Süleyman Soylu ile Ümit Özdağ’ın atışmasına siyasetçi kavgası başlığıyla bakamayız.
Kavgayı başlatan, ağır hakaretler yağdıran kişi ülkenin İçişleri Bakanı.
‘Hayvandan da aşağı adamdır’ dediği kişi milletvekili daha ötesi bir partinin genel başkanı…
Milletvekili olmasa, sıradan vatandaş olsa Soylu’nun ‘asfel-i safilindir (düşüklerin en düşüğü, sefillerin en sefili) diyerek hakaret etmesi kendisini aklamaz tabii… Makul karşılanmaz tabii…
Ama hedef aldığı kişiye/kişilere yönelik muamele değişir. Soylu muhatabı milletvekili olduğu için TV ekranından canlı yayında bağırdı, çağırdı. Aşağılayıcı cümleler etti. Sıradan vatandaş olsa kafalarına cop inerdi.
Daha geçenlerde Adana’da yaşadık. Furkan Vakfı’nın protesto yürüyüşüne polis acımasızca saldırdı. Saldırdı diyorum çünkü; kaçanların, yere düşenlerin, kafasını gözünü korumak için bir köşeye sinenlerin üzerinde sopa kırıldı.
Bu kadar acımasızlardı.
Polis gösteriyi dağıtmak için müdahale etmedi. O topluluğu hayvandan da aşağı insanlar olarak gördüğü için vurdukça vurdu!...
Polis, Boğaziçili öğrencilere de bu gözle bakarak müdahale etti. Veya 8 Mart’ta kadınlara…
Soylu sıradan siyasetçi değil. Emrinde çevik kuvvetinden terörle mücadeleyle kadar devasa polis ordusu var; jandarma ordusu var, bekçi ordusu var, sahil güvenlik var.
Onlar da Soylu gibi düşünüyorsa, onlar da kızdıklarını hayvandan da aşağı görüyorsa vay halimize diyeceğim ama galiba kahir ekseriyeti böyle görüyorlar.
Böyle görmeleri isteniyor.
Böyle görmeleri için beyinleri yıkanıyor.
Böyle görsünler diye yetiştiriliyor.
Onlar için sokağa çıkan, hakkını arayan, iktidarın kararlarını protesto eden, karşı çıkan herkes ‘asfel-i safilin’ midir?
Meselenin daha da vahim kısmı var. Ekranda siyasi rakibine ‘hayvandan da aşağı’ söylemiyle hakaret eden İçişleri Bakanı’na destek ziyaretleri yapıldı…
Cumhurbaşkanı yardımcısı koşa koşa gitti elini sıktı, destek verdi.
Maliye ve Hazine Bakanı kapılarda karşılanarak İçişleri Bakanlığına ‘kutlama ziyareti’ yaptı.
İki bürokrat bakan destek ziyareti yaptıkları bürokrat bakana ne demişlerdir acaba…
Mesela Fuat Oktay, ağzınızdan bal damladı diyerek Soylu’yu iki yanağından öpmüş müdür?
Mesela Nebati az bile söyledin bir daha ki sefere hayvan derken daha vurgulu söyle, daha bağırarak söyle diye taktik vermiş midir?
Veya akıllarına gelen daha okkalı küfürlerden bir demek sunmuşlar mıdır?
Sadece ikisi değil, AKP Sözcüsü Çelik de Soylu’ ya destek verdi, MHP Genel Başkanı Bahçeli de..
Hatırlayan Bahçeli Adana’da yerlerde sürünen insanların kafasına sopa indiren polisi gözlerinden öpmüştü... Ümit Özdağ’a ‘ben bu adamı insan yerine koymam. Hayvandan da aşağı bir adamdır’ diyen Soylu’yu da gözlerinden öpmüştür kuşkusuz…
Medeni bir ülkede, demokratik bir ülkede bu sözleri söyleyen İçişleri Bakanı bir gün koltuğundan kalamaz biz de tebrikleri kabul ediyor.
Bu insanlar tarafından yönetilmeyi hak etmiyoruz…
Yoksa hak ediyor muyuz?
Bir de araç meselesi var. Özdağ İçişleri Bakanlığına gelecek diye bakanlığın önüne çektirdiği araç…
Aracın üzerinde ne yazıyordu: Hayvan Durum İzleme Aracı…
İçişleri Bakanı’nın düzeyine bakın… Özdağ polis engelini aşıp bakanlığa ulaşırsa diye hayvan izleme aracı getirtmiş!..
İki cümle de Özdağ etmeden yazıya son noktayı koymayalım… İçişleri Bakanı’na aşağıya insene, erkeksen dışarı çık diye bağırarak mahalle kabadayısı gibi davrandı. .
Soylu ile aynı düzeye indi. O düzey sıfırsa sıfıra, çukursa çukura…
(Parantez açmak istiyorum. Ümit Özdağ Soylu’ nun peşine polis taktığını, adım adım izlettiğini, gittiği lokantalardan ödediği ücretin fişini bile toplattığını söyledi. Belli ki aralarında eskiye dayanan husumet var. Varsa, Soylu devletin polisini kendi için mi kullanmış. Soylu yanıt versin diyeceğim ama beyhude olur. Bugüne kadar hangi soruya yanıt verdi ki. Parantezi kapattım)