Günlerdir beklenen buluşma dün gerçekleşti: Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP’nin eşbaşkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ı TBMM’de ziyaret etti. Buluşmanın parti genel merkezinde değil, TBMM’de yapılması HDP’nin tercihiydi.
HDP’liler Kılıçdaroğlu’na, tercihin gerekçesini “Siz her zaman ‘Kürt sorununun çözümü Meclis’te olsun’ diyorsunuz. Biz de aynısını söylüyoruz. Bu yüzden Meclis’te görüşelim dedik. Sorunları Meclis’te çözeceğiz, meşru zeminlerde görüşeceğiz” diye açıkladı.
Kaldı ki AK Parti, geçen kasım ayında türbanla ilgili anayasal değişiklik tasarısı için TBMM’de HDP’yi ziyaret etmişti. Kılıçdaroğlu’nun ziyaretine yönelik eleştiriler böylece yanıtlanmış oldu. Değil mi ki Bahçeli, AK Parti’nin HDP ziyareti için “Doğal ve doğru” demişti.
Bu da doğal ve doğruydu.
‘Bilinmeyen’ sürpriz
Kılıçdaroğlu, ziyarete Grup Başkanvekili Özgür Özel ve Genel Sekreter Selin Sayek Böke’nin yanı sıra Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ile geldi.
HDP’den Grup Başkanvekili Saruhan Oluç ve Parti Sözcüsü Ebru Günay hazır bulundu.
Kılıçdaroğlu, görüşmede İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’ni anlattı. Seçimi kazandıkları takdirde düşündükleri anayasa değişikliğinden söz etti. Belediyelere kayyum atanmasına karşı olduğunu belirtti.
HDP’liler kapatma davası hakkında bilgi verdi. Geçen yıl ilan ettikleri Demokrasi Tutum Belgesi’ni anlattı. Siyasi yargılamalara değindi.
Kılıçdaroğlu, görüşme sonrası yapılan ortak açıklamada, “Kürt sorunu dahil, bütün sorunların çözüm adresi TBMM’dir” diyerek, içerideki uzlaşmayı dışarıya taşıdı. Beklenmedik şekilde sözü Kürtçe’ye getirdi. TBMM’de Kürtçe’nin “Bilinmeyen bir dil” diye tutanağa geçirilmesini eleştirdi.
Çözümün adresi TBMM
Kılıçdaroğlu’nun ziyareti, HDP’de olumlu karşılandı. Cumhur İttifakı tarafından düşmanlaştırılan, kapatma davasıyla siyasi kıskaca alınan, belediyelerine kayyum atanan ve kimi milletvekilleri tutuklanan HDP, meşru bir parti olarak muhatap alındı. Perde arkasında değil, kamuoyu önünde ve şeffaf şekilde kendisiyle ilişki kuruldu.
Kılıçdaroğlu Kürt sorununda çözümün adresi olarak TBMM’yi gösterdi.
Bu hem yasal, hem de meşru.
Zaten CHP lideri, Çözüm Süreci’nde Kürt sorununun TBMM’de çözülmesini öneriyordu.
HDP, kararını yarın açıklıyor
HDP, Kılıçdaroğlu’na “Kurullarımıza danışıp karar vereceğiz” dese de eğilimini ortaya koymuş görünüyor.
HDP’de iki ihtimal tartışılıyor.
Ya aday göstermeyerek, üstü kapalı şekilde…
Ya da “Kılıçdaroğlu’nu destekliyoruz” diyerek, açıkça destek verilecek.
Her halükarda HDP aday çıkarmayacak.
HDP, bugün kurullarıyla, ardından Emek ve Özgürlük İttifakı ile görüşerek, kararını netleştirecek. Yarın saat 11’de Ankara’da Dünya Ticaret Merkezinde yapacağı toplantıyla Kılıçdaroğlu’na destek açıklayacak.
Bu arada, Emek ve Özgürlük İttifakı’na Sol Parti’nin katılması bekleniyor. Sol Parti de Kılıçdaroğlu’nu destekliyor.
Fatih Erbakan, neden Cumhur’a katılmadı?
Yeniden Refah Partisi (YRP) dün Cumhur İttifakı’na katılmayı reddetti. YRP lideri Fatih Erbakan, seçime bağımsız olarak gireceklerini ve kendisinin cumhurbaşkanı adayı olacağını ilan etti.
Halbuki YRP ile AK Parti’nin uzlaşmaya vardığı sanılıyordu. YRP’nin Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’daki “aile bütünlüğünü bozucu maddelerin ayıklanması” önerisi de dahil, 30 maddelik şartnamesine AK Parti “Evet” demişti. Hatta eski Başbakan Binali Yıldırım’ın katılımıyla maddeler yeniden yazıldı.
YRP Merkez Yürütme Kurulu, kendi amblemiyle pusulada yer almak kaydıyla Cumhur İttifakı’na katılmaya karar verdi. İddiaya göre Erbakan dün AK Parti ile kritik bir görüşme yaptı. Yıldırım ve eski Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün de bulunduğu öne sürülen görüşmede uzlaşma sağlanamadı. Erbakan, basının huzuruna çıkıp kararını açıkladı.
YRP’liler kararı o an öğrendi.
Neden mi uzlaşılamadı?
AK Partililere bakarsak Erbakan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini ziyaret etmesini istedi. Mustafa Destici’yi parti binasında ziyaret eden Erdoğan, Erbakan’a Binali Yıldırım’ı gönderdi. Bu, YRP’lileri öfkelendirdi. Kimi YRP’liler “Erdoğan’ın Hüda Par lideri Zekeriya Yapıcıoğlu ile fotoğrafı var, bizim liderimizle yok” diyor.
YRP’liler milletvekili ya da bakanlık istemediklerini söylüyor. Ancak Erbakan’ın cumhurbaşkanı yardımcısı olmasının kalplerinden geçtiğini saklamıyorlar.
YRP’lilere göre AK Parti, “Bizim listelerimizde seçime girin” dedi.
YRP, teklifi reddetti.
Bir YRP’li şunları söylüyor:
“Kendi amblemimizle girdiğimiz zaman AK Parti tabanından bize kaçış olacak diye korktular. Bir korkuları daha var. Araştırma yapmışlar ve şöyle demişler: Bunlar kendilerine oy verecek, cumhurbaşkanlığında bize vermeyecek.”
YRP’liye “Taban tepkisi nasıl?” diye sordum.
“Kararın açıklandığı andaki çığlıklara baktığımız zaman belli ki çok mutlu oldular” diyor.
Hüda Par’ın maliyeti
YRP, yeni kurulan partiler arasında en hızlı büyüyeni… Hem Saadet Partisi’nin Millet İttifakı’nda olmasından rahatsızlık duyan Milli Görüşçülerden, hem de AK Parti’nin politikalarından usanmış muhafazakarlardan oy alıyor.
Anketlerde yüzde 3 bandında görünen YRP, kendi amblemi ve adayıyla seçime girdiği için oyunu yükseltebilir.
YRP’nin katılmaması, Cumhur İttifakı’nın işini zorlaştırırken, Hüda Par’ın maliyetini ağırlaştıracak. İktidar yanlıları günlerdir Hüda Par’ın terörist olmadığını anlatıyor.
Ancak ne Hizbullah’ı bilen Kürtleri…
Ne de Hüda Par’ın ayrılıkçı programından ötürü milliyetçileri ikna edebildiler.
Bu yüzden Hüda Par’la ittifak son anda bozulabilir diye düşünüyorum.
Sen misin, Kaymakam'a ‘Düttürük zırto’ diyen!
Tunceli’nin Nazımiye ilçesinde Düzgün Baba Cemevi Başkanı Sinan Kırmızıçiçek, geçen yıl inanç merkezilerine 60 bin TL ceza kesilmesini protesto etti.
Devrin Kaymakamı Utku Tutkan, beraberindeki silahlı kuvvetle cem evi önünde fotoğraf çektirdi. Tutkan, fotoğrafı sosyal medyada paylaşarak, Kırmızıçiçek’i tehdit etti.
Yazar Rüstem Avcı, Yol TV’nin Twitter hesabında paylaşılan, Kaymakam'ın askerlerle birlikte göründüğü fotoğrafın altına “Düttürük zırto” diye yorum yaptı. Eski Kaymakam Tutkan’ın şikayeti üzerine Avcı’ya hakaretten dava açıldı. Nazımiye Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın duruşması bugün görülüyor.
Rüstem Avcı ‘düttürük’ kelimesinin garip kılıklı ve dengesiz…
‘Zırto’ kelimesinin zıpır anlamına geldiğini kaydediyor.
Avcı, şunları söylüyor:
“Şikâyetçinin inanç merkezine silahlı adamlarla gidip tehdit ve hakaret savurarak, poz vermesi dengeli bir insanın yapacağı hareket midir? Asıl bu hareket dengesizlik, zıpırlık, şımarıklığın yanında haddini bilmemezlik değil midir? Bu hakareti eşim yapsa boşanırım, arkadaşım yapsa küserim, bakkalım yapsa alışverişi keserim. İşi vatandaşa hizmet olan biri vatandaşına bu hakareti yaparsa ‘düttürük zırto’ derim. Ve ‘düttürük zırto’ hakaret değil, hakaret içermeyen haklı bir tepkidir.”