Şu gerçeğin altını çizerek yazıya başlayalım. Erdoğan Esad ile görüşmeye can atıyor… Esad he dese altına turkuaz halılar serilecek. Ankara’nın en görkemli binalarına Esad’ın dev posterleri asılacak. Süvari birlikleri, tören kıtası hazır bekleyecek.
Büyük ihtimalle Erdoğan Sisi’yi karşıladığı gibi Esad’ı da uçağın kapısında karşılar…
Ah Esad bi hee dese…
Ah Esad yeter ki Ankara’ya gelmeyi bir kabul etse…
Görüşürüm ama ben gitmem Erdoğan buraya gelsin derse… Ankara ona da razı… Erdoğan koşa koşa gider… Sisi ile kucaklaşmak için Kahire’ye gittiği gibi….
Peki ya üçüncü ülke olmaz mı?
Olmaz olur mu Ankara’nın canına minnet yeter ki Esat Erdoğan ile barışsın. Dışişleri Bakanı Fidan geçen gün biz görüşmeye hazırız dedi. Erdoğan BM toplantısı için ABD’ye giderken Esad’dan cevap beklediklerini söyledi. Esad’dan çıt çıkmıyor. Esad bir türlü tamam buluşalım görüşelim demiyor…
Neden mi?
Nedeni çok… Erdoğan şimdilerde Suriye’nin iç işlerine karışmak gibi bir derdimiz diyor ama 13 yıl önce ‘Suriye konusunu bir dış mesele olarak, bir dış sorun olarak görmüyoruz. Suriye meselesi bizim bir iç meselemizdir’ diyerek balıklama dalmıştı…
Esad devrilsin yerine ihvan (Müslüman Kardeşler) hükümeti kurulsun diye çaba harcamıştı.
Esad’ı devirmek içi kurulan ÖSO adlı yapıya destek vermişti. ÖSO savaşçılarını maaşa bağlamıştı. Hala para alıyorlar….
Dışişleri Bakanı Anadolu Ajansı’nın sorularını yanıtladı. Kimsenin aklına Erdoğan ile Esad öpüşürse ÖSO ne olacak sorusu gelmedi…
Sayılarını bilmiyoruz ama on binlerce silahlı kişiden söz ediliyor…
Sahi Ankara bu insanları ne yapacak?
Somali’ye mi yollayacak?
Hadi o sorun çözüldü diyelim bu topraklarda yaşayan sığınmacılar ne olacak? 4/5 milyon Suriyeli var. Burada doğanlar var, çocuk yaşta gelip kendi vatanını bilmeyenler var. Genç yaşta gelip düzen kuranlar var. Geri dönmeye yanaşmayacak milyonlar var.
Onlar ne olacak?
Zaman içinde çözülür demeyin Esad onları istemiyor, Esad onlara hain gözüyle bakıyor. Suriye paramparça büyük ekonomik kriz var ama Esad durumu idare ediyor? Kendine bağlı insanlarla minik devletinde yaşıyor. ABD askerlerinin Rusya askerlerinin topraklarında olması umurunda değil.
Hatta güvence…
Çünkü Washington Esad’ın savaşı kazandığını yıllar önce ilan etti… Rusya yeni üstler açtı, hava savunma sistemi kurdu.
Hal böyleyse Ankara neden Şam ile barışmayı bu kadar çok istiyor? Esad kabul etsin diye neden gözünün içine bakıyor?
Çünkü…
BİR: ABD’nin desteğiyle PYD/PKK her geçen gün devletleşiyor, kök salıyor... Ankara bir şey yapamıyor. Arada ABD olduğu için bir gece ansızın tepelerine binemiyor…
İKİ: Askerimizin Suriye’de güvenliği sağlamak için kalmasının maliyete çok arttı. Askerimiz çekilirse o bölgeye yine radikal İslamcı terör örgütleri yerleşecek…
ÜÇ: Suriyeli sığınmacıların misafirlikleri uzun sürdü. Bazı yörelerde demografik yapının bozulması homurtuların yükselmeye başlamasına neden oldu.
DÖRT: Sınırımızın dibinde biriket evlerde, çadırlarda yüzbinlerce Suriyeliye Kızılay aracılığıyla biz bakıyoruz…
BEŞ: Ankara Suriye’nin yükünü taşıyamaz hali geldi…
Bu sebeple Erdoğan Esad’ı yeniden ‘kardeş’ ilan etmek istiyor. Yeri gelmişken sormak istiyorum. Suriye bizim iç işimiz diye başlayan Şam’daki Emevi Camii’nde Cuma Namazı kılma niyetiyle simgeleşen Suriye macerası bize kaç milyar dolara patladı?