ABD'nin çekilme kararını duyurmasıyla başlayıp Taliban'ın epey hızlı ilerlemesiyle harlanan Afganistan tartışmasında önemli bir eşiğe gelindi.
İktidarın, iktidar ortağının, iktidara yakın medya yüzlerinin Afganistan'da kalınması yönündeki yorumları "şimdilik" boşa düştü. Haftalardır çekilmeyi savunan birçok emekli asker, diplomat ve dış politika uzmanının önerdiği gerçekleşti.
Milli Savunma Bakanlığı, "çeşitli temaslar, mevcut durum ve şartlar" değerlendirilerek Afganistan'dan tahliyeye başlandığını duyurdu. İlginç olan aynı dakikalarda Reuters kaynaklı bir haber daha önümüze düştü. İki Türk yetkiliye dayandırılan haberde; Taliban'ın Afganistan'daki yabancı birliklerin çekilmesinden sonra Kabil Havalimanı'nın işletilmesi için Türkiye'den teknik destek talebinde bulunduğu yazıldı. Elbette Taliban, Türk askeri ayrıldıktan sonra NATO'dan bağımsız bir geri dönüşü müzakere ediyordu.
Akşamın bu sıcak bilgilerini Türkiye'nin sınır hatlarını arşınlamış Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz ve Özel Kuvvetler bünyesinde yetişip Afganistan'da görev almış Metin Gürcan'a sordum.
Yavuz'a göre çekilme, doğru karar. "Hukuki çerçevesini NATO'nun oluşturduğu bir meşruiyet vardı, o durum bitti" diyor.
Peki ya Reuters'in haberi... Taliban'ın, havalimanı işletmesi için Türkiye'den destek talebinde bulunduğu kulisler...
Yavuz, "Daha önce; ya BM bir karar verecek ve Türkiye kalsın diyecek ya da Taliban isteyecek demiştim. Yüksek olasılık görüyorum" yorumunu yapıyor.
En kritik soru... Türkiye, NATO'dan bağımsız bu görevi üstlenirse, dünyada nasıl yankılanır?
"Riskli bir konu" diyor Yavuz. "Taliban'ın meşrulaşmasına yol açabilir" diye de ekliyor.
Bir şerhi var. "Taliban böyle giderse öyle veya böyle meşrulaşacaktır. Bu yüzden süreci görmek önemli. Taliban ülkeye ne kadar hakim olacak, nasıl yönetecek, uluslararası tanınma süreci nasıl gidecek diye görmek lazım" notunu düşüyor.
Bir dönem Afganistan'da görev almış, bugünün güvenlik uzmanı Metin Gürcan "bekle gör" politikasını destekleyip bambaşka bir ipucu veriyor. Türk askerinin Pakistan'ın başkenti İslamabad'a çekileceği yönünde bilgiler aldığını söylüyor.
Bu durum gerçekleşirse, Taliban'ın talebiyle havalimanına geri dönüş ihtimalinin güçleneceğini, bunun bir işaret olabileceğini vurguluyor. Türk askerinin Ankara'ya dönmesinin ise havalimanına dönüş olasılığının zora girdiğini göstereceğini...
Her durumda Türkiye'ye dönen personel olacaktır, inen birkaç uçağın görüntülenmesi gibi.... Bakılması gereken asli nokta, askeri gücün ağırlığının nereye kaydırıldığı...
Islamabad ihtimaline ilişkin şunu hatırlatmak gerekir; Taliban'ın Kabil'de kontrolü sağlamasının ardından Türkiye'ye dönmek için başvuruda bulunan 273 vatandaşımız da, 19 Ağustos'ta Türk Hava Kuvvetlerine ait nakliye uçağıyla, ilk önce Pakistan'ın başkenti İslamabad'a götürülmüştü.
Pakistan'ın Afganistan'a siyasi dahlini aklımızda tutarak coğrafik gerçekliğe de nüktedan bir atıf yapalım. Kabil'den Ankara'ya uçmak 8 saat. İslamabad-Kabil arası ise sadece 1 saat. Biri jet ve geri dönüş ihtimalli bir tahliye, öteki ise "resmi" dönüş.
Bakalım, tahliyenin verdiği mesaj ne olacak?
Türk askeri Islamabad'a çekilirse Afganistan'ı siyasi arenadaki tartışmalarda daha çok göreceğiz.
Fakat...
Ankara'ya dönüş yapılırsa, iç siyasetin gündemi sadece göçe odaklanacak.
Görelim.