelecek, yer ayarlar mısın?” dedi.
İlker Bilik’in evini ayarladı.
Saldırıda kullanılacak motosikleti İstanbul’dan bir araçla geldi.
Erin Endüstriyel Mutfak Malzemeleri’nin önünde keşif yaptılar.
‘Öldürün’ deyince vazgeçti
Alkan, saldırı günü iki tetikçiyi arayarak, “Plan değişti. Adamı koparın” dedi.
Koparmak, raconda “Öldürmek” demek.
Canpolat, “Kimseyi öldüremem. Eyleme katılmıyorum” dedi.
Plana göre Canpolat ve Altun, iki ayrı motosikletle ateş edeceklerdi. Canpolat vazgeçince tek motosiklet kullanmak zorunda kaldılar.
Fakat aracı kim kullacaktı?
Alelacele Ozan Çalışan’ı buldular.
Altun; Çalışan’ın sürdüğü motosikletle saat 13.39’da 25 el ateş etti.
Beyaz, can verdi.
Ambulans sürücüsü Fatih Bülbül, tetikçileri İzmir’den alarak, Alkan’ın oteline bıraktı.
Selefi lider 11 ay tutuklu kaldı
Altun, cinayetten üç ay sonra, 7 Temmuz 2023 günü yakalandı.
İfadesinde, deli numarası yaptı.
Konuk, Bilik ve Bülbül, saldırıdan haberdar olmadıklarını ileri sürdü.
Karadağ ifadesinde cinayeti azmettirmediğini savunarak, şöyle dedi:
“Bu işte bir bit yeniği var. Birileri arkamdan iş mi çeviriyor ya da adım kullanılarak, kahramanlık mı yapıyorlar, anlayamadım. Benim videoları izleyenlerden birçoğu vurulmamı kast ederek ‘Karşılıksız bırakmayacağız’ diyordu.”
Karadağ, tutuklanıp 11 ay sonra serbest bırakıldı.
Ekvator’da yakalandı
İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesinde Altun ve Çalışan’a Beyaz’ı olası kastla öldürme, Dündar’a karşı tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs, Öztürk ve Erim’i yaralama, üç ayrı kişi yönünden mala zarar verme ve ruhsatsız silah taşıma suçlarından dava açıldı.
Karadağ tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüsü azmettirme; yedi sanık suça yardımdan yargılanıyor.
Alkan ve Aygün’ün dosyası ayrıldı.
Aygün, cinayetten sonra Aslan’ın yanına Arnavutluk’a gitti.
Birlikte Kolombiya’nın başkenti Bogota’ya geçtiler.
Alkan, kapağı Ekvator’a attı.
Gel gör ki Mayıs 2024’te Mahmut Ergünlü adlı Türk’le silah kaçakçılığından tutuklandılar. İki Türk’ün, evlerinde IŞİD şüphelisi Safa İsmail Kızılyaprak’ı ağırladığı ileri sürülüyor.
Alkan, Ekvator’da geri gönderme merkezinde tutuluyor.
Aygün ise duyduğuma göre Balkanlar’da…
Hakim beyin eşi, 6284’ü tayin için kullandı!
Eşi, babası, kardeşi, çocuğu ya da bir yabancı erkek tarafından tehdit edilen kadınlar 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’daki koruma önlemlerinden yararlanamıyor.
Bazen önlem alınsa da şiddetin önüne geçilemiyor.
Nice kadınlar var ki…
Uzaklaştırma kararı varken öldürüldüler.
Ancak 6284 sayılı kanun, bütün eksikliklerine rağmen kadınların erkek şiddeti karşısındaki en önemli yasal zırhı.
Binlerce kadının ödediği bedeller ve çektiği acıların sonunda çıkan bu kanun, Konya’da bir hakimin öğretmen eşi tarafından kocasının atandığı ilçeye tayin yaptırmak için istismar edildi.
Tayin için başka yol yokmuş
Yunak Hakimi Adem Akçay, Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) kararnamesiyle Ordu Perşembe’ye atandı. Okul öncesi öğretmeni olan eşi Habibe Altıntaş Akçay ise Yunak’ta kaldı.
Sözleşmeli öğretmenlikten kadroya geçenlerin tabi olduğu zorunlu hizmet süresi nedeniyle eş durumu nedeniyle tayin hakları bulunmuyor. Yalnızca can güvenliği ve sağlık mazereti nedeniyle tayin istenebiliyor.
Geçen 1-7 Ağustos’ta mazeret tayin başvuruları yapılacağı için Akçay, 19 Temmuz 2024’te Yunak Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dilekçe vererek, “Can güvenliği sebebine dayalı iş yeri değişikliği kararı isteme gereği hasıl olmuştur” dedi.
Akçay’ın şu gerekçeyi ileri sürdü:
“Eşim Yunak’ta sulh ceza hakimliği yapmış olup çok sayıda tutuklama kararı vermiştir. Yine çok sayıda adli kontrol kararı vermiştir. Bu halde eşimden kilometrelerce uzakta kalacak olmam sorun teşkil etmektedir. Bu hali ile Yunak’ta ikamet etmem şahsım adına güvenlik sorunu oluşturabilecektir. Can güvenliği mazeretimin ve iş yeri değişiliği talebimin kabulüne karar verilmesini, iş yerimin Yunak’tan kaldırılarak, eşimin görev yaptığı Perşembe’ye nakledilmesine karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederim.”
Aynı gün nakledildi
Mahkeme aynı gün, “Eşinin görev ve sorumlulukları nedeniyle oluşabilecek sıkıntıların, tehdit ve saldırıların öğretmene yöneltilebileceği, eşinden ayrı ve uzakta yaşamasından kaynaklanabilecek can güvenliğine ilişkin tehlikelerin bertaraf edilebilmesi adına” talebi kabul etti.
Akçay’ın iş yerinin değiştirilmesine ve Perşembe’ye nakledilmesine karar verildi. Kararın örneği Konya Milli Eğitim ile Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne gönderildi.