Dikkatinizi çekti mi; Cumhurbaşkanı muhalefetten gelen eleştirilere hep aynı tepkiyi veriyor.
Yalan…
Yalan söylüyorlar…
Büyük yalan…
Hayatları yalan…
Muhalefet ister 128 milyar doların akıbetini sorsun, ister Afganistan’dan gelen göçmen akınına dikkat çeksin, ister sınırlarımızın yol geçen hanına döndüğünü iddia etsin, ister uçağımız olmadığı için orman yangınlarına zamanında müdahale edemediğimizi söylesin, ister Merkez Bankası rezervinin eksiye düştüğünü açıklasın fark etmiyor.
Tepki aynı; yalan.
Cumhurbaşkanı verecek cevabı olmadığı için karşı tarafı karalama, yaftalama politikasına sığınıyor ama aynı zamanda algı operasyonu da yapıyor.
Her gün muhalefeti bir vesileyle yalancılıkla suçlayarak kendi kitlesinin hafızasına işliyor. Örgütüne eleştiriler karşısında nasıl davranacaklarını gösteriyor.
Şu algıyı yaratmak istiyor; muhalefetin söylediğine bakmayın onlar yalancıdır.
Böylece işin içinden sıyrılacağını, muhalefetin söylemini boşa çıkaracağını hesaplıyor.
Diyeceksiniz ki siyasete yalan söylemi yeni değil. Siyasetçilerin birbirlerini yalancılıkla suçlaması alışıldık tavır.
Doğru, Kılıçdaroğlu Erdoğan’ı, Erdoğan da Kılıçdaroğlu’nu ‘yalan makinesi’ olmakla suçlamıştı. Yargıtay hakaret saymadı, sert eleştiri kabul etti.
Yedi yıl oluyor, ‘yalan makinesi’ kavramı veya ‘yalancı suçlaması’ siyasetimize resmen girdi.
Girmek ne demek yer etti.
Erdoğan son dönemde bu siyasetin ipine sarıldı. Yalan suçlamasını sistemli bir şekilde yapıyor. Seçim kampanyasının temel unsuru olarak planlıyor. Lokomotifi olarak düşünüyor. Yavaş yavaş ısıtıyor, beyinlere kazıyor.
Belli ki, seçimin değişmez söylemi ‘bizim muhalefet yalancıdır’ olacak.
Hatırlayın, mayıs ayında AKP ‘ Yalan Üretim Merkezi’ diye bir animasyon hazırlatmıştı. CHP Genel Merkezi gösteriliyor, iksir içen Kılıçdaroğlu da 128 milyar dolar nerede diye soruyordu.
Hatırladınız mı?
Yalancı muhalefet algısının oluşması için başlatılan kampanyaydı ama ters tepince Erdoğan’ın talimatıyla hemen kaldırıldı, yok edildi.
Yeni animasyon hazırlığı var mı bilmiyorum ama AKP Genel Başkanı kampanyaya çoktan başladı bile.
Seçim döneminde olacaklar şimdiden belli: Muhalefet işsizlik diyecek, hayat pahalılığı diyecek, zamlardan söz edecek, israfı gündeme getirecek Cumhurbaşkanı’ndan tek kelimelik yanıt gelecek:
Yalan.
Soru şu: tutar mı?
Ne olursa olsun, her koşulda Erdoğan’a inanmak isteyen, savunmaya yeminli çekirdek AKP kitlesi için ilaç gibi gelir.
Çünkü gerçekten söyleyecek sözleri, verecek cevapları kalmadı.