Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş son günlerin en meşhur ismi...
Göreve geldiği günden bu yana basında hangi konular ile yer bulmuş diye bir bakmak istedim.
Makam aracı...
Maaşı...
Kurum bütçesi...
Bitmedi. Dahası da var.
Laikliğe karşı bayrak açmak olarak yorumlanan onlarca fetva ve yorum var.
Hakaret tepkisiyle karşılanan ve galat-ı meşhur bilgilerle dolu olduğu sabit seslenişleri var.
Siyasi meselelerden de hiç geri kalmamış. En ufak toplumsal tartışmada, basın kuruluşları "Diyanet de dahil oldu" başlıklarını atmış.
Çok uzatmayayım. İşin çerçevesini çizdiğinizde, ortaya konulacak resim net bir politik figür oluyor. Erbaş, Adalet ve Kalkınma Partisi mevcudiyetinin daha radikal bir kanadı gibi davranıyor.
Peki Ali Erbaş politik bir figür olarak kalmak istiyor mu? Yoksa politik bir aktör olma derdinde mi?
Deniz Zeyrek, "Ali Erbaş Cumhurbaşkanı mı olmak istiyor" sorusunu Sözcü'deki köşesinden tartışmaya açınca kulisler epey hareketlendi. İzinde olmama rağmen bir elin parmağı kadar kaynağımdan mesaj aldım.
Aldığım kulislerin bazıları için yazma izni alamadım. Sadece bir bölümüne yer vereceğim. Af Talebi kitabında da konuşan kaynaklarımın birçoğu, Zeyrek'in sorduğu soruya dolu yanıtlar sundu.
Kitapta bahsetmiştim; Cumhurbaşkanı Erdoğan bilinenden katbekat fazla ve tahmin edilenden çok daha sık anket yaptırır.
Fakat... Bu yazının final konusu Erdoğan'ın değil Erbaş'ın anketleri...
Adım adım gidelim.
Parti kulisleri: Albayrak kliğinden tutun da yenilikçi kanada dek AKP'nin büyük bölümü Erbaş'ın çok konuştuğunu düşünüyor. Söylemlerden ziyade, bu denli yüksek perdeden sadece Erdoğan'ın konuşması gerektiğini savunuyorlar.
Beştepe kaynakları: Hiç yalanlanamayacak bir ifade ile başlayalım zira bizzat ses kaydıyla tarafıma düştü. Cumhurbaşkanlığı'nın eski görünürlerinden birinin gönderdiği ses kaydı, "Erbaş hakkında ne düşünüyorsunuz?" soruma karşılık olarak geldi.
Kaynağım o kayıtta, futbol literatüründen kesitler de sunarak özetle şunları söyledi:
"Final cümlesi hevesi var. Golü atmak bir kalibre gerektirir. Havada yakaladığı her topa kafa vurmak istiyor. Her tartışmada en sivri lafı söylemenin peşinde... Ama bir tonlama yapıldı kendisine"
Tonlama dediği uyarı elbette.
Yazı farklı bir başlıkla ve tam burada bitecekken bir mesaj daha aldım.
Binali Yıldırım cephesi... Başbakanlık dönemlerinden "hızlı" bir bürokrat. Af Talebi kitabında, hiç yalanlanamayan birkaç bilgi vermişliği vardı. Mesajı geç görmüştü anlaşılan ama tek cümlelik mesajı yazıya başlığı vermişti.
"Ali Bey'in Cumhurbaşkanlığı anketinden Cumhurbaşkanımızın haberi var mı acaba?"
Kaynağım, sorduğu sorunun yanıtını, o anketin sonucunu ve anket fikrinin kimden çıktığını da anlattı ama şimdilik yazmamak kaydıyla.
Şimdilik çünkü...
Kim bilir? Parti dengelerine göre yakında birçok "off the record" bilgi geçersiz kalabilir.