Millet İttifakı ve iktidar partisinden koparak partileşen yeni siyasi kurumlar erken seçim talebini dillendirmeye devam ediyor. Cumhur İttifakı paydaşlarında ise bitmek bilmeyen bir seçim sistemi muhasebesi var.
Hürriyet'ten Abdülkadir Selvi'ye göre iki büyük paydaş arasında daraltılmış bölge seçim sistemi üzerinde mutabakat yok. Yüzde 5'lik seçim barajı ise uzlaşı olarak sunuluyor.
İktidar kaynaklarına sonra gelelim. Öncesinde işaret etmek istediğim başka bir tartışma var.
Soru şu: Seçim sistemi değişirse seçimin tarihi ne oluyor?
Selvi'ye göre; seçim sistemi değişirse bir yıl içinde seçime gidilemez. Bu sadece Selvi'nin değil hukukçuların da ortak görüşü. Yasalar bu konuda keskin.
Yazıyı okuyunca aklıma şu soru takıldı: Acaba geçmişte bu yönde bir "yasa aşımı" olmuş mu?
Çok uzağa gitmeye gerek kalmadı. Araştırma yaparken emekli yargıç Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun 2011 sonlarında Yüksek Seçim Kurulu'na yaptığı başvuruya rastladım. Eminağaoğlu, YSK'ya değiştirilen seçim yasasının uygulanmadığını söylemiş ve harekete geç talebinde bulunmuş.
Kitabın ortasından konuşalım. 20 Kasım 2011 tarihli o demeci haberden alıntılamak istiyorum:
"22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde 5 yıl için seçilen 23. Dönem TBMM’nin, Anayasa ve yasa değişikliği karşısında, seçimin yapıldığı andaki hükümlere göre değil, daha sonra yürürlükte olan hükümlere göre görev yaptığını anımsatan Eminağaoğlu, "Cumhurbaşkanlığı seçimleri için de, önceki seçimin yapıldığı andaki değil, halen yürürlükte olan sürenin gözetilmesi zorunludur" dedi.
Eminağaoğlu özetle şunu söylüyordu...
Seçim süresini Anayasa yazarken, yasalarla uzatma kısaltma olmazdı. Cumhurbaşkanları'nı Meclis seçer ve 7 yıllığına görev verirdi. İktidar anayasayı 5 yıl yönünde değiştirdiğinde, Abdullah Gül Cumhurbaşkanı idi ve görev süresi 7 yıldan 5'e düşmeliydi.
Eminağaoğlu'ndan önce bu konuyu gündeme taşıyan isim ise Bülent Arınç'tan başkası değildi. 2010 yılının sonlarında o dönem Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılığı görevinde bulunan Arınç, "Biz nasıl 2007 Temmuz’unda 5 yıllığına seçildik ama 2007 Ekimi’ndeki referandumla görev süremiz 4 yıla indiyse bunu Sayın Cumhurbaşkanı’nın durumuna da uygulayabiliriz" açıklamasını yapmıştı.
Bu tartışma yasalar eliyle Gül'ün görev süresini 2014'e uzatan değişiklikle son bulmuş, Eminağaoğlu'na göre YSK da hukuksuz davranarak bu durumu kabul etmiş ve seçim tarihini 2014 olarak belirlemişti. Yani ek madde yordamıyla uygulanması gereken seçim süresi aşılmıştı.
Ömer Faruk Eminağaoğlu'nu aradım.
Eminağaoğlu'na göre; o tarihte aynı değişiklik Anayasa Mahkemesi için yapıldığında "mevcut görevlilerin görev süresini etkilemez" anlamına gelecek madde koyulmuş ama bu şerh maddesi Cumhurbaşkanlığı görev süresi değiştirilirken o kısma yazılmamıştı. Problem buradaydı. Emekli yargıca göre bu problem, ek yasa maddesi ile hukuksuzca aşılmıştı.
Gelelim bugüne... Bir seçim yasası yine "çevresinden dolaşılarak" aşılabilir mi? Yani Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi hem seçim sistemini değiştirip hem de 1 yıl beklemeden bunu uygulatmayı ister mi?
Eminağaoğlu, "Seçim sistemi değişse de bir yıl içinde uygulanmanın yolu var mı?" şeklinde soruma YSK'yı işaret ederek yanıt veriyor. "YSK'nın alacağı tutum hep süreci belirledi" diyerek yukarıdaki satırlarda yer alan 2011-2012'deki kabul edilmeyen itirazına işaret ediyor.
Peki... Bu kez bir yıl içinde seçim sistemi değişse de seçime gitmenin siyasi olasılıkları... Bu ihtimallerin hukuki gücü ne durumda?
Eminağaoğlu bu soruyu, "2017'deki değişiklikleriyle birçok yasayı tükettiler. Yine geçici bir madde eklenir mi? Bu olası ancak Anayasa'da böyle bir değişikliği yapacak halk ya da Meclis desteğini bulabilirler mi? Öyle görmüyorum" diye cevapladı.
CHP Milletvekili, Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu'nu da aradım.
"Anayasa 67.madde çok açık. Seçim sistemi yürürlüğe girdikten bir yıl sonra uygulanabilir" dedi. "Peki yine Anayasa'nın etrafından ek yasa ile dolaşılır mı?" diye sordum.
"Şimdi yapamazlar. Şimdi anayasayı değiştirecek Meclis çoğunlukları yok. Milletvekili sayıları karar yeter sayısına yetmiyor" uyarısını yaptı. Tıpkı Eminağaoğlu gibi...
İktidarın Millet İttifakı'na "Madem erken seçim istiyorsunuz? Buyurun Meclis'te değişikliği onaylayalım, çoğunluğu bulalım. Yeni seçim sistemi ile seçime gidelim" önerisiyle gelme ihtimalini sordum.
Cevabı hazırdı. Kaboğlu, "Anayasa değişikliğine gerek yok. Senin yetkin var. Cumhurbaşkanı feshedebilir? Bu yetkini kullan, Meclis'i fesh et deriz" yanıtını veriyor.
"Ama bunu Cumhurbaşkanı istemez, işe de yaramaz. Cumhurbaşkanı Meclis'i fesh ederse bir daha aday olamıyor ve fesihle seçime gidildiği için yeni seçim yasası yine bir yıl içinde uygulanamıyor. Tek yol Meclis'te çoğunluğu bulmak" diye de ekliyor Profesör Kaboğlu. Eklemek gerekir ki bu "367 yeter sayısı" yeni sistemle 400'e yükselmiş. Yani bugünkü koşullarda iki partiyle olacak iş değil...
Ve kulisler...
İktidar kaynakları bu yönde bir girişimin kulislerde hiç konuşulmadığını söylüyor. En azından bugünlük...
Onlara göre; seçim sistemi değişikliği, Erdoğan'ın siyasi ömrünü kolayca uzatmanın da bir yolu.