Her şey AKP ile başladı

Gazeteci Mehmet Tezkan, AKP iktidarının diğer bir değişle Erdoğan'ın ekonomik açıdan sıkıştığını köşe yazısında değerlendirdi. İşte Tezkan'ın "Her şey AKP ile başladı" başlıklı yazısı

İktidar partisinin milletvekilleri, il yöneticileri, ilçe yöneticileri halkın içine çıkamaz hale gelmişti. Genel Başkanları kapı kapı dolaşın, çalmadık kapı bırakmayın dese de ne kapı kapı dolaşacak halleri vardı ne de çaldıkları kapıdan gelen sorulara verilecek cevapları.

Ekim ayından beri moralleri sıfır. Hayat öyle pahalandı ki kendileri bile bu ne demeye başladı.

Çünkü, Türkiye’de hiçbir dönem hayat kısa sürede bu kadar pahalanmamıştı.

Çünkü, Türkiye’de hiçbir dönem insanlar hızla yoksullaşmamıştı.

AKP’lilerin verecek cevabı olmadığı için yastık altı politikası izlemeye başladılar. Yani ortalığa çıkmama, kendini göstermeme, gizlenme politikası da diyebiliriz...

Cevap vermek zorunda kalanlar da Avrupa’da benzin bizden pahalı, Avrupa enflasyondan kırılıyor, Avrupa’da insanlar ekmek kuyruğunda, gıda kuyruğunda, Avrupa yokluk çekiyor gibi saçma sapan sözler sarf ettiler.

Konuşmasalar daha iyiydi çünkü alay konusu oldular.

En son yaşanana bakın… Skandal! Pide altı lira oldu insanlar nasıl alacak sorusuna AKP Grup Başkan Vekili; ‘pide hemen bayatlayan üründür somon ekmek hemen bayatlamaz’ yanıtını verdi.

Pide sizin neyinize demek istedi herhalde!

Öyle demek istemese bile bu anlama geldi. Diyorum ya abandone vaziyetteler; ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor.

AKP Genel Başkanı da şaşkındı. Ekonominin bir dokunuşla allak bullak olacağını tahmin etmiyordu. Uzun süre ne diyeceğini bilemedi. Sonunda buldu; Nass var dedi. Herkesi bağladığını söyledi. Bir Müslüman olarak nass neyi gerektiriyorsa onu yapacağını ilan etti.

Tutmadı tabii. İnandırıcı bulunmadı. Zamların üzerini örtemedi. Çare olmadı.

Erdoğan baktı ki, işler her geçen gün kötüye gidiyor. Partisi teslim bayrağını çekti çekecek halde. Ölü toprağını atmak için bir dizi toplantı düzenledi.

Çeşitli vesilelerle il, ilçe başkanlarını, parti yöneticilerini toplayıp onlara moral vermeye çalıştı. Milletvekilleri ile gruplar halinde görüşerek gönüllerini okşadı. Pazartesi günü vefa adı altında eski milletvekillerine hitap edecek.

Anladığım kadarıyla şöyle bir taktik izliyor. AKP’nin iktidara gelişini milat yaptı. Eski Türkiye yokluk içindeydi AKP’li Türkiye bolluk içinde. Türkiye’nin kaderi AKP ile değişti.

Bu söylemin ilk örneğini dün kendi verdi. ‘Biz geldiğimizde bırakın paletli ambulansı, normal ambulans yoktu’ dedi.

Daha önce de elektrik yoktu demişti. Buzdolabı, fırın yoktu demişti.

Türkiye’de olan biten her şeyi AKP’ye mal etmek istiyor. ‘Her şey AKP ile başladı’ algısını oluşturmak istiyor.

Birinci taktik bu. Gerçek olmasa da abartılı mukayese…

İkinci taktik ise AKP’nin yaptıklarını anlatmak.

Bugün Çanakkale Köprüsü’nün açılış töreni var. Şova dönüştürecek. Sadece yeni köprü değil, bugüne kadar yapılan bütün köprüler, otoyollar, havaalanları, tüneller video gösterisiyle uzun uzun anlatılacak. (maliyetlerini, verdiğimiz garantileri, sırtımıza bindirdiği yükü, müteahhitlerin neler kazandığını sormayın.) Mecbur çoğu kanal kesintisiz yayınlayacak.

Peki vatandaş bugüne ilişkin soru sorarsa. Önümüz ramazan iftarlık bile alamıyoruz, sahurda sofraya ne peynir koyabiliyoruz ne zeytin ne yumurta. Eti unuttuk zaten derse AKP’li vekiller ne yanıt verecek?

Ne yanıt vermeli?

Erdoğan’ın yanıtı şu; yaşadığımız geçiş sürecinin bedelidir…

Evet, evet geçiş sürecindeymişiz!

Çin moteli dediler olmadı.

Türk modele dediler işlemedi.

Nass nedeniyle diye dine sığındılar, tutmadı.

Pahalılığa yeni bahane bu: Geçiş sürecinin bedeli.

Nereden nereye geçiyoruz, biri çıkıp izah etse… Bedelini 81 milyon ödüyor ama kimse geçiş sürecinin ne olduğunu bilmiyor.

Bakanlar bile, AKP’li vekiller bile, AKP’yi yönetenler bile…

Erdoğan’ın bile izah edeceğini zannetmiyorum. Açıklaması olsa, basın toplantısı düzenler tane tane anlatır.

Biz de 35 liraya satılan peynirin bir yılda neden 70 liraya çıktığını, doların 7 liradan 14.5 liraya neden yükseldiğini, TL’nin neden dünyanın en değersiz paralarından biri olduğunu anlarız!

Pardon!.. Hani Türkiye Cumhuriyeti olarak biz artık köprüyü geçmiştik.

Berat Albayrak böyle dememiş miydi?

Türkiye Haberleri