Erdoğan ve Fidan’a Rum daveti

Uğur Ergan yazdı: Erdoğan ve Fidan’a Rum daveti

Uzun süredir soğuk rüzgarların estiği Türkiye-AB ilişkileri, 1 Ocak 2026’dan itibaren 6 aylığına daha da zorlu bir sürece girecek dersek, yanılmış olmayız.

Bunun nedeni, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) 2004’te tam üye olduktan sonra yeni yılla birlikte ikinci kez AB Dönem Başkanlığı’nı üstlenecek olması.

GKRY, 6 ay boyunca, adada, Brüksel’de, Lüksemburg’da ve Kamerun’da 250’den fazla resmi ve gayri resmi toplantıya başkanlık edecek. Kamerun’daki toplantılarda Dünya Ticaret Örgütü (WTO) Bakanlar Konferansı bağlamında AB’nin küresel ticaret anlaşmalarını ilerletmesi ele alınacak.

Rusya-Ukrayna savaşının ağırlıklı görüşüleceği güvenlik ve savunma konularının yanı sıra, birliğin rekabet gücünü artırma ve dünyaya daha fazla açılma gibi başlıklar GKRY başkanlığının belli başlı ana gündem maddeleri arasında. Toplantılarda “Özgür, demokratik, güçlü, güvenli, rekabetçi ve müreffeh bir Avrupa” teması işlenecek.

AB’de özellikle Doğu ve Kuzey Avrupa ülkelerinin, Ukrayna’yı biran önce üyeliğe taşıma istekleri bulunsa da, Rum kesiminin bu konuda yapabileceğı çok fazla bir şey yok. Dönem sonunda en fazla “Ukrayna ile Avrupa mevzuatının çeşitli alanlarında müzakerelere başlanması için yoğun çaba gösterdik” mealinde bir açıklamayla mesele geçiştirilebilir.

GKRY’nin AB başkanlığı döneminde Türkiye’yi Avrupa’dan daha da uzaklaştırıcı hamleler yapması ise daha mümkün görünüyor. Rum yönetiminin “hiç de iyi niyetli olmayan taktiksel amaçla” Türkiye’yi uzlaşmaz, mızıkçı, Avrupa değerleriyle örtüşmeyen bir ülke gibi gösterme girişimleri çok şaşırtıcı olmaz.

Konuyu biraz daha açalım.

GKRY’nin başkanlık programına göre 23-24 Nisan tarihlerinde Lefkoşa’da AB Devlet ve Hükümet Başkanları’nın gayri resmi toplantısı var. Brüksel kulislerinden sızan bilgilere göre, Rum lider Nikos Hristodulidis’ten, bu toplantıya katılması için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a davet gelebilir.

Keza Dışişleri Bakanı Bakanı Konstantinos Kombos’un, 27-28 Mayıs’ta Limasol’da AB Dışişleri Bakanları’nın “Kravatsız toplantı” diye bilinen gayri resmi Gymnich toplantısına Hakan Fidan’ı davet edebileceğini Brüksel’de duymayan yok.

Ankara’da kimse bu davetlerin kabul edileceğini öngörmüyor. Hele, 23 Nisan gibi Türkiye Cumhuriyeti tarihi açısından son derece önemli, TBMM’nin açılışı ile Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 106. yılının kutlanacağı bir günde.

Rum tarafının amacı da zaten belli:

“Türkiye’yi Avrupa masasına oturtmak, aramızdaki sorunları görüşüp, çözüm yolunu bulmak için elimizden geleni yaptık, davetler gönderdik. Ancak Ankara, AB’nin dostane uzattığı eli sıkmadı.”

Brüksel’den bir başka kulis haberi, GKRY’nin dönem başkanlığı boyunca Türkiye’nin vetosu nedeniyle dahil olamadığı NATO’nun Barış İçin Ortaklık (BİO) programına katılmak için yoğun uğraş vereceği yönünde.

İddiaya göre, BİO’ya onay verilirse, Rum ve Yunan tarafı da Türkiye’nin “Avrupa İçin Güvenlik Eylemi (SAFE)” projesine tam katılımına onay verecekmiş. Argo tabiriyle “Yersen rafta dolma var” taktiği.

Yazının başında belirttiğimiz gibi, Türkiye-AB ilişkilerinde oldukça zor bir 6 ay bizleri bekliyor. Hatta son dönemde Doğu Akdeniz’de yeni kurulan İsrail-Yunanistan ve GKRY ittifakı nedeniyle “buz gibi geçme” potansiyeline sahip bir süreç.

NOT: TÜM OKURLARIN YENİ YILINI KUTLAR, 2026’NIN ÜLKEMİZE DEMOKRASİ, TOPLUMSAL HUZUR VE BARIŞ GETİRMESİNİ DİLERİM.

Siyaset Haberleri