Geçen hafta çok önemle bir şey oldu. Milli Güvenlik Kurulu, Erdoğan’ın izlediği politikaya karşı çıkmanın milli güvenlik sorunu olduğunu ilan etti.
Neresinden bakarsanız bakın saçma sapan bir durumdu. Hem içerik olarak hem şekil olarak.
Müsaadenizle saçma sapan dediğim vaziyeti açıklayayım.
Bahçeli sayesinde yeni rejime geçtiğimiz günden beri Milli Güvenlik Kurulu’nun işlevi kalmadı. Adı kaldı, özü tebahhur etti.
Neden mi?
Eskiden, MGK’nın yarısı seçilmiş bakanlardan yarısı askerlerden oluşurdu. MGK kararlarının bağlayıcı niteliği yoktu, tavsiye niteliğindeydi.
Gerçi hala böyle…
MGK’nın kararı, 25 bazen 30 kişiden oluşan bakanlar kuruluna gelir orada tartışılırdı. Tüm bakanların imzasıyla nihai karara dönüşürdü.
Bir bakan imzalamasa bile MGK’nın tavsiye niteliğindeki kararı hayata geçemezdi…
Şimdi böyle bir durum yok…
Niye?
Bakanlar kurulu diye bir kurul yok da ondan!
Tüm makamları bünyesinde toplayan tek kişilik iktidar var.
Şöyle izah edeyim.
MGK ekonomik politikanın desteklenmesi, karşı çıkanların tehdit oluşturacağı konusunda tavsiye kararını kim için aldı?
Erdoğan için…
Çünkü; tek kişilik hükümetle yönetiliyoruz…
Peki Milli Güvenlik Kurulu’nun başkanı kim?
Erdoğan…
Aynı kişi!...
Erdoğan yaptığı tercihin devlet kararı zannedilmesi için MGK’dan tavsiye kararı çıkardı.
Kime?
Kendine…
Bu sebeple Erdoğan askerlere sığındı diyorum.
Bu sebeple Erdoğan askerleri kalkan yaptı diyorum.
MGK diyor ki; yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı ekonomi politikasının hayata geçirilmesi sürecinde karşılaşabileceği sınamalar ve tehditler değerlendirilmiştir.
Yani…
Bu cümlenin tercümesi ne?
Yok, içi bomboş. Anlamsız…
Sınamalar ne ya!..
Saçma sapan ifade...
Tamamen Erdoğan’a destek amaçlı, Erdoğan’ı kurtarma amaçlı açıklama...
2002 yılında iktidara gelen AKP düne kadar yatırım amaçlı politika izlemiyor muydu?
AKP Genel Başkanı meydanlarda şu kadar yatırım yaptık, bu kadar yatırım yaptık diye bağırıyor.
AKP düne kadar üretim amaçlı politika izlemiyor muydu?
AKP Genel Başkanı meydanlarda üretimi ne kadar arttırdıklarını gururla anlatıyor.
AKP düne kadar istihdam odaklı politika izlemiyor muydu?
AKP Genel Başkanı meydanlarda daha geçen ay iki milyon kişiye istihdam sağlandıklarını açıkladı.
AKP düne kadar ihracata önem vermiyor muydu?
On yıl önce 2023 için 500 milyar dolarlık ihracat hedefi koymamışlar mıydı? İhracatı arttırmak hedefleriydi. 500 milyar dolara ulaşamadılar ama 200 milyar doları aştıkları için bile övünüyorlar. Rekor kırdıklarını söylüyorlar.
Soruyorum; MGK bildirisinin ne anlamı var? MGK bize ne demek istiyor?
Bildiriye imza atan MGK üyelerine de sormak istiyorum?
Dolar ve Euro’nun Erdoğan’ın talimatıyla veya yürürlüğe koyduğu ekonomik politika nedeniyle dört lira artmasına ne diyorsunuz?
Yani TL’nin aşırı değer kaybettirilmesine!..
TL değer kaybederek Türkiye nasıl refaha kavuşacak?
Karşı çıkılmasını tehdit sayan, MGK üyeleri bunu izah etsin.
MGK üyeleri kim diyeceksiniz?
Başta Cumhurbaşkanı. O zaten tek kişilik hükümet. İcraatın yegâne sahibi. Çok şapkalı siyasetçi…
Diğerleri?
Cumhurbaşkanı yardımcısı, adalet, savunma, içişleri, dışişleri bakanları.
Yeni rejime göre sekreterler...
Bürokratlar…
Başka kimler var?
Genelkurmay Başkanı, kara, hava ve deniz kuvvetleri komutanları...
Doların 12,5 lira olmasına Türk lirasının değerinin düşürülmesi operasyonuna imza atan onlar…
Halimize bakın Erdoğan’ın ekonomik politikasının sınanması bile milli güvenlik tehdidi sayılıyor.
Sözü uzatmadan olan biteni iki satırla özetleyeyim…
Erdoğan takıntılı, Merkez Bankası’na faizi indir talimatı verdi. Bunu daha önce de denedi, Türkiye’nin 128 milyar dolarının sokağa atılmasına sebep oldu.
Ama inadından vazgeçmedi. ‘Benim alanım ekonomi, ekonomiyi iyi bilirim, ekonominin kitabını yazdım’ diyor ya..
Ona kim öğrettiyse faizi düşürerek enflasyonun düşeceğine hala inanıyor.
Kimse çıkıp Reis denedin olmadı işte, battık, bırak peşini demiyor…
Ülkenin Dışişleri bakanı da diyemiyor…
Genelkurmay Başkanı da…
Sivil bürokratlar da susuyor, askeri bürokratlar da.
Tabii ki susacaklar diyeceksiniz de o zaman Milli Güvenlik Kurul toplantısına ne gerek var? MGK bildirisine?
Geçelim…
Merkez Bankası ağustosta faiz indirimine gidecekti, gitmedi. Büyük ihtimalle Erdoğan Merkez Bankası Başkanı Şahap beyi fırçalamıştır.
Çünkü Erdoğan TV’de açıklamıştı; bu ay enflasyon düşecek faizi aşağıya indireceğiz demişti.
Enflasyon inmedi, inmediği halde Merkez Bankası Başkanı eylül ayında faiz indirimine başladı. Bugüne kadar dört puan indirdi.
Kayış koptu, zincir boşaldı…
Zam yağmuru başladı, enflasyon ineceğine yukarıya seyretti. Zamlar karşısında millet inim inim inledi.
Erdoğan önce İslam’ın ipine sarıldı.
Nass dedi… Nass nedeniyle bu kararı aldığını söyledi. Yani Allah’ın kesin emiri!
Kimse karşı çıkmasın diye kürsüden bağırdı…
Millet, nass yeni mi aklına geldi, günah olmayan faizin yüzdesi kaç diye sorup hafiften dalga geçmeye başlayınca, bu kez MGK’dan karar çıkardı.
Yani askerlerin arkasına sığındı.
Askerleri kalkan yaptı.
Merak ediyorum, 14 lirayı bulan Euro için Deniz Kuvvetleri Komutanı ne diyordur! Bildiriye imza attığına göre bildiği vardır.
Amiralle göre Euro’nun 13 liraya inmesi mı, tehdit unsuru 15 liraya çıkması mı?
Amiralim acele cevap. Yanlış bir şey söyleyip milli güvenliği tehdit etmeyelim.
Bu arada bir gazetenin meşhur genel yayın yönetmeni bu acayip duruma karşı çıkanları suçlamış.
Parmak sallamış.
Satırlar uzadı bunu da yarın anlatayım…