Erdoğan seçimi bir yıl ertelerse ne olur?

Gazeteci Mehmet Tezkan halktv.com.tr'deki son köşe yazısında Erdoğan'ın tek başına aldığı kararları sorgulayacak bir devlet organının olmayışını kaleme aldı. İşte Tezkan'ın, "Erdoğan seçimi bir yıl ertelerse ne olur?" başlıklı yazısı..

İstanbul sözleşmesinin iptaline uluslararası bir sözleşmenin rafa kaldırılması olarak bakmayın.

Meclis’in onayladığı temel hak ve özgürlüklerimizi ilgilendiren uluslararası anlaşma bir imza ile değiştirildi.

Cumhurbaşkanı kararıyla…

Hukukçuların ortak görüşü şu. Üstüne üstlük Danıştay Anayasa’nın ihlal kararını onayladı. TBMM’nin almış olduğu kararın yok hükmünde sayılmasına icazet verdi.

Dün de sordum bugün de soruyorum; Meclis Başkanı Şentop bu duruma ne diyor?

Şentop, 9 kişinin öldüğü 22 kişinin de yaralandığı Zaho saldırısı konusunda konuşuyor ama nedense kendisini doğrudan ilgilendiren konularda susuyor.

Erdoğan meselesine gelince…

Danıştay, Erdoğan’a Anayasa değişikliğiyle kurdukları tek adam rejimin verdiği yetkilerin ötesinde yetkiler tanıdı. Adeta ülkenin anahtarı sende istediğini yap dedi.

Yasama da emrinde, yargı da!..

Yürütme zaten ikinci şapkası…

Danıştay’ın ‘Cumhurbaşkanı kararına’ karışamayız, ‘Cumhurbaşkanı imzasını sorgulamayız’ açıklamasıyla tehlikeli bir yolculuğun kapısı açıldı.

Nedir o diyeceksiniz?

Soruyorum.

Erdoğan ekonomik krizi bahane ederek seçimi ‘Cumhurbaşkanı kararıyla’ bir yıl erteleyebilir mi?

Durun, durun… Hemen olur mu öyle şey Anayasa var, savaş hali dışında seçim ertelenmez demeyin.

Bir dakika bekleyin…

Erdoğan; ‘Gezi’de yıkamadılar, 17/25 Aralık’ta yıkamadılar, 15 Temmuz darbe girişimiyle yıkamadılar, şimdi ekonomimize saldırıyla yıkmaya çalışıyorlar’ diyor ya…

Ekonomik saldırıyı bahane edip, ekonomik savaş var bu sebeple seçim 2024 yılına ertelendi diye Cumhurbaşkanı kararı yayınlasa ne olur?

Kim karşı çıkar?

Tabi ki muhalefet karşı çıkar, tabi ki özgür basın karşı çıkar, tabii ki sivil toplum kuruluşları karşı çıkar ben devlet organlarından bahsediyorum.

Danıştay’a göre Cumhurbaşkanı kararına kimse karışamaz. Yargı sorgulayamaz.

Cumhurbaşkanı şöyle de yapabilir. Önce Meclis’e olağanüstü hal ilan ettirir. Ekonomik kriz var diye, Cumhurbaşkanına karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma hazırlığı var diye, kamu düzeni bozulabilir diye…

Sonra seçimi bir yıl erteleme kararı alır. Olağanüstü hale yaslanarak toplumsal tepkinin de önüne geçebilir.

Olağanüstü hale sığınarak temel hak ve özgürlükleri de kısıtlayabilir.

Çok abartın, uçtun, bu yazdıkların olacak şey mi demeyin…

Neler gördük…

Soruyorum Cumhurbaşkanı böyle bir kararı resmi gazetede yayınlatırsa ne olur? Böyle bir karar alınırsa hayır diyecek, karşı çıkacak, seçimi normal zamanında yaptıracak güç var mı?

Danıştay’a göre yok. TBMM Başkanı zaten karışmıyor. Meclis’in itibarını koruma görevini askıya almış.

Kim karşı çıkacak?

Cumhurbaşkanı’nın bu kararını hangi organ geçersiz sayacak.

Biliyorum böyle bir karar Anayasa’ya aykırı. TBMM’nin onayladığı kanunun da üzerinde olan sözleşme tek imzayla çöpe atılmadı mı? O karar Anayasa aykırı değil miydi?

Ne oldu!..

Anayasa’yı unutun… İçinde o yazıyormuş bu yazıyormuş boş verin.

Danıştay ilan etti, Cumhurbaşkanı ne karar alırsa o artık Anayasa hükmündedir.

Cumhurbaşkanı bu yola başvurur, vurmaz ayrı mesele. Türkiye’nin içinde bulunduğu keyfi yönetimi hukuksuzluğu anlatmaya çalışıyorum.

Cumhurbaşkanı isterse AKP/MHP Meclis grubunu arkasına alarak yapar. Meclis’i kilitler, tatile çıkarır, olağanüstü hâl döneminde çıkardığı kararnamelerin aylarca görüşülmesini bile engeller.

O kadar da değil mi?

Yüksek Seçim Kurulu, seçim tarihini belirler, seçim takvimini hazırlar süreç başlar diye de düşünmeyin.

Hangi YSK?

İstanbul seçimini gerekçesiz iptal eden YSK mı?

Ne yazık ki bunları bile konuşur hale geldik. Kabul bu yazdıklarım fantezi, uçuk, zorlama …

Kabul… Ama siz de bana şunu söyleyin; bu uçuk kaçık senaryo gerçek olursa hangi organ seçimin bir yıl ötelenmesine izin vermez?

Hadi söyleyin…

Türkiye Haberleri