Neredeyse 40 yıl oluyor, hatta aştı galiba siyaseti yakından izlerim. 1970’li yıllarda sağ/sol çatışmasının en keskin olduğu yıllarda büyüdük, olgunlaştık.
Çok başbakan gördüm, tanıdım. Çok bakan gördüm, tanıdım. Çok parti genel başkanı gördüm, tanıdım.
Abartılı söylemlerine, akıl almaz vaatlerine tanık oldum…
Pembe yalanlarını çok dinledim…
Ama bugünkü söylem çok farklı. Yalanın gerçekmiş gibi söylendiğine ilk kez tanık oluyorum…
Bakanlar kameraların karşısında geçiyor, kameralar aracılığıyla milyonların gözünün içine baka baka yalan söylüyor…
Gerçekleri halktan gizliyorlar.
Halkı utanmadan aldatıyorlar.
Bakanlar konuşurken gözlerinin içine bakıyorum, kimi doğruyu söylemediğinin farkında, göz bebeklerini objektiften kaçırıyor. Kimi ağzından çıkan yalanın doğru olduğuna inandırarak konuşuyor. Kimi öğretilmiş, dikte ettirilmiş söylemin dışına çıkamıyor…
Ankara’da böyle bir dünya var. Merkezi Saray. Algı politikası orada tezgahlanıyor, bakanlara, AKP genel merkezine, Meclis grubuna talimat olarak gidiyor.
Neyi söyleyecekleri. Neyi söylemeyecekleri tebliğ ediliyor…
Örnek ver diyeceksiniz…
Çalışma Bakanı Bilgin’in söylediklerini duydunuz mu? Demiş ki; “Şu anda dünyada yaşanan pandemi sonrası ekonomik krizlerin baskısı altında Türkiye'yi de etkiliyor bunlar. Türkiye yaklaşık 900 milyar dolarlık bir ekonomi. Bu etkilerin en önemli göstergesi enflasyon. Bu enflasyonu Türkiye engellemek için belirli bir ekonomik program uyguluyor.”
Sayın bakan demek istiyor ki, dünyadaki enflasyonun sonucu olarak hayat bizde de enflasyon var. Bunun önüne geçmek için ekonomik program uyguluyoruz…
Bunu söyleyen kişi de siyasetçi değil bürokrat. İnsan da utanma olur, sıkılma olur.
Enflasyonu indirmek için ne yapıyorsunuz?
İçlerinden biri çıkıp anlatsın… Allah için!.. Çalışma Bakanı dahil, Maliye Bakanı dahil, Merkez Başkanı dahi, biri enflasyonu indirmek için ne yaptıklarını izah etsin...
Özbekistan’da gazetecilerle konuşulurken ben ekonomistim diyen Erdoğan dahil…
Gazetecilerden biri çıkıp da; ‘Sayın Cumhurbaşkanı geçen yıl enflasyon yüzde on altı seviyesinde dolar yedi buçuk lira civarındaydı. Uyguladığınız Türkiye Ekonomik Modeli nedeniyle dolar kuru iki katlandı, enflasyon yüzde altmışı aştı değerlendirmeniz nedir’ sorusunu soramıyor…
Bazı gazeteciler Erdoğan’ın her söylediğine onay verme adına, emme basma tulumba gibi kafa saylıyor…
Onlarca kez yazdım, onlarca kez televizyonlar da tekrarladım. Dilimde tüy bitti!
Enflasyon onun yaratığı pahalılık dış kaynaklı değil, yerli. Erdoğan’ın takıntısının sonucu.
Hep söylüyorum yaşadığımız derin ekonomik buhranın adı; Erdoğan krizidir…
Ben ekonomistim diyen Erdoğan’ın yarattığı krizdir…
Hayır diyen ispat etsin.
Çalışma Bakan’ı enflasyonla mücadele ettiklerini söylüyor. Ne yapıyorlar çıkıp açıklasın.
Bir cümle etsin…
Edemez. Asgari ücret alana çok zam vermişler. Temmuz da zam yapamazlarmış. Yaparlarsa enflasyon artarmış. Yok ya…
Çok iktidar gördüm, bürokrat bakanların halkla alay ettiği iktidarı ilk defa gördüm… Siyasetçi bakanlar kendilerini seçmene, en azından seçildikleri bölgenin seçmenine karşı sorumlu görüyorlardı. Seçmen bizden hesap sorar diyorlardı.
Seçmenden çekiniyorlardı.
Bürokrat bakanların böyle bir derdi yok. Yalana sarılarak algı operasyonu yapan bakan artık en muteber bakan…
Çalışma Bakanı, Maliye Bakanı ile yarışıyor. Sizce ipi kim göğüsler?