Üç gün oluyor, Halk TV’de her sabah ekrana çıktığımız Neden/Sonuç programında anlattım. Elimde güçlü deliller yoktu ama olan biteni anlamaya çalıştıkça bütün yollar aynı yere çıkıyordu.
Ama artık elimde az da olsa delil var.
Ekonomide kurtuluş savaşı programı falan hikaye. Erdoğan resmen baskın seçime hazırlanıyor.
Neden mi böyle düşünüyorum?
İzah edeyim… Erdoğan’ın, Türkiye çok iyi gidiyor, ihracat harika, ülke dört dörtlük yönetiliyor, insanlar mutlu derken bir gecede ekonomik kurtuluş savaşı ilan etmesinin bir anlamı olmalıydı.
Mantıkla izahı yoktu ama siyasetle var…
Erdoğan bilmiyor mu; faizi emirle indirirse dövizin coşacağını, enflasyonun azacağını…
Bilmez olur mu?
En iyi bilen o… Üç yıl önce denedi olmadı. Faizi indirdi, enflasyon inmedi. Ucuz kredi dağıttı, para dövize gitti. Enflasyon patladı, ekonominin dikişi patladı.
Bu yaşananları hatırlatmaktan sıkıldım ama Erdoğan, yeni keşifmiş gibi ilk defa deneyecekmiş gibi, ülkenin kurtuluşunun tek yolu buymuş gibi, bağımsızlığımız olmazsa olmazıymış gibi anlatmaktan yorulmadı…
Geçen yıl bu aylarda söylediklerinin bu yıl tam tersini söylüyor.
Geçen yıl enflasyon seviyesinde faizin mecburiyet olduğunu söylüyordu, bu yıl enflasyonu, kuru önemsemediğini söylüyor.
Ama ne yazık ki; geçen yıl ayakta alkışlayanlar bu yıl da ayakta alkışlıyor.
Erdoğan 19 yıldır direksiyonun başında. İlan ettiği ekonomik programın iner tutar tarafı olmadığını biliyor ama oyun planı başka…
Yeri gelmişken yeni diye pazarlanan paketi hatırlayalım:
Faiz düşeceği için yatırım artacak, yatırım artığı için üretim artacak, üretim arttığı için istihdam artacak, işsizlik azalacak, döviz kuru yüksek olduğu için ihracat artacak, ihracat artığı için döviz girdiği artacak, döviz artığı için cari açık kapanacak, cari açık kapanacağı için dövize ihtiyaç kalmayacak, dövize ihtiyaç kalmayacağı kur düşecek, kur düşeceği için enflasyon da düşecek, hayat normale dönecek.
Ölme eşeğim ölme…
Hem de bütün bunlar 18 ay içinde olacak, Erdoğan bu sayede seçim kazanacak…
Masal gibi…
Bu plan 2023 yılının haziran ayına kadar uygulanırsa halkın soluyacak nefesi kalmaz.
Bunu bilen Erdoğan baskın seçim için oyun planını devreye soktu.
Neredeyse bir yıldır defans yapıyordu, bu işin böyle gitmeyeceğini gördü, atağa kalktı. Meydanı muhalefete bırakmayacağını ilan etti.
Büyük kampanya başlatarak seçim için kolları sıvazladı. Başta televizyonlar olmak üzere propaganda makinelerini devreye soktu.
Hamasetin de dinin de ipine sarıldı.
İktidarının 19 yılında faizi nass ilan etmesinin sebebi bu. Faizle, sıcak para ile bizi sömürüyorlar demesinin de sebebi aynı…
Birinci hedefi, dağılan seçmenini konsolide etmek.
İkincisi göz boyama hamleleriyle şirin gözükmek.
Dün paketi açtı…
Sözleşmeli öğretmenleri kadrolu öğretmen yapılacak, uzman öğretmenlere bin lira, başöğretmenlere iki bin lira ekstra gelir sağlanacak.
Uzman doktorlara ek gösterge ile beş bin, pratisyen doktorlara iki bin beş yüz lira verilmesi teklifi Meclis’te. Doktor emeklileri de dahil…
Sırada ne var?
Asgari ücret. 3750 ile 4000 lira arasında olması planlanıyor. Erdoğan asgari ücrette fevkalade artış olacak diyerek sinyali verdi..
Başka..
3600 ek gösterge, EYT’liler derken Erdoğan kesenin ağzını açacak. Enflasyona ezdirmedim nutukları atacak.
Esnafa yok mu?
Erdoğan kamu bankalarına ucuz kredi kullandırmaları için direktif vermelerine söyledi. Başka teşvikler de geliyor..
Kur ne olacak; Euro, dolar!..
Merkez Bankası dün yıllar sonra piyasaya dolar satarak oyuna girdi. Pek işe yaramadı demeyin. Isınma hareketleri yapıyor. Saray’dan emir geldiği an gereğini yapacaklarını ilan etti.
Bu göstergeler Erdoğan’ın baskın seçime hazırlandığını gösteriyor.
Ama Erdoğan da , ortağı Bahçeli de hemen billah ederek seçim zamanında olacak diyorlar. 2018 baskın seçimi öncesinde de benzer laflar ediyorlardı.
Kime sorarsanız sorun bu ekonomik program enflasyonu patlatacak..
Kime sorarsanız sorun ekonomi kontrolden çıkacak…
Bu yüzden diyorum ki; Erdoğan’ın 2023’ü bekleyecek hali yok, baskın seçime hazırlanıyor, istediği şartlar oluşursa sandığı önümüze koyacak.
Oluşmamışsa, sandığı koymazsa…