Koca devlet bir tuvaleti nasıl yıkamaz: Aydın Ayayaydın'ın VİP tuvaleti kozmik oda mı?

Sedat Kaya yazdı... Koca devlet bir tuvaleti nasıl yıkamaz: Aydın Ayayaydın'ın VİP tuvaleti kozmik oda mı?

Biliyorsunuz. AKP'li siyasetçi Aydın Ayaydın'ın Bodrum Göltürkbükü Mahallesi’nde bir villası var. Bu villanın tuvaletinin bulunduğu 117,96 metrekarelik bölümü ormanı işgal ediyor.
Bu öyle böyle bir tuvalet değil. Ülkenin belki de en stratejik tuvaleti. Hani devlet sırlarını saklayacak olsanız ancak buraya koyarsınız, zira kimse dokunamıyor.

Bu tuvalet bölümü 2023 yılında Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle orman sınırlarının dışına çıkarılmıştı.
Devlet, ormanı değil tuvaleti kurtarmayı tercih etmişti.
Ama Danıştay sahneye çıktı, kararnameyi iptal etti ve Aydın Ayaydın’ın villasındaki 117,96 metrekarelik kaçak alanın adını koydu: “İşgal.”
Tek kelime. Nokta.

Olay hukuken bitti.
Kağıt üzerinde yıkıldı.
Devletin kayıtlarında o tuvalet artık orman.
Ama gerçekte?
Tuvalet hâlâ ormanın içinde, hâlâ sapasağlam, hâlâ erişilmez bir VIP mekân gibi duruyor.
Danıştay'ın kesin kararına rağmen 8 aydır yıkılmıyor.
Bari kapısına turnike koysalardı da “üye olmayan giremez” yazsaydı.

Meğer bu ülkede yıkılması en zor şey gökdelen değilmiş.
Ayaydın’ın tuvaletiymiş.
Depreme dayanıklı bina arayanlar artık jeoloji okumayı bırakıp buraya gelsin. Belli ki beton değil, demokrasiye dirençli bir malzemeden yapılmış. Deprem yönetmeliğini boş verin,
“Devr-i iktidar yönetmeliğine uygunluk belgesi” var herhalde.
Sekiz aydır Danıştay kararına bile direnen bir yapıdan bahsediyoruz.

Orman Genel Müdürlüğü’nün 30 gün içinde uygulaması gereken kararı sekiz aydır kimse uygulamadı.
Demek ki devlet, ormana giriyor ama tuvalete giremiyor.
Koca ülke yönetimi, bir kapının önünde “tık” diye kalmış.

Vatandaşın gecekondusuna saniyesinde kepçe gönderen sistem, bir tuvaletin kapısında “Aman şimdi sırası değil…” moduna geçebiliyor.
Sanki içeriden biri çıkacak da “Meşgulüz!” diyecek.
Belki de tuvaletin üzerinde görünmez bir tabela var:
İçerisi dolu.

Bu artık sadece trajikomik bir olay değil, ülke yönetiminin özeti bu.
Koca devlet, küçücük bir yapının kapısında tıkanmış.

O yüzden sormak gerek.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir tuvaleti yıkamıyor mu?
Danıştay “işgal” dediğine göre, bu işgalciyi kim tahliye edecek?
Ormanı koruyamayan Orman Genel Müdürlüğü, bu kokuyu bastırabilecek mi?
Bazen ülkede adaletin ne halde olduğunu anlamak için büyük skandallara bakmaya gerek yoktur.
Bazen her şey, küçücük bir tuvaletin kapısında düğümleniyor.
Ve o kapı açılmadıkça, kokunun nereden geldiğini hepimiz biliriz.

Siyaset Haberleri