Sabah açtım televizyonu; İsmail Küçükkaya… Erken kalkarım, altı buçuk ayaktayımdır. Gazetelere bak, internet sitelerini incele saat sekizi vurunca TV’yi açarım; tabii ki Halk TV’yi…
İsmail’i izlemek, bir şeyler öğrenmek demek…
Ekranda Meral Akşener ile Tayyip Erdoğan buluşma fotoğrafı var… Meral Hanım saçını sarıya boyatmış!..
Neden?
Psikologların alanı, ben girmemeyim…
İsmail mealen; kimle kimler değişti. Kimler Saray’a çıkınca Erdoğan’la görüşünce değişiyor değince kafamda şimşek çaktı… Siyasette kimlik değiştirme konusunda…
Size 1970’li yılları anlatabilirim…
Size 1980’li yılları anlatabilirim…
Size 1990 yılları anlatabilirim…
Gelin size 2000’li yılları anlatayım…
2022/2024 arasını….
Diyorlar ki en son teslim bayrağa çeken Meral Akşener oldu. Bu tür iddialar sosyal medyada fırıl fırıl dönüyor…
Akşener’in eskiden yaptığı konuşmaları…
Yeminleri, şerefsiz ilan edin göndermeleri…
Takır takır, şakır şakır...
Düşünüyorum da iktidara, yani güce teslim olan siyasetçiler eski konuşmalarını izleyince utanıyorlar mudur?
Mesela Numan Kurtulmuş... Kendisiyle bir kere kahvaltıda, bir kere de Milliyet’te öğle yemeğinde buluşmuştuk…
‘Harun gibi geldiler Karun oldular’ dedi de başka bir söz etmedi. O vakitler HAS partiyi kurmak üzeriydi. Kısa bir süre sonra partisinin kapısına kilit vurarak AKP’ye teslim oldu…
Altına Mercedes çektiler, Meclis Başkanı bile yaptılar…
Eski konuşmalarını izliyor mudur?
İzlerse yüzü kızarır mudur?
Hatırladım aynı yolun yolcusu olan ikinci siyasetçi Süleyman Soylu… O da Demokrat Parti Genel Başkanı’yken Erdoğan’a verip veriştiriyordu.
Ağza alınmayacak hakaretler etmişti. Bir gece yarısı süngüleri düştü, kolu kanadı kırıldı, AKP’ye teslim oldu.
Mükafat alarak yedi yıl içişler bakanlığı yaptırıldı….
Yaptı demiyorum, yaptırıldı…
O da eski konuşmalarını izliyor mudur?
İzleyince yüzü kızarıyor mudur?
Zannetmiyordum…
Dönenler/dönekler konusunda onlarca hatta yüzlerce örnek var.
Ama dönekliğin lideri Devlet Bahçeli…
Neden!..
Nedenini kendi açıklasın…
Başkanlık modeli ile Türkiye batar diyen Bahçeli şimdi bu sisteme övgüler yaratıyor…
Erdoğan’a hakaret düzeyinde hitap eden Bahçeli…
Bugün Erdoğan’a kul köle… Tek lider diyor!...
Çıkar diyeceksiniz!..
Evet verdiğim üç örnekte de çıkar para/mevki/güç etkili oldu…
Ya ilke, ahlak!...
Onu geçin…
Bu sebeple Akşener’in saçını boyatıp Erdoğan’ın karşısına çıkmasına şaşırmadım…
Bu sebeple Akşener’in yerel seçim kampanyasında muhalefeti hedef aldığını anladım…
Bu sebeple 31 Mart öncesi Erdoğan‘ a neden yüklenmediğini öğrendim…
Hayırlı uğurlu olsun diyeceğim ama şu soru sormadan geçemeyeceğim…
Sağ/muhafazakar/İslamcı siyaset anlayışında hiç mi ilke yok?
Bu yapıyı ilkesizlik üzerine mi kurdunuz?
Siyasette döneklik yaşam biçiminiz mi oldu
(Yazanın sonunda bir parantez açmama müsaade edin. Bahçeli Erdoğan’ın istediği rejime geçersek, başkanlık yönetimi kurarsak Türkiye batar diyordu. Haklı çıktı. Müthiş öngörülüymüş; baktık.)