Yarın seçim olsa kime oy verirsiniz sorusuna yanıt arayan anketlere itibar etmem. Anketlerin sağlıklı yapılmadığı, manipülasyon amaçlı yapıldığını düşündüğümden değil. Ülkenin seçim havasına girmeden seçmenin nabzının tam anlamıyla tutulamayacağına inandığım için…
Soru; yarın seçim olsa kime oy verirsiniz?
Yanıt; yarın seçim yok ki!...
Ama yine de kamuoyu yoklamaları az çok fikir veriyor. Altı firmanın yaptığı ankete baktım. Adlarını da vereyim. Aksoy, Metropoll, Avrasya, ORC, Optimar, Yöneylem…
AKP sadece Optimar’ın araştırmasında yüzde 36 seviyesinde gözüküyor. Diğerlerinde yüzde 27 ile 32 bandında. Yüzde 30’un altına inmiş diyebiliriz.
Doğru mudur diye sorarsanız; AKP için yüzde 30 mükemmel oy oranı derim. Normal şartlar olsa yüzde 20’lerin altına düşmesi gerekir...
Neden mi?
İnsanlar neden AKP’ye oy versin ki… Tek adam rejimi ülkeyi deney tahtasına çevirdi, milyonlarca insan bir yıl içinde fakirleşti.
Bırakın ete, süte, balığa, tavuğa ulaşmayı sebze almak bile lüks oldu. Türk lirası dünyanın en değersiz paralarından biri haline getirildi. Dolar kuru ikiye katladı, enflasyon yüzde 20’den altı ay içinde yüzde 80’e çıktı. (İkisi de resmi rakam)
Seçmenin kendini bu duruma düşüren partiye, lidere, iktidara ceza kesmesi gerekmesi normal değil mi?
Normalin ötesinde demokrasinin gereği…
Seçmen kendini fakirleştiren, avuç açmaya zorlayan partiye hala oy veriyorsa başka şeyler var demektir…
AKP’nin yani Erdoğan’ın oyu hala yüzde 30 bandındaysa demokrasi adına sağlıklı bir durum yok demektir…
İnsanlar bir şekilde siyasal iktidara, tek adama bağımlı/bağlı hale getirilmiş demektir…
O bağlılık ne olabilir?
Dinsel bağlılık olabilir, işini kaybetme korkusu olabilir, 20 yılın verdiği alışkanlık olabilir, ticari kaygılar olabilir, iktidar değişikliğinden endişe duyma duygusunun ağır basması olabilir, medya gücünün etkisi olabilir, geçiş döneminde ülkenin kaosa sürüklenebileceği korkusu olabilir.
Yoksa iktidar yanlılarının her akşam televizyonlarda söylediği, her sabah gazetelerinde yazdığı gibi ‘ekonomiyi düzeltse yine Erdoğan düzeltir’ inancının neticesi değildir.
Olamaz…
Ekonomiyi kim bozdu?
Yüksek enflasyonu kim yarattı?
Dolar kurunu yedi liradan on yedi liraya kim bilerek, isteyerek çıkardı?
Erdoğan…
O halde batıran Erdoğan’sa kurtarıcının yine Erdoğan olması mantıklı mı?
Değil ama bu algı üzerine bina inşa edilmeye çalışılıyor…
Tutar mı?
Tutmaması gerekir…
Erdoğan 2017 yılında rejimi değiştirmek için meydanlara çıktığında ne dedi? Ne vaat etti? Erdoğan 2018 yılında ülkeyi tek başına yönetmek için oy isterken ne sözler verdi?
O günlerde söylediklerine bakın bir de ülkenin haline?
Türkiye ne halde?
Bu sebeple diyorum ki AKP’nin oy yüzde 30’sa bu maksimum alacağı oydur. Üstüne çıkarsa iki şık vardır…
Ya seçime hile karıştırılmıştır ya da seçmen mazoşisttir.
Başka izahı olamaz
Diyeceksiniz ki peki muhalefetin durumu ne? CHP bildiğiniz gibi yüzde 27/28 seviyesinde geziniyor. Yüzde 30’u aşamayacağı belli. İYİ Parti için kimi şirket yüzde 13 diyor, kimi yüzde 16, kimi yüzde 22… Yüzde 10 diyen bile var…
Mesela ORC’ye göre İYİ Parti’nin oyu yüzde 22, Optimar’a göre yüzde 10. Birinden biri palavra. Bu kadar büyük fark olamaz. Mantık dışı…
Sonuçta…
Hangi şirketin sonucuna bakarsanız bakın tek bir gerçek var. Yarın seçim olsa Erdoğan’ın eşyalarını toplayıp Saray’ı boşaltacağı sonucu çıkıyor.
Erdoğan kaybediyor. Ben söylemiyorum anketler söylüyor.