İstanbul Belediye Başkanı doğu Karadeniz gezisine çıktı yer yerinden oynadı desem yanlış olmaz…
Rize’de, Artvin’de, Trabzon’da beklentinin ötesinde alaka gördüğü, yörenin bağrına bastığı ekranlara bile yansıdı.
Soru şu; İmamoğlu bu geziyi neden/niye organize etti?
Memleketiyle, doğduğu topraklarla bayramlaşma gerekçesi şemsiye. Niyetin örtüsü de diyebiliriz.
Bir adım öteye geçelim. Gazeteci ordusuyla doğu Karadeniz gezisine çıkmasının bir anlamı olmalı. Bayramlaşmanın ötesinde…
Cumhurbaşkanı adaylığı mı?
Cumhurbaşkanı adayıyım diye CHP genel merkezine mesaj gönderme mi?
Kenara çekilmedim deklarasyonu mu?
Doğu Karadeniz gezisinin, her ilde miting yapmasının anlamı ne?
Bana göre şu: İmamoğlu Cumhurbaşkanı adaylığına oynamıyor, CHP Genel Başkanı olmak için kolları sıvadı.
Hedefi, amacı bu…
İl il gezmesinin, gazeteci ordusuyla Karadeniz gezisine çıkmasının başka anlamı olabilir mi?
CHP genel başkanlığı Cumhurbaşkanı adaylığından daha mı önemli diyeceksiniz?
Hemen yanıt vereyim; evet…
Nedenini açıklayayım. Bu dönem Millet İttifakı’nın adayı olarak sahneye çıkacak kişi seçilirse siyası hayatına noktayı koyacak…
Altılı masanın koyduğu kural bu. Altılı masanın Cumhurbaşkanı adayı seçilirse ülkeyi tek adam rejiminden kurtaracak, parlamenter demokrasiye döndürecek. Ve siyasi hayatına son verecek.
Kılıçdaroğlu bu misyonu üslenmeye hazır ve niyetli. Ama siyasi hayatının başında olan İmamoğlu için cazip değil.
İmamoğlu genç, lider kumaşı olan, halkla temas edebilen, halka dokunan, karşılık bulan bir siyasetçi…
CHP Genel Başkanı olmak, CHP’yi iktidar partisi yapmak, parlamenter rejimin başbakanı olmak İmamoğlu için daha büyük hedef.
İzlediği politikaya bakarsak koşusu bu yönde.
Uzun ve kalıcı…
Diyarbakır’a gitti, Tunceli’ye gitti, Kayseri’ye gitti, Karadeniz’e gitti. Karşılık buldu. Gittiği her yerde sevgiyle karşılandı.
Kısa dönem Cumhurbaşkanlığı’nın ötesinde uzun dönem ülke yönetimine soyunması daha mantıklı değil mi?
Hem de CHP Genel Başkanı olarak…
Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olursa CHP Genel Başkanlığı’nı bırakacak. Çünkü; cumhurbaşkanının partili olmaması kendisinin bize taahhüt ettiği ilkelerin birinci sırasında.
Kılıçdaroğlu CHP’nin başından ayrılırsa yerine kim geçecek?
Aday olmadı diyelim. Altılı masa sen kazanamazsın diye çekince koyduğunu düşünelim. Yani başka bir aday üzerinde uzlaştıklarını… Bu durumda da Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanlığında kalması zor.
Öyle veya böyle nereden bakarsanız bakın Kılıçdaroğlu’nun son dönemi.
Seçim sonrası hem Türkiye’de hem CHP’de yeni bir dönem başlayacak. CHP genel başkanlığına tek aday var: İmamoğlu…
İddia ediyorum; rakip bile çıkmaz. Çıksa da uzak ara seçimi alır. Çünkü kumaşı sağlam.
Halka dokunmasını biliyor.