Erken seçim olmaz. Umutlanmayın!..

Gazeteci Mehmet Tezkan, halktv.com.tr'de yazıdığı son köşesinde Türkiye'deki erken seçim beklentisini kalema aldı. Tezkan'ın "Erken seçim olmaz. Umutlanmayın!.." başlıklı yazısı ile erken seçim beklentisinin yersiz olduğunu ve iktidarın ülke bu haldeyken seçime gitmeyeceğini ifade etti.

En çok merak edilen iki soru:

BİR: Erken seçim olur mu?

İKİ: Saray geri adım atar mı? Gidişatı görüp, ekonomide izlediği deneysel politikasını değiştirir mi?

Zaten her konuda deneme tahtasına döndük!

Neyse, birincisinden başlayayım.

Yanıtım hayır. Erken seçim olmaz.

Neden?

Çünkü; ülkede yangın var, hiçbir iktidar ortaklık cayır cayır yanarken seçmenin önüne sandık koymaz.

Cumhurbaşkanı dün akşamki basın açıklamasında izledikleri yeni politikanın (yüksek kur/düşük faiz) olumlu sonuçlarının birkaç ay içinde yansıyacağını söyledi.

Buna inanıyor. Umudu bu.

Diğeri Karadeniz’den doğalgaz çıkması ve enerjide dışa bağımlılığın azalması.

Cumhurbaşkanı dünyaya örnek olacağımız (!) yeni bir teori ortaya attı. Kendi kurguladığı ekonomi politikasının sonuçlarını sonuna kadar bekleyecek.

Şu sözleri dikkat çekici: ‘dünyada bir süredir yaşanan ve salgın süreciyle hızlanan gelişmeler ekonomik işleyişin klasik iktisat teorileriyle açıklanamayacak yeni bir seviyeye evrilttiğine işaret etmektedir.’

Bunun anlamı şu..

Cumhurbaşkanı dünyanın yanlış yaptığını, faiz siyahıyla enflasyonun dizginlenmeyeceği görüşünde.

Tersini savunanları mandacılıkla suçladı.

Mandacı ekonomistler dedi.

Demek ki Türkiye 19 yıldır mandacı ekonomik anlayışla yönetiliyor!

Peki Cumhurbaşkanı girdiği yeni yolda sonuna kadar gider mi?

Orası tartışmalı. Ama direnecek, cam yağmuru fırtınaya dönüşse bile her türlü eleştiriye kulaklarını kapatarak sürdürecek. Cumhurbaşkanı dün yine faiz sebep enflasyon sonuçtur dedi. Yani, faizi indirerek enflasyon düşürme iddiasında vazgeçmediğini açıkladı.

Bunun söyler söylemez dolar kuru yükseldi, Türk lirası daha da değer kaybetti.

Ama bir dakika .. Cumhurbaşkanı faizi baskıyla indirme politikasını daha önce denedi. Bir yıl sürdü. Kur patlayınca. Merkez Bankası’nın rezervlerinde döviz kalmayınca (128 milyar dolar meselesi) 180 derece döndü. Merkez Bankası Başkası Başkanı’nı kovdu. Kuru tutmak için yüksek faiz politikasına geçti.

Yine aynısını yapabilir.

Çark edebilir…

Ama şurası belli. ‘Kurtuluş savaşı’ diye adlandırdığı politikayı bıçak kemiğe dayanana kadar sürdürecek. Sonrası Allah kerim..

Euro’daki, dolardaki yüksek kur enflasyonu daha da azdırırsa ne yapacağı belli…

Yine Merkez Bankası Başkanı’nı kovar…

JP Morgan, Goldan Sachs ve Societe General gibi kuruluşların raporlarını yabana atmamak gerekir. Onlar 2022 ilk veya ikinci çeyreğinde yüksek faize geçişi öngörüyor.

Meselenin en mühim tarafı şu.. Cumhurbaşkanı aldırdığı kararın devrim niteliğinde olduğuna inanıyor. Batı’nın izlediği ekonomik politikayı yanlış buluyor.

Bu yüzden onlar Mersin’e biz tersine gidiyoruz!..

Durumumuz bu…

Erken seçim olur diye umutlanmayın. Bu kış tahmininizden ağır geçecek.

Türkiye Haberleri