Bu kanıya nasıl vardın? Neden kesin ifade kullandın diye sorulabilir.
Cevabım şudur; perşembenin gelişi çarşambadan belli değil mi?
Bahçeli salı günü partisinin grup toplantısında bağırdı, çağırdı. Anayasa Mahkemesi’ni resmen tehdit etti. Yüksek yargıya emir veren ifadeler kullandı.
Ne dediğini hatırlayalım mı?
‘Bu neyin görüşmesi, neyin arayışı, neyin hazırlığıdır? Anayasa Mahkemesi şehitlerimizin dökülen kanlarını da seçim sonrasına bırakmayı görüşecek midir?’ dedi.
Dün de AYM raportörü HDP’nin davanın seçim sonrasına ertelenmesi başvurusunun reddedilmesi yönünde görüş beyan etti. Büyük ihtimalle Anayasa Mahkemesi bu yönde karar verecek.
Bunun anlamı şu…
Seçim arifesinde HDP’yi kapatacaklar…
Nedeni de belli; Bahçeli tatmin olsun diye. Bahçeli’nin seçim meydanlarında söyleyecek iki cümlelik sözü olsun diye.
Zaten dava Bahçeli’nin talebi üzerine açılmadı mı? Hatırlayın, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı MHP kongresine yetiştirmek için alelacele yazdığı iddianameyle kapatma davası açtı. Anayasa Mahkemesi bu ne biçim iddianame diye reddetti…Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın yüzü kızarmadı.
Meselenin özü şu.
HDP’yi kapatma davası Bahçeli’nin isteğiyle açıldı.
HDP Bahçeli’nin isteğiyle seçimden önce kapatılacak.
Kapatılınca ne olur, siyaset nasıl şekillenir diye soracaksınız?
O yapı çok deneyimli. Kapatılan kaçınca partileri. Zaten Anayasa Mahkemesi’ne davayı seçim sonrasına bırakın diye başvurmalarının nedeni buydu: Nabzı ölçmek. Son dakika golü yememek.
Biliyorsunuz; HDP/TİP/ Emek partisi/Sol-yeşiller ittifak kurdu. Emek ve Özgürlük İttifakı. HDP ya yedek partisini devreye sokar ya da milletvekili adaylarını ittifak içindeki bir partiden gösterir.
Bahçeli ne yaparsa yapsın HDP tabanı Meclis’e vekil gönderecek…
Bugün önemli bir gün. 6’lı masanın en zor günü de diyebiliriz. Neden mi zor?
Seçim bildirgesi ve hükümet programına son şeklini verecekler ve cumhurbaşkanı adayını konuşmaya başlayacaklar.
Bugün karar almazlar ama karar alma aşamasına gelirler. Belki de sürpriz yapıp bu işi bu toplantıda bitirirler, 30 Ocak’ta yapacakları büyük açıklamayı cumhurbaşkanı adayları yapar…
Siyasetin akışı şunu gösteriyor, sürpriz falan olmaz.
6’lı Masa’dan çıkacak aday beli: Kılıçdaroğlu.
Bu saatten sonra başka adayı bünye kaldırmaz. CHP teşkilatı hiç kaldırmaz/kaldıramaz.
Zaten bu seçimde otokrasi ile demokrasi arasındaki tercih oylanmayacak mı?
Evet…
Seçmen demokrasiyi seçerse...
Geçiş dönemini en iyi yönetecek, kuvvetler ayrılığını yeniden inşa edecek, kurumlara kişiliklerini iade edecek, ortak aklı devreye sokacak, demokrasiyi geri getirmek için en büyük çabayı gösterecek kişilerden biri, belki de birincisi Kılıçdaroğlu değil mi?
Eee.. Daha ne düşünüyoruz ki…