Ekonomik buhran derinleştikçe yeni şeyler öğreniyoruz.
Ne mi?
Her şeyden önce Maliye Bakanı Nurettin bey, uygulanan modelin Çin modeli veya Kore modeli olmadığını söyledi. Öz be öz Türk modeliymiş.
Kendileri icat etmiş. Dünyada eşi benzeri yok. Dünyada uygulayan ülke de yok.
Getirdikleri rejim gibi, Türk icadı. Onun da dünyada eşi benzeri yok.
Memnun olan, mutlu olan, iyi ki tek adam rejimine geçtik hayat kolaylaştı, refah artı, diyen var mı? İnanın bu durumdan iktidarın müteahhitleri dışında memnun olan yoktur. Döviz kurunun aşırı yükselişinden ihracatçı bile şikayetçi!..
Neyse sonunda ‘yeni ekonomik model’ veya ‘ekonomik kurtuluş savaşı’ diye pazarladıkları modelin de sonun yerli ve milli olduğu ortaya çıktı.
Dış güçler yoksa kurtuluş savaşını kime karşı veriyoruz?
Bu modelin iki yıl önce uygulanandan farkı ne diyeceksiniz? O zaman da faizi sebep enflasyon sonuçtur iddiasının peşine takıldık; duvara tosladık. Şimdi de aynısını yapıyoruz.
Nurettin Bey o zaman da direksiyondaydı. Bakan yardımcısıydı şimdi bakan oldu.
Farkı ne?
Fark şu; iki yıl önce kuru aşağıda tutmak için Merkez Bankası’nın bütün parasını harcadılar. Bugün kuru serbest bıraktılar.
Ama dur, Merkez Bankası daha dün kura yine müdahale etti. Yükselmesin diye piyasaya dolar sattı. Demek ki, iki yıl önceki politikayla arasında fark yok.
Var.. Merkez Bankası 8 liradan 14 liraya çıkana kadar doları serbest bıraktı. Dolar, 15’i aşıp 20’ye doğru yürürse ülke ödemeler krizine girecekti, bu sebeple müdahale etti.
Yüksek kur politikası değişmedi.
2019 yılındaki gibi değil.
Başka ne öğrendik. Tarım Bakanı Bekir Bey sayesinde Türkiye’nin döviz dışında başka bir sorunu olmadığını öğrendik.
Bekir bey, işi hafifletmiş, önemsizleştirmeye çalışmış ama dövizin bu hali başlı başına devasa sorun değil mi?
Bekir Bey’e sormak isterim. Türkiye’nin bütün değerleri iyiyse ne oldu da dolar/Euro/altın aldı başını gitti?
Sakın dış güçler, Türkiye’yi kıskanan fonların oyunu, Erdoğan karşıtlarının spekülatif hamleleri falan demesin.
Maliye Bakanı Nurettin Bey kurdaki yükselişin nedenini de açıkladı. Dün öğrendiğimiz son bilgi bu.
Kura dış güçlerin saldırısı yokmuş, ekonomik politikaya güvensizlik varmış.
Yani insanlar uygulanan ekonomik programa güvenmiyor, inanmıyor. Nasıl inansınlar ki; geçen yıl tek kişilik hükümet, yani Erdoğan bugün söylediğinin tam tersini söylüyordu. Bir süre sonra yine tam tersini uygulamaya koymayacağının garantisi var mı?
Yok…
Aslında güvensizlik yeni diye pazarlanan ekonomi programa değil, iktidara, hükümete, Erdoğan’a…
Gerçek bu…
Güvensizlik sorunu aşılmazsa, tek kişilik iktidar elli takla atsa da, bütün kadroyu yenilese de, itibarlı iktisatçıların uyarılarını dinleyip bu politikadan vazgeçse de Türkiye artık dikiş tutmaz.
Nurettin bey haklı sorun; güven…
Sağlamanın tek yolu var; sandık koyup seçmenden güvenoyu istemek.
Başka çare yok…
Var diyen söylesin. Altı ay sonra işler yoluna girecek gibi, Türkiye 2023 hedefine ulaşacak hamasetin
Artık alıcısı yok..
Bakan haklı tek sorun güvensizlik…