Hukukun üstünlüğü
o ne ya!

Cumhurbaşkanı aynı zamanda tek kişilik hükümet, bütçeyi harcayan tek kişi ama hiçbir sorumluluğu yok. Meclis’e hesap vermiyor. Bırakın hesap vermeye soru dahi sorulamıyor Anayasa böyle diyor. halktv.com.tr yazarı Mehmet Tezkan yazdı...

Bütçe görüşmelerini izlediniz mi?

CHP Lideri çok formdaydı. Cumartesi günü ‘İkinci Yüzyıla Çağrı’ toplantısında bu daha başlangıç demişti ya…

Gerçekten başlangıçmış…

Kemal bey zincirlerini kırmış oluk oluk iktidarın üzerine akıyor. Bütçe konuşmasında Erdoğan’ın Meclis’te olmamasını sorguladı, eleştirdi.

Dedi ki;

‘Mehmet Uçum. Cumhurbaşkanı danışmanı. 'Bu tek kişilik hükümettir' diyor. Tek kişilik hükümetse gelecek buraya bütçesini savunacak. Halkın oy vermedi atanmışların gelip bizden oy istemesini kabul etmiyoruz. Atanmışlar gelmişler buraya, bütçeyi sunuyorlar. Talimat almadan hiçbir bakan parmağını kaldıramaz. Yangın söndürmeye gidiyorlar. Cumhurbaşkanının talimatı ile yangını söndürmeye başladık diyorlar. (..) Parayı harcayan irade buraya gelmiyor. Parayı harcayan irade gelmeyince hangi bütçeyi konuşacağız.’

İşte bütün mesele burada başlıyor…

Cumhurbaşkanı aynı zamanda tek kişilik hükümet, bütçeyi harcayan tek kişi ama hiçbir sorumluluğu yok. Meclis’e hesap vermiyor. Bırakın hesap vermeye soru dahi sorulamıyor Anayasa böyle diyor.

Peki yasal mı; yasal…

Hukuka uygun mu?

Değil…

Kapıkule’den dışarı çıkın süper yetkili ama sorumsuz, hesap sorulamayan tek bir hükümet bulamazsınız.

Ama Gürbulak veya Ceylanpınar kapılarından çıkın bu durumda onlarca ülke onlarca hükümetle karşılaşırsınız.

Kılıçdaroğlu’nun bu tepkisini duyunca CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak’ın ‘vizyon’ toplantısındaki sunumunda saf ettiği bir cümle aklıma geldi.

Demişti ki; üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğünü oluşturacağız.

Aaaa.. Bu Erdoğan’ın bir dönem dilinden düşürmediği söz değil miydi? Diline pelesenk olmamış mıydı?

2010 referandum kampanyasında neler söylemişti neler?

Mesela Aydın mitinginde; ileri demokrasiye evet diye haykırmıştı…

Bırakın ileri demokrasiye geçmeyi, demokrasiyi de defterden attık otokrasiye geçtik. Tek adam rejimi kurduk.

Erdoğan o mitingde özgürlüklere evet diyoruz diye seslenmişti…

12 yılda özgürlük alanını genişledi mi daraldı mı?

Siz söyleyin…

Yine aynı konuşmasında; üstünlerin hukukundan hukukun üstünlüğüne geçeceğiz sözünü verdi…

Tuttu mu?

Bu ülkede hukukun üstünlüğü var diyebilir miyiz? Hakimler hukuka göre mi karar veriyor yoksa ülkeyi yöneten siyasetin aldığı pozisyona göre mi? Veya ideolojik saplantılarına göre mi? Veya tarikatların baskısına boyun eğerek mi?

Somut örnek diyeceksiniz. Onlarca var. Kaçırılan kara paracılar var, kaçmalarına göz yumulanlar var, hapisten çıkarılan mafya liderleri var, daha dün insanları öldürmekle açıkça tehdit edenlere savcıların sessiz kalması var…

Var oğlu var… Somut örnek dedik ya…

Birgün yazarı Halk TV yorumcusu Timur Soykan’dan öğrendik. Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel kızını altı yaşındayken 29 yaşındaki tarikatının üyesiyle imam nikahıyla evlendirmiş…

Altını çiziyorum altı yaşındayken.

Zavallı kızcağız ilk şikayeti 2012 yılında savcılığa yapmış. 2020 yılında darp edildiğini, tecavüze uğradığını belgeleyerek bir kez daha savcılığa başvurmuş. 2022 yılında toplumsal baskı nedeniyle olsa gerek sonunda dava açılmış.

12 yıl sonra…

Altını çiziyorum rakamla yazıyorum on iki yıl sonra…

Erdoğan 2010 referandumuna giderken bize ne sözü vermişti?

Artık bu ülkede hukukun üstünlüğü olacak…

***

Yazıyı Sesli Köşe'den dinleyebilirsiniz.

Siyaset Haberleri