İki açıklama kafama takıldı. Biri Nebati’den diğeri Erdoğan’dan geldi.
Maliye Bakanı’nın ağzı kulaklarındaydı. Enflasyon düşmeye başlamışmış!
Allah Allah… Nasıl olur, TÜİK’e göre bile enflasyon geçen aya göre yüzde 2.88 oranında arttı.
Yani bir ayda yaklaşık yüzde üç oranında fakirleştik. Daha kötüsünü söyleyeyim gıda ürünleri bir ayda 5.75 oranında arttı. Daha da kötüsünü söyleyeyim sebzedeki artış oranı yüzde 13.26. Peynirde yüzde 15.02…
Enflasyon nasıl düştü? Varsa anlayan izah etsin. Efendim baz etkisi nedeniyle geçen yılın aynı oranına göre falan filan. Bu ekonomistlerin meselesi halk cebinden çıkan paraya bakar.
Halk bir ayda yüzde üç fakirleşti mi?
Fakirleşti…
Hayat bir ayda yüzde üç pahalandı mı?
Pahalandı…
Gerisi fasa fiso… Daha da ötesi, orta hallinin, dar gelirlinin, yoksulun derdi ulaşım/kira/gıda…
Gıdadaki artış oranı bir ayda yüzde altıya yaklaşmış.
AKP’liler enflasyon düştü diye zil takıp oynuyor…
Ayıptır ya!...
Neredeyse şehir meydanlarında halay çekecekler.
Et yemeyin, süt içmeyin, balık almayın diyorlardı. Yarın sebze de yemeyin kardeşim diyecekler.
Ekmek meselesine girmiyorum, tehlikeli sular! Fazla ekmek yemeyin diyeni hapse atıyorlar.
Canan Karatay Hoca kızacak ama bol bol beyaz ekmek yiyin diyorum; siyasal açıdan!...
Erdoğan da dün yaptığı konuşmada Avrupa’da raflar boş bizdekiler dolu demiş… Daha önce de söylemişti. Ama durum öyle değil. Almanya’da, Fransa’da, İspanya’da, İngiltere’de raflar dolu… Ya danışmanları yanlış bilgi veriyor. Ya ilgili bakanları kendi hatalarının üstünü örtmek için Reis’lerini kandırıyor ya da bilerek isteyerek algı operasyonu yapıyor…
Üçünden biri…
Veya… İktidar bireyleri başka çareler kalmadığı için post truht siyasetinin ipine asıldı.
Nedir o diyeceksiniz?
İlhan Ürkmez ‘Postmodern Siyaset’ kitabında şöyle tanımlıyor : ‘Post truth siyaset popülizmi kullanır. Yalana baş vurur ve yalanı gerçekmiş gibi göstererek insanları inandırır.’
Şu notu ekleyeyim, ülkeye asimetrik siyaset hakimse bu çok daha rahat olur…
Bu da ne demekte haklısınız…
İktidar, devletin her organını baskı aracı olarak kullanıyorsa özellikle medya aracılığıyla post truht siyaseti yaparken muhalefet sesini duyurmaktan yoksunsa asimetrik siyaset var demektir.
Yaşadığımız budur…
Bu sorun sadece biz de değil. Geçen gün Merriam -Webster sözlüğü ‘Gaslighting’ kelimesini yılın sözcüğü seçti. Çok kullanılmış…
Türkçe karşılığı yok. Aldatma, dezenformasyon, manipülasyon yöntemlerini kullanmak demek.
Bunu bir kişi bir başka kişi üzerinde de uygulayabilir, ailede, iş yerinde siyasette de uygulanabilir.
Siyasette şakır şakır uygulanıyor…
Nasıl mı?
Kafalar karıştırılıyor. Neyin gerçek neyin gerçek olmadığı anlaşılmaz hale getiriliyor. Gerçekler örtbas ediliyor. Karşı çıkan gerçek budur diyen dış güçlerle işbirliği yapmakla suçlanıyor. Ülke sürekli tehdit altındaymış algısı yaratılıyor. Beka meselesi hep diri tutuluyor.
Gaslighting yönteminin en önemli silahı günah keçisi yaratmak.
Enflasyonun müsebbibinin zincir marketler olduğunun ilan edildiği gibi… Düşman gösterildiği gibi…
Neyse…
Merakla enflasyon düştü halayını bekliyorum.
***
Yazıyı Sesli Köşe'den dinleyebilirsiniz.