Son kozu dindi, son kozu Kuran’dı, son kozu Allah’ın kelamıydı…
Erdoğan bir kez daha seçimi kazanmak için, beş yıl daha Saray’da oturabilmek için son kozunu oynadı.
Dinimizi…
İslam’ı kalkan yaptı.
Şu söylediklerine bakın.. Demiş ki:
‘Neymiş efendim faizleri düşürüyormuşuz.
Benden başka bir şey beklemeyin.
Bir Müslüman olarak
naslar neyi gerektiriyorsa,
onu yapmaya devam edeceğim.
Hüküm bu.’
Uyguladığı ekonomi politikasını ‘hüküm bu’ sözleriyle açıklıyor. İslam’ın arkasına sığınıyor demem bundan…
Evine ekmek götürmekte zorlanan, çocuğuna meyve alamadığı için sabahı sabah eden, ete hasret kalan milyonlara ‘kaderiniz bu, çünkü hüküm bu’ deniliyor.
Ekmek kuyruğundasın tamam anladım ama kabul et; nas var!..
Kışı soğukta geçiriyorsun, ısınamıyorsun tamam anladım ama kabul et; nas var!..
Çocuğuna oyuncak alamadın, dertlisin anladım ama kabul et; nas var!..
Nas, nas, nas…
Üç öğün nas söylemi…
Erdoğan milleti dininden soğutacak.
Nas var diye dinimizi kalkan yaparak uygulamaya koyduğu, dinimizin buyruğu diye savunduğu ekonomik politika tutmazsa ne olacak?
Erdoğan’ın din eksenli politikası çökerse fatura kutsal dinimize mi kesilecek?
İslam’ı mı sorgulayacağız?
Bu politika nedeniyle batan esnaf, işinden olan işçi, geleceğini görmeyen genç, iş bulamayan üniversite öğrencisi, kahvede çay içecek parası bile olmayan emekli ne yapacak?
Birileri çıkıp bu nasıl din ya derlerse ne cevap verecekler!
Saray bu tehlikeyi düşünmüyor mu?
Güzel bir hayat yaşamak için, refaha kavuşmak için, çocuklarımıza iyi bir hayat hazırlamak için, demokratik bir ülkede yaşamak için İslam dinini terk mi etmemiz gerekecek?
AKP Genel Başkanı ‘bir Müslüman olarak’ bunları yaptığını söylüyor. 1 lira 50 kuruştan aldığı liradan aldığı doların 17 lira 50 kuruşa çıkmasını Müslümanlığın, İslam’ın gereği olarak pazarlıyor…
Ayıbın da ötesi; günah, günah!..
Yazık değil mi milyonlarca gence… Ne Avrupa’nın yüzünü görecekler ne dünyanın… Euro 20 lira oldu, Yunanistan’a bile gidemezsin!
Sebep nas mı?
Sebep dinimiz mi?
Sebep Müslüman olmamız mı?
Tabii ki değil…
Sebep dini kalkan yaparak Saray’ın da oturmaya çalışan.
Yeri gelmişken…
Diyanet işleri Başkanı Erbaş’a...
Diyanet İşleri Yüksek Kurulu’na…
Erdoğan’ın fetvacısı Hayrettin Karaman’a...
atv’de program yapan, Sabah’ta yazı yazan, halkın sorularına yanıt veren rektör Nihat Hatipoğlu’na sormak istiyorum..
AKP Genel Başkanı tek kişilik hükümet partisinin milletvekillerine seslenirken ; ‘nas ortada sana ne oluyor bana ne oluyor’ dediği gün haklı, faiz bize yakışır mı? Çocuklarıma paradan kazandığım parayı mı yedireceğim dedim. Bankada 100 bin liram vardı, çektim, dolara yatırdım.
Yanılmıyorsam doları 10 liradan aldım.
Dün öğle saatlerinde 17 lira 50 kuruştan sattım. 70 bin lira kazancım oldu.
Hocalarım, sizler din bilginisiniz bu para helal mi haram mı?
Hiçbir emek sarf etmeyerek paradan para kazandığıma göre bunun faizden farkı nedir?
Faiz yemek haramsa kur farkı yemek helal mi?
Vatanını milletini seven muhafazakar/mütedeyyin bir kişinin parasını dolarda tutmasının İslam’da yeri var mıdır?
Tek kişilik hükümetin faizi indirip doları zıplatacağı kararını bilen danışmanlarının/bakanlarının/bürokratlarının aldıkları dolar haram mıdır helal midir?
Hocalarım lafı uzatmayayım…
Erdoğan’ın sözünü rehber edindim iki ayda 70 bin lira kazandım ya bu parayı ne yapayım? Çocuklarıma yedireyim mi, yoksa kumarda kazanılmış para muamelesi yapıp fakirlere sadaka olarak dağıtayım mı?
Bu parayı evime sokayım mı, sokmayayım mı?
Erbaş Hocam…
Karaman Hocam…
Hatipoğlu Hocam…
Acele cevap 70 bin lirayı ne yapayım?
Elime yapıştı da!..