Erdoğan'ın uzun yıllar birlikte çalıştığı, ekonomiyi, dış politikayı hatta ülke yönetimini teslim ettiği kişiler için ‘o makama layık oldukları için gelmediler’ demesi çarşıyı karıştıracak zannettim; karıştırmadı…
AKP içinde en azından özgül ağırlığı olduğunu iddia edenlerin itiraz edeceğini düşündüm; seslerini çıkarmadılar…
En azından eski bakanları, eski TBMM başkanları, eski grup başkan vekilleri homurdanır dedim; homurdanmadılar…
Erdoğan’ın bu açıklaması için ‘şık olmadı’ diye eleştiren olur zannettim; olmadı…
Böylece, AKP saflarında siyaset yapan, ilçe başkanından il başkanına, bakanından meclis başkanına hata son başbakana kadar herkes yaptığı göreve layık olduğu için getirilmediğini kabul etti…
Yok abartmıyorum…
Erdoğan, delegelerin oylarıyla AKP Genel Başkanı olan, Başbakan olan kişi için bile ‘o makama layık olduğu için’ gelmedi diyorsa gerisini düşünün…
Demek ki AKP’den milletvekili olanların tümü layık oldukları için vekil olmadılar.
Seçmen değil, üstün bir irade onları vekil yaptı!.
Medyada da yetirince yer bulmadı. İktidarı destekleyen kanalları yeterince takip etmedim ama tartışılmadığına eminim.
Evet Cumhurbaşkanı haklı ‘AKP’de kriter liyakat değil, itaattir’ deseler bir dert.
Cumhurbaşkanı biraz haksızlık etti deseler başka dert … Durduk yerde baş ağrısına davetiye. Eskiden Optalidon vardı, iki tane içtin mi baş ağrısını keserdi. Artık o da yok, üretilmiyor!..
En iyisi uzak durmak demiş olacaklar ki, Davutoğlu ve Babacan’ın layık olmadıkları halde yıllarca bakanlık yapmaları yankı bulmadı…
Medyada gördüğüm kadarıyla topa giren tek isim Hürriyet’ten Ahmet Hakan olmuş… O da Erdoğan haklı veya haksız dememiş. Durumu idare etmeye çalışmış…
Erdoğan öyle demek istemedi böyle demek istedi anlamına gelecek yazı kaleme almış. Liyakatleri varmış ama siyasi liyakatleri yokmuş…
Durumu kurtarmaya çalışırken daha büyük ayıp etmiş.
Niye mi?
Erdoğan’ın sözünü tevil etmeye kalkmış. Cumhurbaşkanı, bu ülkeyi 20 yıl yöneten kişi ne dediğini bilmeyecek mi?
Sözünün tevile ihtiyacı mı var?
O makama layık değillerdi dedi; nokta...
Neyse biz dönelim Ahmet Hakan’ın tevil etme çabasına…
Siyasi liyakat sahibi olmak ne demekmiş? Arkandan milyonlar gelecekmiş, kitleleri peşinden sürükleyecekmişsin, halkta karşılığın olacakmış, gittiğinde büyük bir boşluk doğacakmış, falan filan.
Hakan’ın tanımına göre ülke yönetiminde siyasi liyakate sahip tek kişi var: Tayyip Erdoğan…
Gerisi fasa fiso!
Erdoğan da zaten bunu söylüyor. Makam dağıtan bir irade var diyor, o da benim diyor…
Yakın tarihe bakıyorum, Mesela Dışişleri Bakanlığı’na… Dışişleri bakanlarına. Anlı şanlı isimlerin tümü Ahmet Hakan’a göre siyasi liyakati olmayan, Erdoğan’ın tanımına göre de o makama layık olmayan kişilerdi. Çünkü onları başbakan atamış, cumhurbaşkanı onaylamıştı.
Liyakatsizdi yani!...
İlk aklıma gelenler; Turhan Güneş, ihsan Sabri Çağlayangil, İlter Turan, İsmail Cem…
Bu kişiler Erdoğan’a göre liyakatsiz…
Hürriyet’in Yayın Yönetmenine göre siyasi liyakati olmayan kişiler…
(Bu arada bir sorum var: Davutoğlu AKP Genel Başkanı olarak girdiği 1 Kasım 2015 seçimlerinden yüzde 49,5 oranında oy alarak çıktı. AKP’nin o güne kadar aldığı en yüksek oy. Bu da mı siyasi liyakat getirmiyor)
Erdoğan’ın layık olma anlayışına uymayanlar ayağa kalksın desem yerinde oturan kalır mı?