Erdoğan sonunda başardı Orta sınıfı yok etti…

Gazeteci Mehmet Tezkan, Erdoğan iktidarının orta sınıf vatandaşı dar boğaza sürüklemesini köşe yazında ele aldı. İşte Tezkan'ın "Erdoğan sonunda başardı Orta sınıfı yok etti…" başlıklı yazısı...

Erdoğan’ın büyük projesi insanları boğazıyla meşgul etmekti. Bunun için ülkenin fakirleşmesi, eğitimin değersizleştirilmesi, ülkenin paçozlaşması gerekiyordu.

Sonunda başardı!..

Orta sınıfı yok etti. Geniş kitleleri asgari ücrete tabi kıldı. Çalışanların yüzde 50’den fazlası asgari ücret alıyor. Yüzde 30’u da kayıt dışı. Geriye yüzde 20’lik kesim kalıyor.

Bir ülkenin devlet başkanı basın toplantısı düzenleyip asgari ücreti açıklıyorsa, hele hele o ülkenin medyası bunu insanlara verilen büyük bir nimet gibi sunuyorsa, o ülke dibe vurmuş demektir.

O ülke yoksullukta buluşmuş demektir.

İnsanlar açlığa mahkûm edilmiş demektir.

Emekliye 2 bin 500 lira maaş verilmesi ayakta alkışlanıyorsa o ülke aklını yitirmiş demektir.

Senin paran Avrupa parasından 14 kat daha ucuzsa... Başka bir değişle Avrupa parası senin parana 14 kat basıyorsa… Adımın bir Euro’su senin 14 liran ediyorsa ülkenin fişi çekilmiş demektir…

Kötü olan Erdoğan’ın bunun bilerek isteyerek yapması.

Eğitimin kalitesini düşürdü. Her ile üniversite kurarak her ilçeye fakülte açarak eğitimi sıradanlaştırdı, basitleştirdi. Daha doğrusu içini boşalttı.

Diplomalı cahiller ordusu yetiştirdi.

Liyakatin önemli olmadığı düzen kurdu. Herkes kendine muhtaç olsun, herkes sadece ekmeğini düşünsün, herkes avuç açsın istedi…

İstediği Türkiye buydu; başardı…

Nass şemsiyesine sığınarak, dini kalkan yaparak, döviz kurunu dört yılda dört kat , beş kat arttırarak Türkiye’yi Avrupa’dan kopardı, yeni yıl zamlarıyla da son darbeyi vurdu.

Arabası olanı deposuna benzin koyamaz hale getirdi…

Evinde oturanı kombisini açamaz duruma soktu…

Dışarıda yemek yemeği lüks haline getirdi…

Bunları bilinçli yaptı. Fakir toplum olsun, biat etsin, itaat etsin, kafasını kaldırmasın, söylediklerimin dışına çıkmasın istiyor…

( bi parantez açacağım.. Bu Netflix de ne kötü platform kanal. ‘Don’t Look Up’ filmini vizyona koyulacak zamanı mı? Parantezi kapatıyorum)

Çıkan olursa , itiraz eden olursa, anayasal hakkını kullanmaya kalkan çıkarsa!..

Darbecilikle suçlarım hapislerde süründürürüm’ diye tehdit etti. Gerekirse seçmenini arkasına katıp gittikleri yere kadar kovalayacaklarını söyledi.

Yani bizleri, denize dökecek!.. İzmir’den mi, Çanakkale’den mi? Ayvalık’tan mı? Sabah Gazetesi yazarı Engin Ardıç bi sahil bulur herhalde!

Diyeceksiniz ki orta sınıf yok olursa ne olur?

Ülkenin kalitesi düşer. Ülke bir alt kümeye iner.

Çünkü; kitap okuyan, gazete alan, dışarıda yemek yiyen, sinemaya, tiyatroya giden, hobileri olan, tatile çıkan, yurt dışına giden, dünyayı takip eden kişi sayısı azalır.

Görürsünüz bu büyük zam dalgasından ilk etkilenecek yiyecek/içecek sektörü olacak…

Şimdi biri çıkıp diyecek ki, Boğaz’daki restoranlara git, barlara git, Nişantaşı’na çık her yer dolu.

Doğru…

16 milyonluk İstanbul’da parası yeşil olan (dolar) 50 bin kişi vardır. İzmir’de, Ankara’da diyelim ki beş bin kişi var. Veya on bin. Lüks diyeceğimiz yerleri dolduran onlar.

Tayyip Erdoğan’ın onlara itirazı yok.

Çünkü Erdoğan zengini sever, kollar. Parası olandan kendisine zarar gelmeyeceğini bilir. Varlıklı kişi kendisine biat eder, itaat eder ki varlığını daha da artırsın. Hayatının konforunu düşürmesin.

Zenginlerin hepsi mi böyle. Hiç mi itiraz eden çıkmıyor diyebilirsiniz. Çıkanı hapse attırıyor. ( örnek Osman Kavala)

Erdoğan yoksulları da sever. Yoksul ekmeğini düşünür, evinde çorba kaynatmanın telaşındadır. Hele açıktan sosyal yardım adı altında para alıyorsa yukarıya hiç bakmaz. O ‘don’t look up ’ kitlesindendir. Orta sınıfa gelince… orta sınıfı alt orta üst orta diye ikiye ayırmak lazım.

Alt orta veya orta sınıf diye...

Alt orta sınıf asgari ücretliye yakın olandır. Belki arabası vardır, belki yoktur. Yoksulluk sınırının bir üstünde yaşamaktadır. Çocuğuna oyuncak alabiliyordur. Haftada bir gün balık alıp iki kadeh parlatıyordur.

Erdoğan bu sınıfı da sever. Çünkü onlar da zor geçinseler bile düzenlerinin bozulmasını istemezler. Yenilikten korkarlar, iktidar değişikliğinden ürperirler. Mevcut yönetime sımsıkı sarılırlar.

Bütün otoriter/totaliter rejimler bu sınıf üzerinde yükselir. Gücünü orta alt sınıftan alır.

Bir de orta sınıf vardır ki otoriter rejimlerin sevmediği katmandır. İyi eğitimlidirler, hayatlarını rahat sürdürdükleri gelirleri vardır. Hayatın boğaz tokluğundan ibaret olmadığını düşünürler, demokrasi gibi, hukuk gibi, insan hakları gibi, düşünce özgürlüğü gibi, hayvan hakları gibi kavramları önemserler.

Erdoğan ve Erdoğan gibi otokrat liderler bu sınıftan nefret eder.

Erdoğan 10 yıldır uğraşıyordu. Bahçeli’nin desteğiyle önce rejimi değiştirdi, sonra orta sınıfı bitirdi.

Geçmiş olsun Türkiye…

Türkiye Haberleri