Erdoğan sözünde durmadı seçmen faturayı kesecek

Yok yok ‘bu kardeşinize oy verin faizle de dolarla da enflasyonla da nasıl mücadele edeceğim’ sözünü hatırlatmayacağım. Üzerinde tepinmeyeceğim. Fos...

Yok yok ‘bu kardeşinize oy verin faizle de dolarla da enflasyonla da nasıl mücadele edeceğim’ sözünü hatırlatmayacağım.
Üzerinde tepinmeyeceğim.
Fos çıkan o konuşmaya girmeyeceğim.
Bu konu çok işlendi, çok konuşuldu, buna rağmen tek kişilik yürütme (Cumhurbaşkanı) yanıt bile vermedi…
Açıkça sözlerinin üzerine yattı. Faiz, kur, enflasyon aşağıya inmeyeceğine göre Cumhurbaşkanı daha uzun süre kulağının üzerine yatacak demektir.
Belki de uykuya dalacak!
Yoksa daldı mı?
Neyse konumuz bu değil.   
Sizi 2002 yılına götüreceğim. AKP’nin iktidarla buluştuğu ilk günlere… 
Tarih: 11 Kasım 2002…
3 Kasım seçimlerinden hemen sonrası.  (biliyorsunuz o seçimde AKP yüzde 34 oy oranıyla Meclis’te  üyelik sayısının yüzde 66’sini elde etmişti)
Yer: Bilkent otel…
AKP Genel Başkanı Erdoğan (siyaset yasağı nedeniyle milletvekili olamamıştı) milletvekilleriyle tanışma toplantısı düzenlendi.
‘Milletvekili lojmanlarını satacağız’ dedi.
Çiçeği burnunda AKP’li vekiller alkışladı.
‘Alkışladığınıza göre destekliyorsunuz değil mi’ diye sordu?
Çaylak vekiller bu sefer ayağa kalkarak alkışladı.
Desteği alan Erdoğan yelkenleri açtı ve dedi ki:
‘Meclis’teki personel sayısı yarı yarıya inecek.  Yöneticiler haricinde tüm makam araçları kalkacak. Lojmanlar satılacak. İhtiyaç fazlası hizmet binaları, tatil köyleri, sosyal tesisler satılacak’
Toplantı salonunda alkış kıyameti…
Ertesi gün gazetelerde bu bir devrimdir yazıları.  Türkiye bugünü bekliyordu, helal olsun pohpohlamaları…
Milletvekili lojmanlarını sattı.
(Bi parantez açayım. Bundaki amaç diğerlerinden farklıydı. O günler de türban, tesettür konusunda bir hassasiyet vardı. Erdoğan vekillerin bir arada yaşamasını bu sebeple istemedi. Milletvekilleri lojmanlarının tesettür mahallesine dönmesinden korktu. Bu tespiti bugün yapmıyorum. O tarihte Sabah gazetesinde sıcağı sıcağına yazdım. Tabii ki o günkü Sabah bugünkü gibi iktidarın yayın organı değildi. Parantezi kapattım)
Peki ya verdiği diğer sözler...
2022 yılı bütçesi Meclis’e sunuldu.
Cumhurbaşkanı 2002’de ne demişti? 20 yıl önce…
Yöneticiler dışında tüm makam araçları kalkacak demişti.
20 yıl sonra ne istiyor?
Cumhurbaşkanlığının 415 olan araç sayısı yetmediğini söyleyerek 29 araç daha alınmasını istiyor. Saray’ın hizmetindeki 415 aracın 207’si binek. 73’ü arazi binek…
Cumhurbaşkanlığı’nda bu kadar yönetici mi var?
Hala binek araç almak istiyor.
Tabii ki Mercedes. Aşağısı kurtarmaz!
Peki devlettin kullandığı araç sayısı kaç: 100 bin 846…
Hani araçlar satılacaktı?
2002 de çaylakken, kendi tabiriyle çırakken söz vermişti, 2022 de muktedir olunca unuttu..
Gelelim lojmanlara…
Cumhurbaşkanlığı’na ait 574 lojman var.  Günlük kullanılan, artı yazlık, artı kışlık saraylar hariç.  2002 yılında milletvekili lojmanlarını sattıran Erdoğan 2020 yılında Saray milletine (bu tabiri bilerek kullandım Saray’da yaşayanlar ayrı bir millet oldu, bizden koptular) 573 lojman yaptırmış.
Demek ki vekillerin lojmanlarını satması tasarruf amaçlı değil, yukarıda benim değindiğim hassasiyet nedeniymiş…
Erdoğan 2002 yılında kamunun lojmanlarını satma sözü vermişti ya; sattı mı?
Hayır..
Genel Bütçeye dahil 195 bin lojman var. Dahil olmayanları bilmiyoruz.  
Peki ya sosyal tesisler?
Onlar da yerli yerinde duruyor. Tek fark içki yasağı gelmesi. 1481 adetmiş!
O günün AKP Genel Başkanı.  
Sonrasının hem AKP Genel Başkanı hem Başbakan’ı.
Bugünün hem Devlet Başkanı, hem yürütmenin yegane temsilcisi (tek kişilik hükümet) hem AKP Genel Başkanı.
Sözünde durmuş mu?
Hayır.
Sözünde durmayan siyasetçiye inanılır mı?
Hayır.
Seçmen sözünde durmayan siyasetçinin faturasını keser mi?
Bugüne kadar kesmedi, ilk seçimde tepkisini göreceğiz.
Benim tespitim Reis yolcu…            

Türkiye Haberleri