Erdoğan hafta sonu Balıkesir’de yaptığı konuşmada dedi ki:
“Bu kardeşiniz görevde olduğu sürece faiz her geçen gün, her geçen hafta, her geçen ay inmeye devam edecek”
Meydandan alkış…
Kalabalıktan birini çevirip sorsan; niye alkışladınız?
Der ki; faizler her geçen ay düşecekmiş…
Çok güzel fiyatlar da düşecek mi? Domatesin, biberin, sebzenin meyvenin, etin, sütün yumurtanın fiyatı da düşecek mi diye sorsan ne cevap verirler?
Veya Erdoğan kürsüden… Bu kardeşiniz görevde olduğu sürece her geçen hafta sebzenin, meyvenin, etin, sütün, yumurtanın fiyatı inecek diyebilir mi?
Türk lirası değer kazanacak, dolar /Euro altı liraya, yedi liraya inecek der mi?
Demez, diyemez…
Demiyor zaten…
Emekli aylıklarını/ memur maaşlarını artıracağını, asgari ücreti enflasyon oranında yükselteceğini söylüyor…
Satın alma gücünü arttıracakmış… Enflasyonu dizginleme yerine enflasyon kadar ücret artışına gitme yolunu seçti…Sonu uçurum olan yola girdi…
Niye mi?
Devlet ücretleri artırınca vergiler de artacak. Devlet ücretleri artırdığı için özel sektör de aynı oranda ücret artışına gitmek zorunda kalacak. Zarar etmemek için ürünlere zam yapacak. Fiyatlar daha da yukarı çıkacak, hayat pahalılığı devam edecek. Yüksek enflasyon ekonomiye yapışacak… Olacak olan bu.
Bu filmi izledik… Türkiye liradan altı sıfır atma noktasına bu politikayla geldi…
ABD aptal mı?
Avrupa ülkeleri salak mı?
Yüzde 8/9 enflasyon mu var; ücretleri yüzde 10 artırırlar olur biter. Niye faizleri artırarak, resesyonu göze alarak zorlu mücadeleye giriyorlar ki… Erdoğan’ın yaptığını yapsınlar. Nebati Bakan’ın izinden gitsinler…
Saray’da hiç mi baba yiğit kişi yok. Kimse çıkıp sayın Reis’im siz politika faizini indirince piyasa faizi inmiyor tam tersi çıkıyor diyemiyor mu?
Faizi indirerek enflasyonu yükselten…
Faizi indirerek faizi artıran tek ülke biziz.
Bu konuda maşallahımız var.
Kamu bankaları iktidarın belirlediği faizle kredi vermek için bin dereden su getiriyor, verdikleri kredinin bir kısmını kendilerini garantiye almak için bloke ediyor, faizi indiren Merkez Bankası bankalar kredi dağıtmasın diye barikatlar kuruyor…
Bunları Reis’lerine anlatmıyorlar mı?
Bu satırları okuyup abartıyorsun diyenler olabilir. Onlara derim ki; gidin kamu bankasına konut kredisi almaya kalkın, tüketici kredisi isteyin bakalım alabiliyor musunuz?
300 bin liranın bir kuruş üstünde konut kredisi vermiyorlar… 400 bine 500 bine ev mi kaldı? Erdoğan’ın Türkiye Modeli konut fiyatlarını da zıplattı. Üçe, dörde katlattı… Kamu bankalarının verdiği düşük faizli kredi miktarı komik oldu…
İşin gerçeği şu; her gün, her hafta, her ay inen faiz bir avuç kişinin işine yarıyor, halkın sırtına yük daha da biniyor. Çünkü dolar artıyor, dolar artınca başta akaryakıt olmak üzere tüm ürünler zamlanıyor.
Artık ne söylesek boş.
Erdoğan görevde olduğu sürece bu düzen devam edecek. Yoksulun parası varlıklının cebine akacak.
Erdoğan’ın son zamanlarda yapmak istediği şu: Faizi indirerek ekonomide büyük zafer kazanmış imajı yaratarak büyük çöküşü, büyük başarısızlığı maskelemek derdinde…
2023 yılında ihracatta 500 milyar dolara ulaşacaktık. Yarısına zor geldik… Büyük başarısızlık ama Erdoğan başarı diye sunuyor…
Cari fazla vererek enflasyon sorununu kökünden çözecektik. Cari açık 60 milyar doları bulacak. Geçen yılın dört katı… Büyük başarısızlık değil mi?
Gerçeği kabul edelim; başarısızlığı başarı gibi sunmak AKP iktidarının en iyi yaptığı iş…
Şu notu düşmeden yazıya noktayı koymamayım…
Erdoğan Balıkesir’de 20 yılda yaptıklarını saydı. 50 milyar lira tutarında yatırım yaptıklarını söyledi. Üniversite, yurt, spor tesisi, hastane, yol tek tek saydı…
Ama Balıkesir Havaalanı’ndan söz etmedi…
Neden dersiniz?
76 milyon liraya yapılan 2020’de hizmete giren havaalanına daha tek bir uçak inmedi de ondan…